Abbas Güçlü

Abbas Güçlü

aguclu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Türkiye'nin yüz akı sivil toplum kuruluşlarından birisi de İzmir Makine Mühendisleri Odası. Çalışmalarını yıllardır izliyorum. Arı gibiler. Diğer sivil toplum örgütleri gibi laf değil hizmet üretiyorlar.
Her yıl mühendisliğin kalitesini yükseltmeye yönelik yüzlerce projeye imza atıyorlar. Bunlar içerisinde biri var ki, geleceğin mühendisleri için tam anlamıyla bir hayat okulu.
Bu yıl 6'ncısı gerçekleşen Kariyer Günleri'ni odaya bağlı Öğrenci Üye Komisyonu gerçekleştiriyor. Yani mühendislik fakültesi öğrencileri daha mezun olmadan mühendisler odasına üye olabiliyor ve faaliyet düzenleyebiliyorlar.
Anlayacağınız gençler adam yerine konuluyor. Al sana fırsat, yap yapabildiğini deniliyor.
Kariyer günleri, İzmir Makine Mühendisleri Odası'nın şemsiyesi altında bölgedeki mühendislik fakültesi öğrencilerinin ve sanayi kuruluşu temsilcilerinin katılımıyla gerçekleşiyor.
Üç gün boyunca her firma kendisine ayrılan saatlerde hem kendilerini tanıtıyor, hem de öğrencilerden beklentilerini ortaya koyuyorlar. Öğrenciler de mezun olduklarında kapılarını çalacakları firmaları çok daha önceden tanımanın avantajını yaşıyorlar.
Bu coşkulu organizasyonun ilk gününe ben de ortak oldum ve uzunca süren bir söyleşi yaptık. Üniversitelerde daha önceki söyleşilerim genelde tüm öğrencilere açık olurdu. İlk kez sadece mühendislik fakültesi öğrencileriyle bir araya geldik. Onları bilmem ama ben performansları ve geleceğe bakış açılarını dikkate aldığımda fazlasıyla memnun kaldım.
Ege Üniversitesi'nin ev sahipliği yaptığı kariyer günlerine Dokuz Eylül, Celal Bayar ve Yüksek Teknoloji Enstitüsü'nün öğrencileri de katıldı...
Eğitime fazla sıcak bakmadıkları için İzmir'den hep buruk dönerdim ama bu kez çok olumlu izlenimlerle ayrıldım. Hem başka bir yazıda ele alacağım Ege Üniversitesi'ndeki gelişmeler hem de mühendislik öğrencilerinin ileriye yönelik cesur adımları beni fazlasıyla mutlu etti. Ayrıca bugüne kadar laf ve politika üretme merkezleri olarak görmeye alıştığımız sivil toplum örgütlerinden birinin gençleri arka bahçe maşaları olarak kullanma yerine geleceğe hazırlaması beni fazlasıyla memnun etti...

Hocaların maaşı (51)
Yılan hikayesine dönen maaş ayarlaması nihayet gerçekleşiyor. Ama nedense bu konuda en mağdur kesim olan araştırma görevlileri unutulmuş. Tabii aynı zamanda yardımcı doçentlerin çoğuyla diğer öğretim görevlileri de. Eminim en kısa süre içerisinde onlar da bu kapsam içerisine alınacaklar. Ama ne zaman ve hangi oranlarda? Bu konun da bir an önce açıklığa kavuşmasını istiyoruz...
Üniversitelerde şu anda tam bir hüzün söz konusu. Zamdan yararlananlar alamayanlar nedeniyle sevinemediler bile. Sanki onlar böyle istemişler gibi kabahatli durumuna düşürüldüler...
Zaten huzuru kalmayan üniversitelerin bir de bu son düzenlemeyle huzuru iyice kaçtı. Umarız, hükümetten bu konuda ileriye yönelik olumlu açıklamalar gelir. Yoksa bir 50 yazı da araştırma görevlileri için yazarım. Ayrıca mühendislerin de son düzenlemelerden rahatsız olduklarını hatırlatmakta yarar var. Bu düzenlemenin gerçekleşmesi için yıllarca biz çaba harcadık ama ilk unutulan biz olduk diyorlar.
Özetin özeti: Hükümete doçent ve profesörler adına teşekkür ediyoruz. Diğer öğretim görevlileri ve mühendisler adına da unutulmamayı temenni ediyoruz.