İlkokuldan üniversiteye öğretim kurumlarımızda 20 milyondan fazla öğrenci öğrenim görüyor.
60 binden fazla öğretim kurumu var.
Ve öğretim kurumlarının en az 30 bininde kantin var.
Öğrencilerin önemli bir bölümü de bu kantinlerden yoğun bir şekilde yararlanıyor...
Kantinler sadece abur cubur yeme yeri değil, önemli bir buluşma noktası.
Okul anılarının en önemli bölümü kantinlerde yaşananlardır.
Bu yüzden kantinlere çok farklı bakmak gerekir.
Satılanlar hijyenik mi, sağlıklı mı, ekonomik mi, gelişme çağlarına uygun mu, en önemlisi de herkesin alım gücüne hitap ediyor mu?
Çok önemli bir başka nokta da öylesine büyük paralara ihale ediliyorlar ki, altından her şey çıkabiliyor!
Devlet bu konuda daha makul kriterler getirebilir.
Tek ölçü, en yüksek parayı veren olmamalıdır!..
Bu durum sadece, kantindeki ürün fiyatlarını yükseltmekle kalmaz amaç dışı kullanımları da beraberinde getirir ki, bunun yaratacağı erozyonun faturası çok ağır olur.
Peki, kantinlerde neler satılmalı?
İşte bu bile başlı başına çok önemli bir konu.
Gazlı içeklerin yasaklanması kadar, hangi öğrencilere hitap ettiği de dikkate alınmalıdır.
Biri yer, diğeri bakar noktasına gelinmesi, öğrenciler arasındaki uçurumu daha da derinleştirmenin ötesinde bir işe yaramaz...
Kantin sosyologları var mı, bilmiyorum ama birileri bu işe mutlaka el atmalı ve geniş çaplı incelemeler yapmalıdır.
Çünkü öğrencilerin, ders içi etkinlikleri kadar ders dışı faaliyetleri de çok önemli!..
Özay Şendir
Netanyahu için sonun başlangıcı…
18 Mayıs 2025
Abbas Güçlü
Eğitim vezir de eder rezil de!..
18 Mayıs 2025
Zeynep Aktaş
Toparlanmanın devamı gelir mi?
18 Mayıs 2025
Ali Eyüboğlu
Hande Subaşı: Modellikten geliyorum, ama modayı hiç takip etmiyorum
18 Mayıs 2025
Güldener Sonumut
Yunanistan’ı anlamama sendromu
18 Mayıs 2025