Abbas Güçlü

Abbas Güçlü

aguclu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Diyalog Galatasaray Eğitim Vakfı'nın kurucusu ve başkanı Kıraç, vedaya yönelik ilk sinyali 20 Kasım'da Galatasaray Lisesi'nde gerçekleşen mütevelli heyeti toplantısında verdi. Tuhaf bir dönemden geçtiklerini ve vakıftan uzaklaşma noktasına geldiğini söyledi. Kıraç'ın, rektörlük seçiminde yaşanan kaostan rahatsızlık duyduğu ve yaşanan gelişmelerden çok etkilendiği öğrenildi. Yakın çevresi, rektörlük seçiminde yaşanan tutarsızlıkların, istifa kararını pekiştirdiğini dile getirdiler.Galatasaray Eğitim Vakfı, 30 Aralık 1981 tarihinde kuruldu. Vakfın kurulmasında, "1970'li yıllarda Galatasaray Lisesi'nin karşı karşıya kaldığı ağır fiziki harabiyetin giderilmesi ve bir hayli gerileyen eğitim düzeyinin yükseltilmesi" amaçlandı.Vakfın kurulmasıyla birlikte, 500 yıllık tarihi bir geçmişe sahip olan Galatasaray Lisesi, her alanda yeniden ismini duyurmaya başladı. Okul binaları yenilendi. Eğitim kalitesi yükseldi. Dış dünyaya açıldı. Önce ilköğretim okulu, ardından da üniversite kuruldu. Vakıf bununla da kalmadı, mezunları ve hayırseverleri Galatasaray çatısı altında toplayarak, öğrencilere yönelik kültürel etkinliklere, yurtiçi ve yurtdışı burslara büyük destek verdi.Galatasaray Üniversitesi, kurulurken Fransa ile yapılan uluslararası anlaşma çerçevesinde çok sağlam temellere oturtuldu. Bu konuda Coşkun Kırca'nın katkısı büyüktü.İnan Kıraç'ın Galatasaray sevdasını, 50 yıllık mezunlara yönelik yapılan törene katılanlar yakından bilir. Her defasında gözleri dolar, hatta bazen ağlar ve "Bu kutsal kurum için çok daha fazlasını yapmamız gerekir" diye konuşurdu.Şimdi, nasıl oldu da böylesine canı gönülden sevdiği Galatasaray'dan kopma noktasına geldi? Sadece maddi anlamda değil manevi olarak da her türlü destek sağladığı camiadan niye uzaklaşıyor?Eminim bu noktaya gelmesi hiç kolay olmamıştır. Açıklarken de gözleri yine dolu dolu olacaktır... Büyüklüğü, hiçbir koşulda tartışılmaz olan Galatasaray camiası, kendisini en çok sevenini, en gönülden destekleyenini nasıl bu noktaya getirdi? Oturup düşünmeli ve geleceğe yönelik ciddi kararlar alınmalıdır. Yoksa giden, kopan, kaçırılan, kaybedilen sadece İnan Kıraç olmaz!.. Galatasaray Eğitim Kurumlarında, ilköğretimden yükseköğretime derin sancılar yaşanıyor. İlköğretim ve lisedeki müdür değişiminin yarattığı gerginlik dinmeden, şimdi de üniversitede yaşanan rektörlük krizi, son 30 yıldır Galatasaray Eğitim Kurumlarına en büyük desteği sağlayan İnan Kıraç'ı, en çok sevdiği kurumdan kopma noktasına getirdi. Seçimde en çok oy alan ilk üç adayla, YÖK üyeleriyle ve Galatasaray'dan pek çok hocayla görüştüm. Gelinen noktadan hepsi de rahatsız. İşte bu görüşmelerden ortaya çıkan satırbaşları: YÖK Başkanı Teziç'in rektörlük seçimine müdahil olması yanlışların en büyüğü. Seçimler zamanından çok önce gerçekleşti. Kesinlikle yenilenmeli ve zamanında seçim yapılmalıdır. (Bu görüşü neredeyse herkes destekliyor) Ahmet İnsel, seçimde en çok oy alanın rektör atanması görüşünde kararlı. Söylediklerinin arkasında. Cumhurbaşkanının kendisini ataması halinde derhal seçime gideceğini söylüyor. Köksal Bayraktar'ın liste dışı kalması hâlâ kabullenilmiş değil. Ethem Tolga, rektör olması halinde YÖK üyeliğinden ayrılacağını, kimsenin adamı olmadığını, tüm fakültelerden oy aldığını ve bütünleştirici olacağını dile getiriyor. Rektörlük krizi yeni kırgınlıklar yaratırsa, üniversite büyük bir yol ayrımına gelebilir. Özetin özeti: Türkiye'nin en güzide öğretim kurumlarından biri olan Galatasaray'da sular durulmuyor. Durulacağa da benzemiyor. Tek çaresi akıl. Ama bekleyip göreceğiz, akıl mı galip gelecek, yoksa ihtiraslar mı?.. aguclu@milliyet.com.tr Rektörlük seçimi