Abbas Güçlü

Abbas Güçlü

aguclu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Dertsiz başa dert açma konusunda herhalde bizden daha başarılı bir ulus yok. Hiç yoktan bir rektörlük krizi yarattık ve devletin en tepesinden üniversitelere kadar en çok güvenilmesi gereken kurumları tartışmalı hale getirdik.
Düne kadar günah keçisi YÖK ve Kemal Gürüz'dü. Şu anda ise hedef konumuna gelen Çankaya oldu.
Sezer, YÖK'e gönderdiği ültimatom niteliğindeki mektubunda, üniversitedeki seçim sonuçlarının dikkate alınmasını istemiş ve YÖK'ü keyfi karar almakla itham etmişti. Şimdi aynı ithamlar Çankaya için yapılıyor. Cumhurbaşkanı Sezer'in eğitim danışmanı kimdir bilmiyoruz. On gün içerisinde birbiriyle çelişen kararlar almasının gerekçesi nedir onu da bilmiyoruz. Ama bildiğimiz bir şey varsa, Çankaya, eğer kısa süre içinde kamuoyunu tatmin edici bir açıklama yapmaz ise geçen haftalarda kazandığı puanları, fazlasıyla kaybedecek...
Birkaç yıl önce İstanbul Erkek Lisesi Mezunlar Derneği'nin kurduğu ilköğretim okulunun kura çekiminde, içinde gizli bölme olan İzmir usulü kura torbası ile karşılaşmıştık. Şimdi de İzmir usulü demokrasi ile yüz yüzeyiz. Veto yiyen Ondokuz Mayıs Üniversitesi Rektörü Osman Çakır buna "Dokuz Eylül Demokrasisi" diyor. Yani ayrıcalıklı demokrasi demek istiyor. Kendi açısından haksız da sayılmaz...
En çok oyu aldıkları halde Çankaya'dan veto yiyen rektör eşleri Çankaya'ya veryansın ediyorlar. Eşlerimizin sakıncalı oldukları ispatlansın kendimizi yakarız diyorlar. Ondokuz Mayıs Rektörü Osman Çakır'ın eşi Semiha Çakır, işi daha da ileri götürüyor. Eşimin en ufak bir kusuru olduğu ispatlansın, o gün boşanırım diye haykırıyor. Diyarbakır'dan gelen ses de buruk mu buruk. Sevim Özaydın, tek kusurlarının her şeyi bir yana bırakarak geceli gündüzlü çalışmak olduğunu söylüyor ve PKK'nın, Hizbullah'ın ölüm listelerinin başında olan ve 40 yıl Türk ordusunda görev yapan eşime nasıl olur da tarikatçı suçlaması yapılır diye isyan ediyor. Daha önce YÖK'ten veto yiyen Erzurum ve Malatya'daki seçim galibi öğretim üyelerinin eşleri de eminim benzer durumdadırlar...
Son rektörlük seçiminde kafalar karmakarışık oldu. Üniversitelerin, YÖK'ün ve Çankaya'nın daha fazla yıpranmaması için sağduyulu açıklamalar bekliyoruz...

Şampiyonlar şampiyonu

ÖSS Sayısal ve Eşit Ağırlık'lı yerleştirme puanlarında Türkiye birinciliğini kazanan Buket Avcı, dün konuğumuzdu. Pırıl pırıl bir genç kız. Büyük hayalleri var. Hiç kimsenin elinde oyuncak olmamış. Arkasında ne tarikatlar var, ne de beş yıldızlı kolejler ve pahalı kurslara gönderecek, özel dersler aldıracak zengin bir aile var. Eğitimini, o hep beğenmediğimiz, dudak büktüğümüz devlet okullarında tamamlamış. İlerisi için arayışları sürüyor. Endüstri Mühendisi olmak istiyor. ODTÜ, Boğaziçi, Bilkent, Koç, Sabancı üniversitelerinden birini seçecek. Zor bir karar. Tek sermayesi beyni olduğu için sunulan olanakları bir bir inceliyor. Bakalım hiç kimsenin güdümünde olmayan bu pırıl pırıl şampiyona kim sahip çıkacak?..



Yazara E-Posta: aguclu@milliyet.com.tr