İnternetle birlikte yeni bir dünya düzeni kuruldu ve insanoğlunun binlerce yıllık alışkanlıkları değişti.
Dijital Çağ’dan öncesi, sanki yok gibi. Özellikle de “yeni yetme”ler için. Ellerindeki akıllı telefonları ve bilgisayarları alsanız, dünya başlarına yıkılır. Yaşamın bir anlamı kalmaz ve kendilerini boğulur gibi hissederler.
Daha önceki icatlardan hiç birisi, yaşamımızı bu kadar etkilememişti. Elektrikler kesilse bir şekilde idare ediliyor. Radyo, televizyon olmasa, çok daha iyi olur diyenler çok çıkacaktır. Arabasız bir düzene de rahatlıkla alışılabilinir. Ama internetsiz bir yaşam, pek çoğumuz için asla mümkün değil!
İnternet bağlantısının, bırakın ayları, yılları, bir kaç günlüğüne kesildiğini düşünün! Her şey altüst olur. Sanki yaşam durma noktasına gelir. Huzursuz ve mutsuz olursunuz. Toparlanmanız da zaman alır.
İşte bu yüzden bağımlılığınızı daha fazla artırmayın yoksa, tiryaki ve alkoliklerden çok daha bağımlı hale gelirsiniz, haberiniz olsun!..
Peki bu kadar bağımlı hale geldiğimiz interneti, hangi amaçlar için kullanıyoruz?
Bu konuda söylenecek çok ayrıntı var ama en iyisi mi sözü TÜİK’e bırakalım. Geniş bir araştırma yapmış. İşte önemli satır başları:
Ne için kullanılıyor?
.İnternet kullanım amaçları dikkate alındığında, 2014 yılının ilk üç ayında, internet kullanan bireylerin yüzde 78.8’i sosyal paylaşım sitelerine katılım sağlarken, bunu yüzde 74.2 ile online haber, gazete ya da dergi okuma, yüzde 67.2 ile mal ve hizmetler hakkında bilgi arama, yüzde 58.7 ile oyun, müzik, film, görüntü indirme veya oynatma, yüzde 53.9 ile e-posta gönderme-alma takip etti.
Kimler kullanıyor?
.Bilgisayar ve İnternet kullanım oranlarının en yüksek olduğu yaş grubu 16-24’tür. Bilgisayar ve İnternet kullanımı tüm yaş gruplarında erkeklerde daha yüksektir.
.16-74 yaş grubu bireylerin yüzde 79.1’i evde kullandı. Bunu yüzde 38.7 ile işyeri, yüzde 30.2 ile akraba, arkadaş evleri, yüzde 23.3 ile alışveriş merkezi, havaalanı, vb. kablosuz bağlantının yapılabildiği yerler ve yüzde 14.3 ile internet kafe takip etti.
Sanal alışveriş
İnternet kullanan bireylerin internet üzerinden kişisel kullanım amacıyla mal veya hizmet siparişi verme ya da satın alma oranı yüzde 30.8 oldu. Önceki yıl internet üzerinden alışveriş yapanların oranı ise yüzde 24.1’di.
.İnternette alışveriş yapan bireylerin 2013 yılı Nisan ile 2014 yılı Mart aylarını kapsayan on iki aylık dönemde yüzde 51.9’u giyim ve spor malzemesi, yüzde 27’si ev eşyası (Mobilya, oyuncak, beyaz eşya vb), yüzde 26.8’i seyahat bileti, araç kiralama vb., yüzde 24.9’u elektronik araçlar (Cep telefonu, kamera, radyo, TV, DVD oynatıcı vb.), yüzde 15.9’u kitap, dergi, gazete (e-kitap dahil) aldı.
Yaşam biçimi oldu!
Yukarıdaki verilere bakıldığında, dijital yaşam giderek, hayatımızın bir parçası haline geliyor. Alışverişten bankacılık hizmetlerine, film izlemekten gazete okumaya kadar neredeyse hemen her etkinlik, sanal ortama taşındı...
Araştırma için yani bilgilenmek için internet kullananların oranı ise maalesef çok yüksek değil. Yükselmesini beklemek de hayal olur. Çünkü, internet olmadan önce de araştırmaya olan ilgi zaten dibe vurmuştu.
Bugünün eğitim modelleri, maalesef merak uyandırmıyor, dolayısıyla araştırmaya yönlendirmiyor. Adeta kopyala-yapıştır nesli yetişti.
Kolaycılığa öylesine alıştılar ki, sayfalarca yazı okumak, onlarca, yüzlerce kitap ya da doküman karıştırmak hiç onlara göre değil.
Peki bu yeni jenerasyon, dijital dünyayı orasından, burasından hiç yakalayamayanlara göre daha mı mutlu?
Evet demek zor.
Artık onsuz yapamıyorlar ama yarattığı sıkıntılar da her geçen gün artıyor...
Özetin özeti: Bağımlılığın her türlüsü gibi dijital olanı da sıkıntı verecek noktalara getirmemek gerekir...