Üniversite giriş sınavı ÖSS’ye daha çok var. Ama öğrenciler barut fıçısı gibi. Gergin bir bekleyiş içerisindeler. Ailelerin psikolojisi de onlardan farklı değil. Sanki bir sınava değil ölüm kalım savaşına hazırlanıyorlar...
Öğrenciler de aileler de artık işin farkında. Ne kadar başarılı olursa olsunlar ancak yüzde 3’ü istedikleri bölüme girebilecek. İşte bu da onları kahrediyor...
Mevcut sistem, öğrencileri mutsuz etmenin ötesinde bir işe yaramıyor. Buna bir kez daha şahit oldum. Öyle bir sistem ki, ne kazananlar mutlu ne de kazanamayanlar.
Açıkta kalanlar üniversiteye girememenin üzüntüsünü yaşarken mutlu azınlık olması gereken kazananlar ise istedikleri fakülteye girememenin burukluğu içerisindeler...
Sistem mağduru öğrencilere gelince: Onlar tam anlamıyla şoktalar. Meslek liseliler gibi yanlış alanlara yönlendirilip istemedikleri fakülteleri seçmek zorunda bırakılanlar da gelecekle ilgili umutlarını yitirmenin eşiğindeler...
Önceki gün Tekirdağ’da liseli öğrencilerle birlikteydim. Önce Anadolu Lisesi’nde ardından Anadolu Öğretmen Lisesi’nde ve sonrasında Marmara Büyük Dershane’nin mükemmel organizasyonu ile tüm liselerden gelen öğrencilerle birlikte olduk.
Tekirdağlı gençlerin eğitime olan ilgisi her zamanki gibi yine çok yoğundu. Yüzlerce öğrenci gelecek arayışı içerisinde en ufak ayrıntıyı kaçırmak istemiyordu. Soru yağmuruna tutuldum. Bundan da çok mutlu oldum. Soru soran, sistemi sorgulayan, geleceğe yönelik ciddi arayışlar içerisinde olan gençlerin artması sevindirici. Umarım bu coşkuları hiç azalmadan devam eder...
Diğer adaylar gibi Tekirdağ’daki öğrencilerin de en sık sordukları soru sınav sisteminin değişip değişmeyeceğine yönelikti. Böyle bir değişim söz konusu değil ama birileri özellikle bu yanlışı pompalıyor. YÖK ve ÖSYM de bu konuda net açıklamalar yapmadığı için kafalar karışıyor...
Tekirdağlı gençler, her ne kadar çok donanımlı olsalar da genelde tüm öğrencilerin içine düştüğü bazı önyargılardan kurtulabilmiş değiller. Neler bunlar? Hep birlikte bakalım. Çünkü yediden yetmişe hepimizi ilgilendiriyor.
Severek yapacakları mesleklerden çok popüler meslekler peşindeler.
Ailelerinin yoğun etkisi altındalar.
Yelpazeyi çok geniş tutacaklarına, kendilerini birkaç kent ve birkaç üniversite ile sınırlandırmışlar.
Mevcut koşullar içerisinde nasıl en iyisini yaparım yerine sistemin saçmalıklarına kafa yorup morallerini bozuyorlar.
Testlere ayırdıkları zamanın onda birini bile kendilerini ve meslekleri tanıma konusuna ayırmadıkları için tercih kurbanı olma olasılıkları çok yüksek.
Ya kazanamazsam korkusu yüzünden derslere ve anlatılanlara yeterince konsantre olamıyorlar.
Çok azı dışında yetirince iddialı değiller.
Özetin özeti: Tekirdağ’da üniversiteye giriş oranı yüksek. Ama onlar bile tedirgin. Bu yüzden de yapabileceklerinin en iyisini yapamıyorlar. Böylesi söyleşiler kendilerine gelmelerini sağlıyor. Okul, veli ve dershaneler, öğrencileri biraz olsun testkolik olmaktan kurtarıp sistemin gerçekleriyle yüz yüze getirmeliler. Adaylara bu aşamada yapılabilecek en büyük iyilik bu olur.
Özay Şendir
Netanyahu için sonun başlangıcı…
18 Mayıs 2025
Abbas Güçlü
Eğitim vezir de eder rezil de!..
18 Mayıs 2025
Zeynep Aktaş
Toparlanmanın devamı gelir mi?
18 Mayıs 2025
Ali Eyüboğlu
Hande Subaşı: Modellikten geliyorum, ama modayı hiç takip etmiyorum
18 Mayıs 2025
Güldener Sonumut
Yunanistan’ı anlamama sendromu
18 Mayıs 2025