Abbas Güçlü

Abbas Güçlü

aguclu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Diller yılı
Diller yılı

Avrupa Konseyi 2001'i Avrupa Diller Yılı ilan etti. Amaç üye ülkelerin dil ve kültür mirasına sahip çıkarak, bunu diğer Avrupa ülkeleriyle paylaşmaları...
Avrupalılar zaten öteden beri hem kendi dillerine hem de diğer dillere fazlasıyla aşinalar. Her ne kadar İngilizce dünya dile olduysa da Almanca, Fransızca, İspanyolca, İtalyanca Avrupalıların ikinci dil tercihi. Oysa bizde İngilizce dışındaki tüm diller adeta devlet eliyle köreltildi.
Milli Eğitim Bakanlığı'nın elinde binlerce Almanca, Fransızca öğretmeni var. Ama bunların neredeyse tamamına yakını, farklı branşlarda derslere giriyor. Gerekçe de; İngilizce dışında yabancı dil öğrenmek isteyenlerin bulunmaması...
Peki isteyen herkese İngilizce öğretebiliyor muyuz? Kesinlikle hayır. Üç - beş kolej ve üniversitenin dışında bu işi hakkıyla yapanı bulmak zor. O halde öğretilemeyen İngilizce yerine, eldeki olanaklar değerlendirilerek diğer dillere yönelinse fena mı olur? Örneğin eski doğu bloku ülkeleriyle Türk Cumhuriyetlerinin tamamına yakınında Rusça neredeyse ana dil. Elimizde de binlerce Rusça bilen soydaş öğretmen var. Ama onları da tıpkı Fransızca ve Almanca öğretmenleri gibi çok farklı alanlarda çalıştırıyoruz. İşte Avrupa Diller Yılı çerçevesinde bu konular önümüzdeki günlerde daha sık konuşulur hale gelecek...

Avrupalılar ne yapıyor ?
Birkaç gündür İngiltere'deyim. Birkaç gün daha buradayım. Başta İngilizce olmak üzere diğer dillere olan ilgiyi yakından izlemeye çalışıyorum. Görünen o ki, ortak Avrupa kültürü yaratılması konusunda hemen her ülke ciddi gayret içerisinde. Avrupa ülkelerinin herhangi birinde öğrenim gören üniversite öğrencileri, öğrenimlerinin bir yılını bir başka Avrupa ülkesinde tamamlamak zorunda. İşte bu noktada İngilizce kadar diğer diller de giderek önem kazanıyor.
Avrupalı olmak için yapılması gereken pek çok iş var. Ekonomi, insan hakları, demokrasi hepsi de çok önemli. Ama eğitim sorunlarını aşmadan, onlarla ortak dili konuşmadan Avrupalı olmak çok ama çok zor...
Hafta boyunca yurtdışına açılmanın yollarını, burs veren kurumları ve İngilizce öğrenmenin farklı yöntemlerini sizlere aktaracağım. Tabi yaşamın içinden anektodları da unutmayacağım. Havasına, insanına, yaşam tarzına baktığınızda galiba en iyisi Türkiye coğrafyasında Avrupalı olmak. Yoksa geçen hafta Almanya'dan yazan doktora öğrencisi bir okurumuzun yazdığı gibi, buram buram Türkiye hep gözünüzde tüter...