Daha okumaya alışmadan...

Abbas GÜÇLÜ

OKUMA konusunda daha önce de defalarca yazdım. Hangi açıdan bakarsak bakalım, durumumuz pek parlak değil. Bırakın kitap okuma alışkanlığını artırmayı, olanı da kaybediyoruz. 1965'te yüzde 27 olan kitap okuyanların oranı, 1997'de yüzde 3.5'e indi.
İşte böyle bir ortamda liselere yeni bir ders konuldu. Adı da: Hızlı Okuma Teknikleri. Tepliğler Dergisi'nin son sayısında dersin amaçları ve nasıl uygulanacağı uzun uzun anlatılıyor. Tıpkı Türkçe dersininki gibi...
Şimdi içinizden "doğru düzgün okuyup, anlamayı başardık da, sıra hızlı okumaya mı geldi" diyenleriniz çıkacaktır. Haklılar da. Okumayan bir toplumu, nasıl hızlı okuyan bir toplum yapacağız? Bu mümkün mü? Herhalde Milli Eğitim Bakanlığı'nın bir bildiği vardır...
Ferhat Özen, "Türkiye'de okuma alışkanlığı ve öğretmenin sorumluluğu" konulu çok özenli bir çalışma yapmış. Bu araştırmayı okuyup da, daha fazla okumamak mümkün değil. Okuma üzerine söylenmiş sözlerden alıntılar var. İsterseniz önce onlara bir göz atalım:
Okuma alışkanlığı kazanmayanın öğretimi yarım kalmış demektir. (P. Pelaut)
Okumayı öğrenmek sanatların en gücüdür. (Geothe)
Özgür insan okuyan insandır. Çünkü okuma, bilgisizliği ve kör inançları yenen tek güçtür. (T. Jeefferson)
Ne kadar çok şey bilirseniz bilin, bütün bildikleriniz karşınızdakinin anladığı kadardır. (Mevlana)
Öğretmeni, yazarı, politikacısı okumayan bir toplum nasıl okur olur? Herhalde kitap okutmaya önce onlardan başlamak gerekiyor.
Araştırmada ilginç noktalar var. Hiçbir mazeret olmaması gerekirken, üniversite mezunları bakın neler neler bulmuş:
Kitaplar pahalı (yüzde 13). Okulda okuma alışkanlığı verilmiyor (yüzde 19.7). Televizyon insanları okumaktan uzaklaştırıyor (yüzde 30.3). Kitaba karşı yasakçı tutum (yüzde 4.3). Öğrenci ödevlerinin fazlalığı (yüzde 5.3). Geçim koşullarının ağır olması (yüzde 15.6). Okuyan insanlara değer verilmemesi (yüzde 4.0). Diğer nedenler (yüzde 11.1).
Bahane ararsanız liste daha fazlasıyla uzayabilir. Ama bunlardan hiçbirinin okumayı engelleyici bir güç ollduğuna inanmak kolay değil.
Dünyada en fazla kitap ABD ve Rusya'da okunuyor. Japonya, Almanya, İngiltere, Fransa da ilk sıralarda yer alıyor. Yani kitap okuma ile gelişmişlik düzeyi arasında müthiş bir etkileşim var. Petrol ülkeleri gibi ne kadar zengin olursanız olun, okumadan çağı yakalamak mümkün değil.
Ve bir rakam: Üretilen kitap sayısı Almanya'da 65 milyon, Türkiye'de 6 milyon.
Özetin özeti: Hiç mazeret üretmeden okuyalım, okutalım...


Yazara EmailA.Guclu@milliyet.com.tr