Diyalog İşte aradaki bu gerginliğin giderilmesi için Çankaya harekete geçti. Gül, önümüzdeki haftadan itibaren üniversite açılışlarına katılarak ciddi anlamda mesajlar verecek. Üniversitelerin gönlünü alacak. İlk durak Hacettepe Üniversitesi. İkinci durak ise 10. kuruluş yıldönümünü kutlayan Bahçeşehir Üniversitesi. Daha sonra ise sırasıyla Anadolu'daki üniversiteler. Çankaya, üniversitelerden davet gelmiyor yönündeki iddialara şiddetle karşı çıkıyor. "Çok yoğun davet var. Hepsine yetişmeye çalışacağız. Aksini iddia edenler bekleyip görür" yorumunu getiriyor...Gül'ün bu çerçevede üniversitelerin sorunlarıyla yakından ilgileneceği ve çözümü konusunda hükümetten isteklerde bulunacağı belirtiliyor.Bu arada, gelecek ay görev süresi sona erecek olan Teziç'in yerine kimin YÖK başkanı olacağına yönelik kulisler de devam ediyor. Sürpriz bir isim olasılığı üzerinde de duruluyor... Hükümet ile üniversiteler arasındaki gerginlik, azalacağına her geçen gün daha da artıyor. YÖK yasa tasarısıyla başlayan, anayasa taslağı ve türban nedeniyle doruğa çıkan tartışmalar nedeniyle aradaki diyalog tümüyle kopmuş durumda. Milli Eğitim Bakanı Çelik, okullardaki şiddetin faillerinin başarısız öğrenciler olduğunu söylemiş. Bu yüzden sınıfta kalan öğrencilere af yok demiş.Bravo kendisine! Hangi araştırmaya dayanarak böylesine bir tespitte bulunmuş anlamak mümkün değil. Kaldı ki af isteyen öğrenciler 6-7 dersten kalan öğrenciler değildi. Diğer tüm derslerinden başarılı olup da tek dersten kalanlardı. Böylesi öğrencileri alıp örgün eğitim sisteminin dışına atmak, asıl o öğrencileri, suça meyilli hale getirir. Bakan Bey, pek çok konuda olduğu gibi bu konuda da yanılıyor.16-17 yaşındaki öğrencileri, iki yıl üst üste kaldı diye, okul dışına itip açık liseye yönlendirmek, en büyük yanlışların başında geliyor. O yaştaki bir çocuğu sokağa atmadan önce bin defa düşünmek ve yeniden örgün eğitime dönmesi için açık kapılar bırakmak gerekir. Kim hata yapmıyor ki? En çok da siyasiler yapıyor. Onlara bir fatura yok. Ama iş çocuklara geldiğinde, ali kıran baş kesen oluyoruz ve bunun adına da eğitim diyoruz. Yuh olsun bize!..Bakan Bey, bu çocuklar neden bu duruma düşüyor, öncelikle onu araştırsın. Yeterince derslik olmadığı için sistem dışına itildiklerini artık itiraf etsin. Daha da önemlisi yeterli rehberlik hizmeti verilemediği için sınıfta kalmanın bu kadar arttığını, suça yönelmenin patladığını artık görsün...Her sorun yaratanı kapı önüne koyma mantığı, bir süre sonra bumerang gibi dönüp, kendisini de alıp götürebilir... Şiddetin faili kim? Mevcut Anayasa'ya göre, kâr amacı gütmeyen vakıflar dışında özel üniversite kurmak mümkün değil. Ancak yeni anayasayla birlikte, bu maddeler kaldırılarak, kâr amacı güden özel üniversitelere de yeşil ışık yakılacakmış. Hem de bugüne kadar kesinlikle yasak olan, yabancılara bile özel üniversite kurma izni verilecekmiş. Gerçi, mevcut Anayasa'ya ve anayasa hukukçusu YÖK Başkanı'na rağmen, bu maddeyi delenler var ama şimdi daha bir legal hale gelecekmiş.İyi mi olur? Kötü mü? Bu da üzerinde uzun uzadıya tartışılması gereken bir konu. Bankalar, telefon şirketleri, sanayi tesisleri özelleştiriliyor, yabancı yatırımcılara satılıyor da, üniversiteler neden olmasın diyenler kadar, karşı çıkanlar da olacaktır. Alın size derin bir tartışma konusu daha. Daha türban tartışmaları bitmeden şimdi bir de özel üniversite gerginliği, tüm bu karmaşanın üzerine tuz biber olacak.Özetin özeti: Gerginlik yaratmada üzerimize yok. Enerjimizi, doğru yerde kullanmıyoruz!.. aguclu@milliyet.com.tr Özel üniversiteler geliyor
Özay Şendir
Netanyahu için sonun başlangıcı…
18 Mayıs 2025
Abbas Güçlü
Eğitim vezir de eder rezil de!..
18 Mayıs 2025
Zeynep Aktaş
Toparlanmanın devamı gelir mi?
18 Mayıs 2025
Ali Eyüboğlu
Hande Subaşı: Modellikten geliyorum, ama modayı hiç takip etmiyorum
18 Mayıs 2025
Güldener Sonumut
Yunanistan’ı anlamama sendromu
18 Mayıs 2025