KPSS’deki iddialar ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Ünal Yarımağan’ı istifanın eşiğine getirdi. Hatta istifa ettiği ama istifasının YÖK tarafından kabul edilmediği de bize gelen duyumlar arasında.
Morali çok bozuk olan Yarımağan’ın, KPSS ile ilgili soruşturmalar sona erdikten sonra görevi bırakacağı da kesinlik kazanmış durumda.
Peki Yarımağan’ı istifa noktasına getiren gelişmeler ne oldu? ÖSYM’nin daha önce de sınavları iptal ettiği, puanları yeniden hesapladığı çok oldu. O dönemlerde değil de şimdi neden bu noktaya geldi?
KPSS’de ortada bir sorun olduğu kesin. Ama bu sorunun nereden kaynaklandığı bir türlü bulunamıyor. ÖSYM Başkanı’nı çaresiz kılan da zaten bu.
Kendi içinde zaman zaman çelişkiye düşmesi de bunun bir göstergesi. Örneğin bir cümlesinde “hayır kesinlikle kopya söz konusu değil” derken bir sonraki cümlesinde “var da diyemem yok de diyemem” yorumunu getirmesi, onun da cevabını bulamadığı soruların varlığını ortaya koyuyor.
Zaten bu bizi aştı, savcılık el koysun noktasına gelmesi de bu yüzden.
İşte şaşırtan o tablo
ÖSS, KPSS, LYS tipi giriş sınavlarına girenler ya da yakından izleyenler, bu sınavlarda tüm soruları doğru yapmanın ne kadar zor olduğunu çok iyi bilirler. Çünkü bu testlere ayırt edici özelliği yüksek çok zor sorular mutlaka konulur ki, aynı puanda yığılmalar olmasın!..
Nitekim geçtiğimiz yılların KPSS sonuçlarına baktığımızda 120’de 120 net çıkaran aday hiç yoktur. Yine sınav analizlerine bakıldığında bir önceki yıla göre yaptığı net sayılarını yüzde 100 artıranı bulmak da bir o kadar zordur. Evet puanlarda yükselme olur ama bu hiçbir zaman ikiye katlanmaz. Örneğin 50 netten 120’ye yükselmez.
Bir başka önemli tespit de, eğer sorular kolaysa, yani yüzlerce full yapan çıkarsa, Türkiye ortalaması da yükselir. Yani sadece bazı adayların puanı değil tüm adayların puanlarında bir yükselme söz konusu olur.
Şimdi tüm bu bilgiler çerçevesinde, yüz binlerce öğretmen adayını ayağa kaldıran, ÖSYM Başkanı’nı istifa noktasına getiren ve süper yetkilerle donatılan YÖK Denetleme Kurulu ile Ankara Savcılığı’nın cevabını aradığı sorular neler, onlara bir göz atalım:
* Önceki yıllarda Eğitim Bilimleri testinde bir tane bile, soruların tümünü yapan aday çıkmazken bu yıl 350 aday bunu nasıl başardı?
* ÖSYM sorular kolaydı diyor, ama kendi açıkladığı Türkiye ortalamaları bunun tam aksini söylüyor. Türkiye ortalaması geçen yıl 59, bu yıl da 61. Yani zorluk derecesinde değişen bir şey yokken bu şampiyonlar nereden çıktı?
* Geçen yıllarda sınava girip, iki, üç yıl 50, 60 sınırını aşamayan ve soruların yarısını ya da üçte birini yanlış yapan adaylar, bu yıl soruların tümünü nasıl doğru cevapladı?
* KPSS’de 4 sorunun hatalı ve yanlış olduğunu ÖSYM kendisi açıkladı. Ama iptal etmedi. Tam aksine söz konusu soruları öyle ya da böyle cevaplayanların bu seçeneklerini doğru kabul edip, bu soru hatalı diye boş bırakanları adeta cezalandırdı. Niye?
* İptal edilen sorular bile full çekenler tarafından ÖSYM’nin cevap anahtarına göre nasıl ve niye öyle cevaplandırıldı?
* Eğitim Bilimleri soruları arasında 10 tane eğitim profesörünün bir araya geldiğinde kesin doğru bu diyemeyeceği tartışmalı sorular varken, 350 aday hiç tereddüt yaşamadan bu soruları, cevap anahtarına göre nasıl doğru bildi?
* Aynı evden, aynı dershaneden çifter çifter şampiyonların çıkması ne kadar sık rastlanan bir durum?
* Bekârken 60 neti aşamayan öğretmenler, evlendikten sonra, üstelik eşi ile birlikte nasıl tüm soruları doğru cevaplar noktaya geldiler?
* ÖSYM, bu kadar enteresanlığa rağmen, en başından beri neden “kesinlikle kopya söz konusu değildir” açıklaması yapıyor? Ve hâlâ bu konuda neden ısrarcı?