Abbas GÜÇLÜ
EĞİTİM ve Gençlik sayfası olarak yeniden bir yapılanma içerisindeyiz. Bu konulara ilgi duyup gazeteci olmak isteyenlere kapımızın sonuna kadar açık olduğunu daha önce duyurmuştuk. Çok sayıda başvuru oldu. Birçoğuyla da anlaştık. Televizyoncu olmak isteyenlerle
Karne kodrosu doldu.
Milliyet için ise istekler çerçevesinde yelpazeyi biraz daha genişlettik.
Yurtiçi ve yurtdışından mektup, faks, telefon ya da İnternet aracılığıyla bize ulaşan arkadaşlar, haklı olarak çok seslilik üzerinde yoğunlaştılar. Örneğin ABD, Japonya ve Avrupa'daki ilgili okuyucularımız, kendilerinin de sayfada seslerini duyurmak istediklerini dile getirdiler. İstanbul'daki üniversitelerin yanı sıra, diğer illerdeki üniversite ve fakültelerden de başvurular oldu.
"Biz de varız" dediler.
Bir yandan bu kadar isteğin altından nasıl kalkacağız diye düşünürken, öte yandan da sevindik. Hemen hemen her fakültede, her okulda, her ilde, her ülkede bizim için, daha doğrusu sizler için haber derleyen arkadaşların olması müthiş bir olay.
Bize akan haberler ne kadar çok ve ne kadar renkli olursa, bilgilenmeniz de o kadar farklı olacak. Bu çerçevede, bayramda yaptığımız duyuruyu, çerçevesini geliştirerek bir kez daha yapmak isiyoruz.
Eğer İstanbul'da ya da bulunduğunuz yerde gazetecilik adına profesyonel ya da amatör olarak heyecan duyuyorsanız, bizi arayın, bize yazın.
Gazetecilik belki de en fazla yaratıcılık gerektiren mesleklerin başında geliyor. Yazmayı sevmek başka, bir şeyleri araştırıp yazmak başka. Güzel kompozisyon yazan, iletişim fakültesinden mezun olan gazeteci olur, başkaları olamaz nasıl yanlış bir kanıysa,
"ben gazeteci olmayı çok istiyorum" demekle de gazeteci olunmuyor. Önemli olan üretgenlik. Gel yarın gazetede işe başla dediğimizde en azından fikir düzeyinde üretkenliğin başlaması gerekiyor. Düzgün, akıcı, vurucu yazılar arkadan gelir. Yazmak, yazdıkça gelişen olay. Araştırıcılık da öyle. İçinize gazetecilik virüsü girdiğinde zaten hemen her şeyi araştırıp, haber çıkarma dürtüsüyle karşı karşıya kalacaksınız...
Türkiye'de gazetelerin tabak çanağa yönelmesinin en önemli nedenlerinden biri de okur sayısının azalmasıdır. Ama okura sorarsanız onlar da haklı. Gazetelerin çoğu, okurun gerisinde ve sorunlarından uzak kaldı. Bizim açımızdan bakarsanız, nüfusun üçte ikisi genç, Türkiye'nin en önemli sorunlarından biri de eğitim. Ama medyaya bakıyorsunuz
Milliyet'in dışında bu konuya sıcak bakan, yer ayıran yok. Ne eğitimin sorunları, ne de gençliğin, velilerin, öğretmenlerin sorunları anlı şanlı medyamızı ilgilendirmiyor. Onlar da sorunlarıyla, kendileriyle ilgilenmeyenleri okumuyor. Bu durum, eğitimde de böyle, diğer konularda da...
Evet, bu değişim sürecini birlikte gerçekleştireceğiz. Eminim, çok da başarılı olacağız...
Yazara EmailA.Guclu@milliyet.com.tr