Ak Parti iktidarı 11 yılda 5 bakan değiştirerek bu konuda rekor kırdı.
Peki taşlar yerli yerine oturdu mu?
Evet demek çok zor!..
Gelen her bakan, aynı partiden olmasına karşın, kendinden önce yapılanları yok sayarak, kendi kadrosunu ve kendi sistemini oturtmaya çalıştı.
Kendinden önceki bakanların yaptıklarını çöpe attı.
İlk defa şimdi, hiçbir şey yapılıyor diyorduk ki hareketlenme başladı.
Yazboz tahtasına dönen liselere giriş sisteminin yine değişeceği yönünde çok yaygın söylentiler ortalığa yayıldı.
En yetkili makamlar da bunu doğruluyordu.
Sizi bilmem ama ben hiç inanmadım, inanmayacağım da.
Nitekim Bakan Avcı da tüm bu söylentileri yayınladı.
Ama tüm görüşlerin MEB’den kamuoyuna empoze edildiğini de unutmamak gerekir..
SBS ya da diğer sınav sistemleri, değiştirilmek istenirse, değiştiremez mi?
Elbette değiştirilir.
Hele ki haşmetli, kudretli MEB’siniz!..
Bugüne kadar bunu bir defa yaptılar, yine yaparlar.
Kim karışabilir ki, onlara!..
Ama ne kadar kalıcı olur?
Zaten asıl önemli olan da o.
SBS’nin kaldırılıp da, yerine getirileceği söylenen sistemi ya da sistemleri, tartışmıyorum bile.
Çünkü, boşuna zaman kaybından başka bir şey değil.
Avcı çok dikkatli
Yeni Bakan Avcı, değişim konusunda sanki daha temkinli.
Ne aklına ilk geleni ne de kendisine önerileni hemen hayata geçirmiyor.
Bol bol dinliyor.
Sorup, soruşturuyor.
Artılarını, eksilerini tartıyor.
Ondan sonra yine sorup sorguluyor...
Belki zaman alıyor ama sanki doğru olan da bu.
Tabii eğer, bu sorma, sorgulama süreci uzadıkça uzayıp, iş yapılmaz hale gelmezse...
MEB bürokrasisi, bakanları yönlendirme konusunda çok deneyimli.
Hele bir de olaylara vakıf değilse, bakanlara istediklerini rahatlıkla yaptırabiliyorlar...
Umarız yine bir uçtan diğerine gidilmez...
Yani çok değişiklik yapma noktasından, hiç değişiklik yapmama noktasına gelinmez...
SBS’de baş ağrıtan konuların en başında, devlet özel fark etmeksizin tüm liselere girişte ortak sınav yapılıp, tercihlerin ayrı ayrı alınması geliyor.
Bu yüzden özel okullarla, devlet okulları arasındaki gel-git yüzünden kontenjanlar bir türlü dolmuyor.
MEB bu yıl bu kaosu ortadan kaldırmak için tek sınav, tek tercih listesi için hazırlık yapıyormuş.
Görmeden, duymadan, resmen açıklanmadan inanmamız mümkün değil.
Çünkü bu konuda pek çok kez, çok farklı açıklamalar yaptılar hiçbiri de gerçek çıkmadı.
Umarız yine böylesi bir durumla karşılaşmayız...
Ama eğer geçen yılki sistemde devam kararı alırlarsa, veli ve öğrencileri enayi yerine koyma anlamına gelir ki, bu da hiç hoş olmaz!..
Bu MEB’dir, ne yaptığı hiç belli olmaz diyenler, inşallah bu kez haklı çıkmazlar...
Sosyal Bilimler Olimpiyatı
Fatih Üniversitesi tarafından bu yıl 5.si düzenlenen Türkiye’nin en kapsamlı Sosyal Bilimler Olimpiyatları (USOBO) lise öğrencilerinin sosyal sorunlara dair çözüm önerilerini gözler önüne serdi.
Gelecekteki sosyal bilimcileri Fatih Üniversitesi’nde buluşturan etkinlik bu yıl da çok renkli geçti.
Proje, metin analizi ve forum başlıklarında Anadolu’nun farklı okullarından gelen öğrenciler, kıyasıya mücadele ettiler.
Sosyal sorunlara çözüm arayan liseliler 5-6 aylık bir hazırlık sürecinin ardından projelerini gün yüzüne çıkarttılar.
İlk başvuruda toplam 1200 proje vardı. Bu projelerden sadece 240 tanesi finale kaldı.
Olimpiyatların proje kategorisinde kadına şiddet, aile içi şiddeti okulda öğrenci ve öğretmene uygulanan şiddet, Türkiye’de yaşayan yabancılar ve sorunları, tarım sektöründe yaşanan sosyal olgular, kentsel dönüşümün sosyolojik ve psikolojik algıları, dildeki kirlenme, yabancı markalara talebin sosyolojik psikolojik sorunları ve çözümleri, felsefenin gerekliliği, edebiyat ve müziğin halka ulaşması, medyanın kadına bakış açısı, sosyal sorunların çözümünde kullanılabilir materyaller ve sistemler gibi konular işlendi. Düşüncede bilimsellik, tutarlılık ve bütünlük, açık ve anlaşılır olmak, sonuca ulaşabilme gibi kriterlere göre değerlendirilen projeler, genç beyinlerin yaşadıkları topluma dair sinerjilerinden oluştu.
Araştırmacı Fatihliler ve Akademisyenler Kulübü’nün düzenlediği olimpiyatlar kapsamında her yıl sosyal bilimler alanında topluma sağladıkları katkılardan dolayı onur ödülü veriliyor. Bu yıl onur ödüllerinden birini de Prof. Dr. Doğu Ergil ve Prof. Dr. Nevzat Tarhan’la birlikte bize de verdiler kendilerine teşekkür ediyoruz...
Özetin özeti: Gençleri dinledikçe geleceğe olan güvencimiz daha da artıyor...
Özay Şendir
Netanyahu için sonun başlangıcı…
18 Mayıs 2025
Abbas Güçlü
Eğitim vezir de eder rezil de!..
18 Mayıs 2025
Zeynep Aktaş
Toparlanmanın devamı gelir mi?
18 Mayıs 2025
Ali Eyüboğlu
Hande Subaşı: Modellikten geliyorum, ama modayı hiç takip etmiyorum
18 Mayıs 2025
Güldener Sonumut
Yunanistan’ı anlamama sendromu
18 Mayıs 2025