Abbas Güçlü

Abbas Güçlü

aguclu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Milli Eğitim Bakanlığı, kaos yaşanmadan sorunları ciddiye almıyor. Ve bu yönde çözüm üretmiyor.
Tıpkı KPSS’de yaşanan kopya skandalı açıklığa kavuşmadan öğretmen atamalarına başlaması gibi şimdi de fen ve anadolu liselerinde on binlerce boş kontenjan kalacağı aşikârken kayıt takvimini ve hatalı olduğu daha en başından belli olan yedek öğrenci oranlarındaki kısıtlamaları değiştirmiyor.
SBS’ye göre öğrenci alan fen ve anadolu liselerinde 2. kayıt dönemi önceki gün sona erdi. Pazartesi gününden itibaren yedek öğrenci kayıtları başlayacak. Ama MEB yedek kayıtlara öylesine bir sınırlama getirdi ki, kolejlere kayma nedeniyle, bu sistemin işlemesi mümkün değil.
Bu aymazlığı, kılavuz yayımlandığı günden itibaren defalarca bu köşede dile getirdik. Ancak MEB inadından vazgeçmedi. Vazgeçeceğe de benzemiyor. Görünen o ki tıpkı KPSS’de oldu gibi bu duyarsızlık da yargıya taşınacak.
Konuya vakıf olan veliler olayın farkındalar, bize gönderdikleri maillerin çok daha fazlasını MEB’e de gönderiyorlar. Ama konuyu bilen, olabilecekleri öngören ve ona göre tedbir alacak bir yetkili ara ki bulasınız.
İşte durumu çok net özetleyen bu velilerden birisi:

Boş kontenjanlar!..
“Dün açıklanan 2. yerleştirme, 1. yedek kayıtlarına göre, daha önce köşenizde de defalarca dile getirdiğiniz gibi dağ yine fare doğurmuştur. Şöyle ki; kılavuzda yapılan hata, aynen inatla uygulamaya konulmuş ve 1. yerleştirme sonunda kalan çok az boş kontenjanlara göre çok sınırlı sayıda yedek öğrenci sayısı belirlenmiştir. Örneğin:
1. yerleştirme sonunda Galatasaray Lisesi için sadece ve sadece 11 yedek belirlenmiş (kılavuzda %50 fazlası ve genel kont. %10 sınırlaması olduğundan) ve 1. yedekten şu anda 10 boş kontenjan olduğu için 11 yedekten 10’u Galatasaray’ı kazanmıştır. Fakat bundan sonraki 2. ve 3. yedek yerleştirmeler için sadece ve sadece 1 yedek kalmıştır.
Özel okullarla kayıt takvimi çakışması yasadığını 1.5 aydan beri dile getiriyoruz ve bugün bunun neticesinde birçok güzide okulumuzda geçen yıldan daha çok boş kontenjan kalacaktır. Ama MEB bunu dikkate almıyor.
Kadıköy Anadolu Lisesi’nde durum çok daha vahimdir. Şu anda 53 boş kontenjan olmasına rağmen (bu sayı özel okul kayıtları bitene kadar çok daha fazla olacaktır) sadece 38 yedek öğrenci belirlenmiş ve tamamı daha şimdiden yerleştiği gibi 15 kontenjan da boş kalmıştır. 2. ve 3. yerleştirme için bu 15 kontenjan+yeni boşalacak yerler için yerleştirilecek yedek, şu anda yoktur.
Bu durumda, MEB 3 Eylül’den itibaren devasa miktarda boş kalacak olan kontenjanlara şimdiden çare bulmak zorundadır.
Ülkemizin kaynaklarının bu kadar düşüncesizce harcanması, geçmiş yıllarda ortada iken, kimsenin bu seneki bu saçma duruma devam edilmesini kabul etme lüksü yoktur.”
Sayın velimizin de dile getirdiği gibi hiçkimsenin artık boş kontenjanlara tahammülü kalmadı. Bir önceki Bakan Hüseyin Çelik’in inat ve kaprisi yüzünden son yıllarda hemen her yıl ortalama 5 bin kontenjan boş kaldı. Hem de Galatasaray, Kabataş, Ankara ve İstanbul Fen liseleri gibi en iyi liselerde! Bu yüzden Bakan Çubukçu bu duruma seyirci kalamaz!..
Öğretmenler, öğrenciler, veliler, düne kadar bu konuları fazla irdelemiyorlardı. Ama artık her şeyin farkındalar. Tıpkı 12 Eylül ve sonrasında kullanacakları oylarının gücünün farkında oldukları gibi.

KPSS şampiyonları neredesiniz?
KPSS’de sadece Eğitim Bilimleri testinde 120’de 120 yapan 350 şampiyon var. Diğer tüm testlere bakıldığında binlerce kişiden söz ediliyor. Ve şu günlerde sizlere yönelik iddiaların bini bir para. Eğer alnınızın teriyle bu puanları aldıysanız çıkın kendinizi savunun. Biz de arkanızda olalım.
Evli olup olmamanız hiç önemli değil, hangi kentte sınava girdiğiniz, hangi dershaneye gittiğiniz de. Yeter ki çıkın ve size yönelik iddiaları bir bir çürütün ya da tamam bir hata yaptık deyin ve iş sonuçlansın. Yoksa yıpranan sadece sizler ve kurumlar değil, devlete olan güven de sarsılıyor ki buna da hiçbirimizin hakkı yok!..
Özetin özeti: Kim, hangi konuda, ne kadar samimi? Şimdi bunu görmenin tam zamanı! Ve artık lafa değil icraata bakılıyor. Sandıkta da ona göre davranılacak!..