Abbas Güçlü

Abbas Güçlü

aguclu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Milli Eğitim Bakanlığı, uzunca süren bir hizmet içi eğitimden sonra 22 Temmuz'da yönetici adaylarını belirleme sınavı yaptı. Sınava 4 bin 500 kişi girdi. Türkiye'deki okulların büyük çoğunluğunu oluşturan A tipi okullar için gereken 80 puan barajını sadece ve sadece 140 kişi aşabildi.
Sınava katılanların çoğu, ya halen okul müdürlüğü yapan kişilerdi ya da müdür olmak için başvuranlar. Yani sınava hazırlanan ve bu konuda iddiası olan öğretmenler. Bu çerçeveden bakıldığında, başarısızlığın öğretmenlerin bilgisizliğinden çok, sınav sorularından kaynaklandığı varsayımı ortaya çıkıyor. Nitekim bu durumu Hacettepe, ODTÜ, Ankara ve Gazi Üniversitesi Eğitim Fakültesi öğretim üyeleri de bir bir tespit ediyorlar. İşin uzmanı hocalara göre, MEB'in yaptığı yönetici sınavında sorulan 100 sorudan 25'i yanlış ve hatalı. Sorular, ne test tekniğine uyuyor, ne de bilgi açısından doğru. İşte bunlardan biri:
İnternetin eğitime sağlayacağı en önemli yarar sizce nedir?
Soru bu. Aşağıda da şıklar sıralanıyor. Uzmanların yorumu ise şöyle:
Sizce kelimesi kişilere göre farklı seçeneklerin doğru kabul edilmesine neden olur...
Bu en basit test tekniğini MEB nasıl bilmez, anlaşılır gibi değil. Böyle bir soruyu eğitim fakültesinde öğrenci hazırlasa sınıfta kalır. Ama bu beyler bakanlıkta yönetici seçiyor...
Sorular ve seçenekleri bu minvalde devam ediyor. Tıpkı ÖSYM'nin soruları gibi. Onlar da her yıl birçok soruyu iptal etmek zorunda kalıyor. Ama her seferinde de yanlışlar yapanın yanına kar kalıyor. Olan adaylara oluyor.

Dikey geçiş inadı sürüyor

ÖSYM ve YÖK, dikey geçiş konusundaki inadını sürdürüyor. Kayıtlardan sonra kontenjanın en az yüzde 25'i boş kalacak. Buna rağmen hala ek kontenjan düşünülmüyor. Bir yanda okumak için çırpınan yüz bin genç, öte yandan vicdani duyarlılığın zerresi bulunmayan ÖSYM ve YÖK yöneticileri...
Cumhurbaşkanı Sezer, Akara Üniversitesi'nin açılışında bu kurumların nasıl bir yanlış içinde olduklarının altını çize çize vurguladı. Ama hala dediğimiz dedik anlayışı içindeler. Öyle bir kurum düşünün ki, Cumhurbaşkanı, hükümet, Meclis, veliler, öğrenciler hemen herkes şikayetçi, hemen herkes doğrudan çok yanlış yaptığı görüşünde ama değişen bir şey olmuyor...
Bakan Bostancıoğlu, özellikle eğitim fakültelerinin boş kalan kontenjanlarının hesabını sormalıdır. On binlerce öğretmen açığı varken, yüz binlerce genç öğretmen olmak için yanıp tutuşurken, saçma sapan kurallar yüzünden bu kontenjanlar boş bırakılamaz...

Üniversite açılışları

Üniversiteler yine tantanalı açıldı. Ama her zaman olduğu gibi öğrenci ve öğretim üyelerinin sorunları yine törene katılan devlet büyüklerinin umurunda değildi. Bir tek Cumhurbaşkanı konunun önemini ortaya koydu. Onun da elinde bir yetki yok. İcra makamındakiler ise alışıla geldiği gibi boylarından büyük laflar edip ortalığı karıştırmaktan öte pek bir şey yapmadılar...


Yazara E-Posta: aguclu@milliyet.com.tr