Abbas Güçlü

Abbas Güçlü

aguclu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Uzun ve meşakkatli bir yolculuktan sonra dün akşam saatlarinde Gürcistan üzerinden Artvin'e zor vardım. Çünkü kestirme yol buymuş. Yarın bir de bunun Trabzon üzerinden dönüşü var. O da uzun yolmuş, bakalım ne kadar sürecek...
Eğitimin 2012 Karnesi paneli, okullar tatil olmasına rağmen, tıklım tıklımdı. Görünen o ki Artvin'de eğitime olan ilgide dünden bugüne önemli değişiklikler var.
Panele başlamadan önce, 2003'te Milliyet Tır'ı ile bütün Türkiye'yi gezerken, Artvin'e yaptığımız ziyaret sonrasında yazdığım yazı okundu. Bakalım dünden bugüne neler değişti, denildi. İsterseniz gelin 26 Ağustos 2003 Artvin profiline bir göz atalım:

‘Stajyer öğretmen gelmesin’
On yıl öncesine kadar Artvin deyince akla eğitim gelirdi. Anadolu liseleri, fen liseleri ve üniversiteye giriş sınavlarında dereceye giren öğrenciler çıkartır, genel sıralamada mutlaka ilk 20'ye girerlerdi.
Son beş yıldır içine düştükleri durum tam bir felaket. ÖSS'de 78'inci sıradalar.
Yani sondan üçüncüler. Oysa her Artvinlinin çocuklarına bıraktığı en büyük miras eğitimdi. Şimdi o da yok; ama çaresiz değiller. Artvin'de bulamadıkları eğitim olanaklarını Trabzon'da, İstanbul'da, Ankara'da arıyorlar. "Nerede bir akraba varsa onun yanına gönderiyoruz" diyorlar.

Deneyimli öğretmen
Artvin, Gürcistan sınırındaki en uç illerimizden birisi. Erzurum'dan karayolu ile 4 saatte gelebildik. Otobüsle Ankara'ya 18, İstanbul'a ise 24 saat uzaklıkta. Dağların en tepesine kurulmuş. Farklı bir kent, cıvıl cıvıl. Ama sohbet ilerledikçe gördük ki görünüşe aldanmamak gerekiyor. Çünkü hemen herkes dert küpü. Benim konuklarım genelde gençler, veliler ve öğretmenlerdi. Önce eğitimde yaşanan felaketin nedenlerini uzun uzadıya anlattılar. Sonra da isteklerini sıraladılar. Ankara'dan yardım istediler. İşte dilekleri: Artık stajyer öğretmen değil deneyimli öğretmen istiyoruz.
İşte gelişmişlik bu!
Diğer kentlerin aksine Artvin, üniversite isteyen değil, istemeyen bir kent. Orman Fakültesi, Meslek Yüksek Okulu ve bu yıl açılan bir Eğitim Fakültesi var. Ama derslerin çoğuna lise öğretmenleri giriyormuş. Akademik personel yok gibi diyorlar. Ankara, İzmir, İstanbul'daki üniversitelerden mezun olanlar işsiz gezerken buradan mezun olanların yüzüne kim bakar görüşündeler. İlk kez gençlerin geleceğini, kentsel rantın ötesinde düşünen bir ilimizle karşılaşmanın şaşkınlığını yaşadım. Diğer birçok kent, gençleri ekonomik bir meta olarak görürken, onlar kendi çocuklarıyla özdeşleştirip en iyi eğitim ortamı nerede ise gidip orada yapılsın görüşündeler. Bence en büyük gelişmişlik ölçütü işte bu!..

İktidara öfke seli
Hükümetle ilgili şikâyetin dozu sanki giderek artıyor. İşsizlik, pahalılık, eğitimin genel sorunları canlarına tak etmiş. Bedava kolej ve bedava kitap projesi iktidara puan kazandıracağına öfke seli yaratmış.Tarıma açık arazi çok az. Sebzeler Artvin'e gelinceye kadar en az beş komisyoncunun elinden geçiyormuş. Bu yüzden çok pahalı diyorlar. İstanbul'da bile 250 bin liraya kadar inen domates burada bir milyona satılıyormuş. Ev kiraları da öyle. Ev yapacak arazi de yok gibi. Bu yüzden mütevazı bir evin kirası 250 - 300 milyon liraymış. www.artvingezgini.com sitesi Artvin ile ilgili en güncel bilgileri alabileceğiniz farklı bir site. Eminim çok şeyler bulabileceksiniz.
Özetin özeti: Artvin çok uzaklarda da olsa gidip görmeye fazlasıyla değecek bir kent. Bizim ekip çok beğendi...

Bugünün Artvin’i
Artvin Barosu, Türk Eğitim-Sen ve Kamu-Sen'in ortaklaşa düzenlediği Eğitimin 2012 Karnesi, panelinde eğitime verilen karne pek parlak olmadı. Özellikle de 4+4+4 konusunda. Salonda sistemi anlayan tek kişinin olmaması tesadüf değildi. Diğer kentlerde de durum farklı değil. Bu yüzden de MEB'in iyi projeleri de görmemezlikten geliniyor.
Öğretmen - Avukat Necdet Aydın'ın yönettiği panele, Atatürk Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr Kamil Aydın ve Türk Eğitim-Sen Artvin Başkanı Nizamettin Torun katıldı.
Artvin'de eğitim adına dünden fazla çok fazla birşey değişmemiş. Bu yüzden verdikleri karne konusunda birileri çıkıp önce kendinize bakın dese, ne diyecekler merak ediyorum. Öğretmenleri mutsuz, öğrencileri sıkıntılı, velileri de dertli mi dertli gör-düm. Ama umutlulardı. Önemli olan da zaten bu! Panelin özeti oldukça günceldi: 2012 dert+dert+dert yılı olmuştur.
Özetin özeti: Evet Eğitimin 2012 Karnesi, zayıflarla dolu. Ama bu konuda kabahatli olan sadece MEB değil hepimiziz...