Abbas Güçlü

Abbas Güçlü

aguclu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Hafta sonu KKTC’deydik. Önce öğrencilerle bir söyleşi yaptık. Ardından çiçeği burnunda Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu’na hayırlı olsun’a gittik. Sonra da üniversitelerin kurucu, rektör ve diğer temsilcileriyle uzun uzadıya KKTC üniversitelerini ve yükseköğretimin genelini konuştuk.
KKTC, her zamankinden daha canlıydı. Siyasette de, ekonomide de, eğitimde de sanki daha bir farklıydı. Geçmişten çok önemli dersler çıkarmışlar. Artık hem çok daha temkinliler hem de gelecek için çok daha büyük bir gayret içerisindeler...
Cumhurbaşkanı Eroğlu, bizim için Demirel ne ise onlar için de o. Neredeyse 40 yıldır siyasetin içinde. 17 yıl başbakanlık yapmış ve şimdi de Cumhurbaşkanı.
Üniversitelerden çoğunun altında onun imzası var. Yani KKTC’nin bir eğitim adası olması için en fazla heyecan duyanlardan biri. “Desteğim artarak devam edecek” diyor.
Üniversitelerin kurucu, mütevelli heyeti başkanı, rektör ve diğer üst düzey temsilcilerini de hiç bu kadar heyecanlı ve bir arada görmemiştim. İçteki rekabetleri sürüyor ama dışa karşı ve özellikle de KKTC’nin güçlü bir eğitim adası olması için adeta gönül birliği yapmışlar.
Peki ya öğrenciler?
10 yıl öncesiyle kıyaslandığında seviyenin fazlasıyla yükseldiğini söylemek mümkün. Macera ya da keyif için gelenlerin sayısı yok denecek kadar azalmış. Şu andaki öğrencilerin çoğunluğu kaliteli bir eğitim ve iyi gelecek peşinde. Çünkü önemli bir bölümü ortadirek ailelerden gelmiş. Hem paralarını hem de zamanlarını en iyi şekilde değerlendirmek zorundalar...
25 yıldır KKTC’ye gidip gelirim. Ama hiç böyle yağmur yağdığını görmedim. Bir anda Venedik sokakları gibi oldu. Bu yıl iyi yağmur yağmış. Barajlar bile dolmuş. Ama en güzeli her taraf yemyeşildi.

Kariyer planlaması
Milliyet Reklam Grup Başkanı ve İcra Kurulu Üyesi Viki Habif, Doğu Akdeniz öğrencilerine, Kariyer Günleri çerçevesinde bir konferans verdi. Dünyada marka olan gençlerin başarı öykülerini anlattı. Konferansın sonunda da ben de tartışmacı olarak söyleşiye katıldım. O her zamanki pozitif yönü ve pembe gözlükleriyle umut dağıttı. Ben de mevcut koşulların fotoğrafını çekip o kadar da hayalperest olmamaları gerektiğini ve zor günlerin kendilerini beklediğini vurguladım. Öğrencilerin ilgisi ve katılımı müthişti.
Diğer KKTC üniversitelerinde de benzeri etkinlikler vardı. Türkiye’den KKTC’ye sadece öğrenci trafiği değil, konferans trafiği de bir hayli artmış. Uçak seferleri de bunun en önemli göstergesi...

Sorunlar ve beklentiler
Hafta başında Hollanda’da, sonunda da KKTC’de, üniversitelerin geleceği üzerine uzun uzadıya sohbetler yaptım. Avrupa’daki sorunlar ne ise KKTC’deki sorunlar da genelde aynı. İyi öğrenci, hepsinin ortak arayışı.
Giderek artan masraflara karşı en iyi çözüm de yabancı öğrenci. Kaliteli öğretim, olmazsa olmazların başında geliyor. Rekabet her zamankinden daha yoğun ama artık birbirini yemek için değil, sektörü büyütmek için.
KKTC yönetimi başta Eroğlu olmak üzere üniversitelerin yanında. KKTC YÖK’ü YÖDAK ise sanki daha etkin hale gelecek. Türkiye’nin üniversitelere yönelik desteği ise sanki havada kalmış gibi.
Başbakan Erdoğan, şu anda 46 bin olan öğrenci sayısının 60 bine yükseltilmesi için her türlü desteği vereceğini söylemiş ama arkası gelmemiş. Bu ay içerisinde Yakındoğu Tıp’ın açılışı için tekrar adaya gelecekmiş. Belki o zaman müjdeli bir haber verebilir. KKTC’de hemen herkesin bu yönde bir beklenti içerisinde olduğunu Ankara’ya özellikle hatırlatmak isteriz...

KKTC alternatifi
Türkiye’deki üniversite sayısı 150’yi geçti. Geçen yıl 120 bin boş kontenjan kalmıştı. Rakam, bu yıl daha da büyüyebilir. Böylesi bir ortamda, öğrenci ve ailelerin aradığı birinci öncelik güven. Siyasetin işi daha da zor.
Herkesi memnun etmek zorunda. Öğrenci ve velileri de, Türkiye’deki vakıf üniversitelerini de, KKTC’yi de. Çünkü hemen hepsinin de ciddi anlamda desteğe ihtiyacı var. Ama birilerine sağlanan avantajlar, ötekileri zora sokmamalı. Maharet de işte burada.
Özetin özeti: KKTC bugüne kadar hiç olmadığı kadar heyecan içinde. Herkese düşen görev, onların bu heyecanına destek olmak. İşte o zaman, biz de onlar da daha mutlu oluruz...