Abbas Güçlü

Abbas Güçlü

aguclu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Abbas GÜÇLÜ

SON günlerde sık sık gençlerle birlikteyim. Üniversite ve meslek seçimiyle ilgili ayrıntılara girince, doğal olarak içinden çıkılmaz sorular soruyorlar. Cevap vermekte zorluk çekiyoruz. "Bizi yönetenler bu kadar duyarsız, bu kadar acz içinde olamaz" diyorlar. Ankara'dakileri savunacak söz bulamıyoruz.
Ankara'da Cumhurbaşkanı, TBMM, Başbakan, bakanlar, YÖK, DPT ve daha pek çok kurum, yüzlerce, binlerce politikacı, uzman, planlamacı var. Bunca kadroya rağmen, Türkiye'de nasıl bir insan politikası olmaz akıl erdiremiyorlar.
İşte gençleri çileden çıkartan sorulardan bazıları:
* Madem 30 yıldır öğretmen açığı var, neden eğitim fakültelerinin sayısı artırılmıyor da, gençleri önce veteriner, ziaatçı, mühendis, iktisatçı yaptıktan sonra öğretmen yapıyoruz?..
* Yabancı dilin önemli olduğu yıllardır vurgulanıyor. O halde neden öğretmen yetiştirilmiyor? Dili kim öğretecek?..
* Dünya değişiyor, ilgi alanları değişiyor, meslek çeşitliliği hızla artıyor. Peki üniversiteler neden bu değişime ayak uyduramıyor? İhtiyaç duyulan mesleklerde değil de, neden on binlerce diplomalı işsizin bulunduğu alanlarda eğitim vermeye devam ediyorlar?..
* Üniversite, fakülte ve meslek konusunda öğrenciler neden hiç bilgilendirilmiyor? Türkiye'de doyuma ulaşan ve 2000'li yıllarda yıldızı parlayacak olan meslekler hangileri?..
* Madem devletin kaynakları daha iyi eğitim için yeterli değil, neden bu kadar israf yapılıyor ve neden daha iyi eğitim için öğrenciden daha fazla katkı istenmiyor?..
* Üniversiteye giriş sistemi tam bir saçmalık. Hemen herkes bu konuda hemfikir. Peki o halde neden değiştirilmiyor?..
* Üniversitelerde en büyük sıkıntı barınma ve bursların azlığı. Hayali ihracata, hayali şirketlere trilyonlar akıtan devlet, neden yurt yapmıyor, neden ayda 6 milyon liralık öğrenim bursunu artırmıyor?..
* Sınavlar yüzünden okul içi eğitimin öldüğünü, öğrencilerin okul yerine dershanelere yöneldiğini ve bunun da yanlış olduğunu yıllardır herkes söylüyor. Peki neden hiçbir önlem alınmıyor?..
* İşverenler kendine güvenen, yaratıcı, araştırmacı, kolay diyalog kurabilen, problem değil çözüm üreten gençler isterken, okullarda neden hala gençlerin bu yetenekleri geliştirileceğine, köreltiliyor?..
* Türkiye'de her yıl 1.5 milyona yakın çocuk doğuyor ve her yıl bu çocuklar için yeni okul ihtiyacı varsa, neden Ramazan ayları dışında boş kalan camiler yerine okul yapılmıyor?..
Gençlerin düşündüklerini, bu görevleri yapmak için koltuklarına adeta yapışan büyükler neden düşünmüyor, düşünüyorlarsa neden yapmıyorlar?..
Gençler tam unutuldu derken, CHP'den cılız da olsa gençlere yönelik sesler yükselmeye başladı. Umarız arkası gelir.


Yazara EmailA.Guclu@milliyet.com.tr