Abbas Güçlü

Abbas Güçlü

aguclu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


       Defalarca yazdık. Yazmaya da devam edeceğiz. MEB, YÖK ve ÖSYM, öğrenciye hizmet için değil, eziyet için var. Bir gün olsun, öğrenciyi, veliyi bilgilendirici, yönlendirici, tatmin edici bir düzen oluşturamadılar...
       ÖSYM, adı üstünde öğrenci seçme ve yerleştirme merkezi. Yani öğrenciye hizmet için kurulmuş bir kurum. Amacı, başvuran adaylar arasından en iyilerini seçmek. Ama bunu yaparken de, sağlıklı bir rehberlik hizmeti vermesi gerekir. Sınav öncesinde de, sonrasında da öğrenciyi en iyi şekilde bilgilendirmesi, zorunluluktan da öte yasal bir görev. Ama her seferinde birilerinin onlara bunu hatırlatması gerekiyor...
       3 Eylül'de gerçekleşen dikey geçiş sınavı (DGS) sonuçları, bir hafta gecikmeyle önceki gün açıklandı. Ama sonuçlar, tam bir muamma. Kim nasıl kazandı, kim niye kaybetti hiç belli değil. Öğrencilerin kafası karmakarışık. Cevaplanmasını istedikleri onlarca soru var. Ama ÖSYM her zamanki gibi kapı duvar. Ara ki birini bulasın. Sonuçların açıklandığı internette tek satırlık açıklama yok. Basına yapılan açıklama da yetersiz. Öğrenciler, doğal olarak ÖSYM'yi arıyor. Ama bir dayak yemedikleri kalıyor. Halkla İlişkiler konusunda herhalde ÖSYM'den daha kötü bir kurum bulunamaz!..
       DGS'ye 101 bin aday girdi. Bunlardan 4 bin 199'u yerleşti. 873 kontenjan ise boş kaldı. 97 bin kişi açıkta kalırken, 873 kontenjan nasıl dolmuyor anlamak mümkün değil...
       ÖSYM'nin verilerine göre, sınava giren 101 bin adaydan Sözel'de 15 bin 980, Sayısal'da 73 bin 809, Eşit Ağırlıklı puanda 47 bin 464, Yabancı Dil'de de 3 bin 401 adayın puanı hesaplandı.
       Sözel puan 158 ila 381, Sayısal 188 ila 422, Eşit Ağırlık 175 ila 403, Yabancı Dil puanı da 200 ila 387 puanlar arasında dağılım gösterdi.
       80'er sorunun yer aldığı testlerdeki ortalamalar ise Sözel'de 50.20, Sayısal'da ise 35.53 oldu.
       Bu verilerden sonra neden açıkta kaldığını bir türlü anlayamayan ve bu konudaki sorularına cevap bulamayan adayların durumlarına göz atalım:
       Ozan Albay, Ege Üniversitesi Meslek Yüksek Okulu Restorasyon Bölümü'nü birincilikle bitirdi. Ağırlıklı Önlisans Başarı Puanı 80 üzerinden 80. DGS Sözel Puanı ise 342. Türkiye sıralaması ise 101 bin kişi içinde 844.
       Özer şimdi soruyor. Birinci olmak için gecemi gündüzüme kattım. Birinci oldum. Sınavım da çok iyi geçti. 5 bin kontenjanın olduğu bir ortamda ben nasıl ve niye açıkta kaldım diyor. Aynı okuldan 345 puanlı arkadaşı da 700'üncü sırada ve o da açıkta. Şimdi her ikisi birden günde belki de yirmi defa ÖSYM'yi arıyor ama her defasında değil cevap almak, azarlanıp demoralize oluyorlar.
       Bize gelen benzeri telefon, mail ve faksların ardı arkası kesilmiyor. Ama ÖSYM'den çıt yok. Değil açıklayıcı bilgi, telefonlara bile çıkmıyorlar...
       Dikey geçişin tam bir aldatmaca olduğu da bir kez daha ortaya çıktı. Sınav sonucunda erkeklerin yüzde 4.4'ü, kızların da 3.8'i 4 yıllık fakültelere girme şansı yakaladı...
       Özetin özeti: Öğrenciler aydınlanmak istiyor. Örneğin: boş kalan yerler için ek kontenjan kaydı yapılacak mı? Puan hesabı nasıl yapıldı? Okul birincileri kontenjanı neden verilmedi? Sınavı kimler kazandı? Bu puanı nasıl aldılar?..


Yazara E-Posta: aguclu@milliyet.com.tr