Abbas Güçlü

Abbas Güçlü

aguclu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Gençler geleceğimizin en büyük teminatı!

Bu konuda farklı düşünen yok gibi.

Peki, ama onlar için ne yapıyoruz?

Hangi ortak paydalarda birleşiyoruz?

Detaylara girmeden, gelin önce, bir durum tespiti yapalım:

- Dijital bağımlılık aldı başını gidiyor.

- Eğitim dibe vurmuş durumda ve mutlu olanı ara ki bulasınız!

- Öğrenim gördüğü alanı seven ve mezun olduğu alanda çalışmak isteyenlerin sayısı giderek azalıyor.

- Yabancı dil bilen yok gibi.

- Kütüphanenin yolunu unuttuk. Kitap okuyan mumla aranıyor.

- Sınav yarışından vakit bulup da spor yapan birini, arasanız da bulamazsınız.

Haberin Devamı

- Tatillerde çantasını sırtına vurup yollara düşen, ülkesini, dünyayı karış karış gezen bir gençlik hayali, dün olduğu gibi bugün de bir türlü hayata geçemedi.

- Teknolojiyi üreten değil tüketen bir gençlik yetiştirdik, onları, test ve dijital köleler haline getirerek, bilimden, teknolojiden, araştırmadan uzaklaştırdık!..

Başbakan’a sorular

CHP Ankara Milletvekili Levent Gök, TBMM’nin, gençlere önem veren en çalışkan milletvekillerinden biriydi.

Görünen o ki gelecek dönemde de bu duyarlılığını aynen devam ettirecek.

Gök, gençliğin içine düştüğü vahamete dikkat çekerek, Başbakan Binali Yıldırım’a sorular yöneltti.

Seçimden sonra, ne Başbakanlık ne de Başbakan’ın kalmayacağını en iyi bilenlerden biri o ama sanki tarihe kayıt düşmek istemiş!

İşte o sorular:

Ülke genelinde 15-24 yaş arası gençler üzerinde yapılan araştırmalara göre gençlerin yüzde 55’i eğitim aldığı alanda çalışmak istemiyor, yüzde 89’u yabancı dil bilmiyor, yüzde 72’si okul kütüphanesini kullanmıyor, yüzde 27’si çalışmayı düşünmüyor, yüzde 88’i spor yapmıyor, yüzde 95’inin pasaportu yok, yüzde 98’i sivil toplum kuruluşu üyesi değil ve sadece yüzde 36’sı yapay zekânın ne olduğunu biliyor.

Yukarıda verilen istatistikler gençliğin içine düştüğü vahameti ve Türkiye’nin geleceğinin tam anlamıyla bir boşluğa doğru itildiğini göstermektedir. Son 16 yılda defalarca değişen eğitim sistemi herhangi bir çözüm getirmemekle birlikte sorunları derinleştirmiş, gelecekten umudunu kesmiş bir nesil yaratmıştır.

Haberin Devamı

Bu bilgiler ışığında:

1. 15-24 yaş arası gençlerin çoğunluğunun akademik, sportif ve sosyal bir aktivitede bulunmamasının sebepleri nelerdir? Gençleri bu alanlara yönlendirecek çalışmalar neden yapılmamıştır?

2. Son 16 yılda 6 kere değişen eğitim sistemi, araştırmalarda çıkan sonuçlara bakıldığında, çocuklarımıza hiçbir vizyon ve kabiliyet kazandırmamıştır. Eğitim sisteminde yapılan değişikliklerin amaçlarını açıklar mısınız?

3. Eğitim aldığı alanda çalışmak istemeyen, kütüphane kullanmayan, spor yapmayan, yabancı dil bilmeyen hatta önemli bir oranı çalışmayı düşünmeyen bir nesil ile Türkiye geleceği nasıl şekillendirilecektir? Yüzde 95’i pasaport sahibi dahi olmayan bir gençlik Türkiye’yi muasır medeniyetler seviyesine nasıl çıkartacaktır?

4. 2002-2018 yılları arasında eğitime ayırılan bütçeyi harcama kalemlerini belirtmek suretiyle açıklar mısınız?

5. Derslik sayısını artırmak suretiyle eğitimin iyileştirileceği görüşünü destekliyor musunuz?

6. Gençliğimizi içine düştüğü bu umutsuz tablodan kurtarmak için projeleriniz nelerdir?

Haberin Devamı

Çözüm mümkün mü?

Araştırma sonuçları ve sorular çarpıcı ve bir o kadar da düşündürücü!

Cumhuriyet tarihi boyunca eğitim adına büyük hamleler yapıldı ama yukarıdaki tespitlerin hemen hepsi de doğru.

Eksiği var, fazlası yok!

Peki, tablo tersine döndürülemez mi?

Kesinlikle döndürülür ama önce bu konuda ciddi bir irade ve samimiyet gerekiyor!

Seçim, umarız, buna da çare olur!

Özetin özeti: Sandığın anahtarı gençlerde. Onları kazanan, seçimi de kazanır!..