Abbas Güçlü

Abbas Güçlü

aguclu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

İstanbul’un en güzel dönemi, ne zaman diye soracak olsanız, eminim ki herkesten farklı cevap alırsınız. Kimi tüm zamanlarını sever kimi de kışını hiç sevmez. Ama baharını herkes sever. Çünkü erguvanlar, laleler ve bin bir farklı çiçeğiyle, baharda İstanbul, bir başka güzel olur.

Yaz yağmuru sonrası ortaya çıkan gök kuşağı gibi İstanbul’un baharı da hızlı geçer. Bu yüzden ille de bir İstanbul seyahati yapmak istiyor ya da kırk yıldır burada yaşıyorum ama hâlâ hiçbir yerini gezmedim diyorsanız, önümüzdeki günler, haftalar bu iş için biçilmiş kaftandır.

Haberin Devamı

Bu konuda birbirinden güzel İstanbul turları var. Önceliğinize göre tarih ve kültür ağırlıklı olanlar da var, doğa ve yemek ağırlıklı olanlar da. Tercih size kalmış, İstanbul baharını yaşamak için neden gelecek baharı bekleyesiniz ki!

Çinli, Hintli, Japon!

Mevlana, her kim olursan ol gel demişti, Bakan Kurtulmuş için de turist olsun da kim olursa olsun, yeter ki gelsinler.

Çekik gözlülerden sonra, Hintlilere takmış durumdayız!

Birkaç düğün oldu ya arkası gelir diye umutlandık.

Bakan Kurtulmuş, Meclis’te gazetecilerle özel sohbetinde turizmde Asya açılımıyla ilgili olarak şunları söylemiş:

“Hint düğünleri, Türk turizmi bakımından çok yakın vadede ümitli olduğumuz bir alan. Oteli kapatıp çok lüks harcamalar yapıyorlar. Otelci arkadaşların söylediği, düğün başına 5 milyon dolara kadar gelir getiren özellikleri var. Sarıgerme’deki 640’a yakın Hint tur operatörünün toplantısına ben de katıldım. Hakikaten Türkiye’ye karşı büyük bir sevgileri, sempatileri var. İyi tanıyorlar Türkiye’yi...” Oh ne güzel! Bir Hintli ile bir Alman ya da Rus aynı otelde nasıl kalır çok merak ediyorum...

Teşvikle kurtulur mu?

Turizmciler bir yandan turist gelsin diye dua ederken öte yandan Ankara’nın yolunu aşındırıyorlar. Sanıyorlar ki, kopardıkları her teşvik, kendileri için can simidi olacak.

Yanılıyor, hem de çok yanılıyorlar.

Eğer teşviklerle kurtulsaydı, tarım kurtulurdu. Tarım ve hayvancılık, bugün bitme noktasına geldiyse, bunun nedeni, kendi gücüne ve emeğine değil, teşviklere bel bağlanmasıdır.

Haberin Devamı

Sektör, keşke alacağı teşvikler kadar, yağmalanan turizm alanlarına da ilgi gösterse! Yoksa bir süre sonra, turist getirecekleri ne temiz bir deniz, ne betonlaşmamış bir belde, ne de yağmalanmamış bir tarih kalacak!

Portakallı yemekler

Adana’ya en son gidişimde, şehrin tüm ileri gelenlerine, Portakal Çiçeği Festivali yapıyorsunuz ama onun ötesine geçemiyorsunuz, böylesi güzel bir meyveden yüzlerce yemek ve içecek üretilir, sizde bir tane bile yok diye serzenişte bulunmuştum. Haftaya portakallı yemekler festivali yapıyorlarmış. Haydi hayırlısı diyorum. Herkes şunu çok iyi bilmeli ki, inovasyonu mutfakta gerçekleştiremeyen hiçbir kent şaha kalkamaz! Bu festival, Adana için bir dönüm noktası olabilir. Bakalım, hakkını ne kadar verebilecekler!