Abbas Güçlü

Abbas Güçlü

aguclu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Abbas GÜÇLÜ

ATATÜRK, hayata bir kez daha gelseydim öğretmen olurdum demiş. Tarihe damgasını vuran diğer liderlerin öğretmenliğe verdikleri önem de farklı değil. Günümüz liderlerinin eğitime, dolayısıyla öğretmene verdikleri önemin yetersiz oluşu, yoksa tarihi misyona sahip olmamalarından mı?..
Eğer saygın bir toplum, ayağı yere basan kişilikli bir çocuk, işini iyi yapan bir meslek adamı ve her şeyden de önemlisi iyi bir vatandaş istiyorsak bunun yolu öğretmenden geçiyor.
Üzerinde titrediğiniz çocuklarınızı düşünün! Günün kaç saati sizinle, kaç saati öğretmenleriyle geçiyor? Evde birkaç saat bile diyalog kuramadığınız evlatlarınız, gün boyu öğretmenleriyle birlikte. Yani çocuklarınızı şekilendiren, geleceğe hazırlayan, sizlerden çok öğretmenleri...
Öğretmenlerin profili de ortada. Suç onların mı? Kesinlikle hayır. Asıl suçlu başta devlet olmak üzere hepimiziz.
Öğretmenin yetiştiği ortam çok önemli. Neden eğitim ve gelir düzeyi yüksek ailelerin çocukları değil de, fakir fukara çocukları öğretmenliğe yöneliyor? Neden gençler, üniversite giriş sınavlarında, öğretmenliği tercihlerinin en üst sıralarına değil de, en altlara yazıyor?..
"Hiçbir şey olamazsan bari öğretmen ol" sözü nereden çıktı ve öğretmenliğin böylesine sıradan meslek haline gelmesine kimler neden oldu?
Okumayan bir aileden gelen, okumayan, sosyal aktivitelerin dışında kalan, geliri ancak yaşamını sürdürmeye yeten, yabancı dilin y'sini bile bilmeyen, mesleki yayınları alamayan, müziği, modayı, İnternet'i izleyemeyen bir öğretmen nasıl olur da bugünün zamane çocuklarına vizyon kazandırır?..
Eğit - Sen hepimizin bölük pörçük bildiği konuları bilimsel bir araştırmayla bir kez daha ortaya koydu. Çıkan sonuçlardan hiç gocunmadan tahlilini yapıp, çözümler üretmeliyiz.
Çocuklarımız için ne istiyorsak, öğretmenlerimiz için de aynını istemeliz. Çünkü, eninde sonunda çocuğumuzu geleceğe hazırlayanlar onlar. Yüksek maaşsa yüksek maaş, lojmansa lojman, daha iyi eğitimse daha iyi eğitim, seçkin öğrencilerin bu mesleğe yönlendirilmesi gerekiyorsa, yönlendirilsin ama, bunlar hiç zaman kaybetmen gerçekleşsin.
8 yıl için akan trilyonların en azından bir bölümü öğretmene aktarılsın dedik. Duyan olmadı. Binaya, araç gerece yatırım elbette önemli. Ama ya öğretmene? Kafasında binbir sorunla sınıfa giren öğretmen nasıl çocuğumaza vizyon kazandıracak?..
Dün bir ara Milli Eğitim eski bakanlarından Turhan Tayan'la görüştük. Eğitim kervanına sonradan katılmış olsa da müthiş duyarlı. "Öğretmenin karnı, gönlü doymadan. Sırtı pek olmadan eğitimde reform olmaz. İstanbul'un yeşil alanlarını talan etmeye fırsat bulan hükümet, öğretmene verdiği vaatleri yerine getirecek zaman bulamıyor. Eğitimde müthiş otorite boşluğu var" dedi. Haklı, çok haklı...


Yazara EmailA.Guclu@milliyet.com.tr