GÜNLERDİR burs arayanlarla, burs verenler arasında çöpçatanlık yapıyoruz. İstiyoruz ki, aydınlık Türkiye için bir mum da siz yakın. Devletin sahipsiz bıraktığı gençler tarikatların kucağına, terör odaklarının eline düşmesin. Uyuşturucu ve fuhuş batağının çirkinliklerinde kaybolmasın...
Burs arayan öğrencilerden, anne babalarından öylesine duygu dolu mesajlar geliyor ki, etkilenmemek mümkün değil. Onca zorluğa ve onca yoksullağa rağmen, başarılı, hem de çok başarılı olmuşlar. Ama önlerinde koskacaman engeller var. Barınacak yurt, öğrenimlerini sürdürecek burs bulamıyorlar.
Devleti yönetenlerin böyle bir sorunları olmadığı için olsa gerek, bugüne kadar üniversite gençliğinin ne barınma, ne de burs sorunuyla yakından ilgilendiler. Bu yüzden sorunlar azalacağına giderek tırmandı.
Okumak için çırpınan gençlerin önüne böylesine engeller çıkaran başka bir ülke bulmak gerçekten çok zor. Batılı ülkeler, gençler daha uzun süre eğitim alsın diye teşvik üzerine teşvik sağlarken, biz öğrenimlerini yarıda bırakmaları için elden geleni yapıyoruz.
Yurt için başvuranların yarısı kapıdan dönüyor. Devletin İstanbul gibi bir yerde yaşamını sürdürebilmesi için öğrenciye verdiği burs ayda sadece 6 milyon lira. İşte bu noktada çeşitli güç odakları devreye giriyor. En başında da tarikatlar var. İrticanın bu kadar güçlenmesinin nedeni, devletin boş bıraktığı alanı çok iyi doldurmaları.
Örneğin devlet burs ve barınma olanakları sağlamazken, sivil toplum örgütleri işin sadece gösteriş tarafıyla ilgilenirken, onlar yüzlerce yurt, binlerce tarikat evi açıp on binlerce öğrenciye burs olanakları sağlıyor. MGK'da irtica konuları ele alınırken, umarız bundan böyle burs ve barınma konularına daha fazla önem verirler...
İşte size birkaç ilginç mektup:
"Boğaziçi Üniversitesi'ni kazandım. Çiftçi ailenin çocuğuyum. Babam vefat etti. Bana ve kardeşlerime ağbeyim bakıyor. Ama o da şu anda işsiz. Eğer bana da bir burs bulursanız çok, ama çok sevinirim..."
"Marmara Hukuk'u kazandım. Babam Bağ - Kur emeklisi. Ayda 40 milyon lira alıyor. Tek dileğim Atatürkçü, çağdaş gençlere de sahip çıkılması..."
"Kızım Ankara Hukuk'u kazandı. Ben ise devlet memuruyum. Memur maaşıyla onu Ankara'ya göndermek çok zor. 30 yıllık gazetem aracılığıyla destek arıyorum..."
"Elazığ'ın bir ilçesinde oturuyorum. İstanbul Üniversitesi'ni kazandım. Birinci sınıfı zor bitirdim. İkinci sınıfı nasıl tamamlayacağım bilemiyorum..."
"Yetiştirme yurtlarında büyüdüm. Şu anda Eğitim Fakültesi son sınıfa kadar gelebildim. Ama gücüm buraya kadar..."
"Ankara Tıp'ı kazandım. Ailemin aylık geliri 30 milyon lira. İki kardeşim daha üniversitede okuyor. Babam vasıfsız işçi, annem ev hanımı....
"19 Mayıs Üniversitesi'ni kazandım. Ama şartlar gitmeme elvermiyor. Tam vazgeçmişken, burs konusundaki kampanyanız benim için ümit ışığı oldu...
"İstanbul Üniversitesi İngilizce İktisat'ı kazandım. Babam boyacı ve öylesine çaresiziz ki!.."
Aydınlık Türkiye isteyen tüm sivil toplum örgütleri, eğitim vakıf ve dernekleri, üniversite rektörleri ve de sevgili devlet baba, ne olur bu gençelere sahip çıkın. Yoksa yarın çok daha geç olacak!!!
Yazara E-Posta: a.guclu@milliyet.com.tr
