MİLLİ Eğitim Bakanı Hikmet Uluğbay'ın inadı yüzünden 25 bin lise 1 öğrencisinin, aktif öğrencilik hayatı sona erdi. Tek hataları, sınıfta kalmaktı...
Eğer her hata yapan kapı önüne konulsaydı, şu anda Türkiye'yi yönetenlerin hiçbirinin o makamlarda oturmamaları gerekirdi. Ama söz konusu öğrenciler olunca, tepelerine biniliyor, sokağa atılıyor...
Milli Eğitim Bakanlığı, özellikle Bakan'ın inadı yüzünden, mahkeme kararlarına rağmen öğrencileri okullarına devam ettirmedi. On binlerce aile bu yüzden üzgün, kırgın...
Öğretim yılının sonu yaklaşıyor. Aynı mağduriyetlerin bu yıl da yaşanmasını istemiyoruz. Geçen yıl, öğretmen, öğrenci, veli ve okul idareleri, öğrencilerinin bu duruma düşmesinden büyük üzüntü duydu. Onlar her zamanki gibi kararın yumuşatılacağını, yapılan sınavların geçerli sayılacağını bekliyordu. Olmadı...
Şimdi yine aynı sahneler yaşanmasın! Öğrencinin sınıfta kalıp, kalmayacağına politik irade değil, öğretmenler karar versin. Ama sonuçlarını da düşünerek... Öğrenciler de, en kötü ihtimalleri göz önünde bulundurarak, siyasilerin ve öğretmenlerin himmetine gerek duymadan sınıf geçmek için çok daha fazla çalışsınlar...
Sakın unutmayın! Lise 1'de iki yıl üst üste sınıfta kalanın okul hayatı bitiyor. Bütünleme, geri dönüş yok. Öğnemine ancak, açık lisede devam edebiliyor.
Milli Eğitim Bakanlığı, yeni bir yapılanma içerisinde. Teknolojik gelişmeleri eğitimin hizmetine sokmak istiyor. Bu nedenle yeni bir genel müdürlük kurdu ve ilgili tüm birimleri buraya bağladı. Bakanlık "eğitim" ve teknoloji"yi barışık hale getirmek ve "akbaba"lardan korumak için yoğun bir çalışma içinde. Bu konuda ABD ordusunu kendilerine örnek almışlar. Onların Japon firmalarının hegemonyasından kurtulmak için kendilerine özel geliştirdikleri sistemi oluşturmaya çalışıyorlar. Dünya Bankası'ndan sağlanan bir milyar doları, yani 250 trilyon lirayı kapkaççı firmalara kaptırma yerine, kendi iletişim ağını, yazılım birimlerini kuruyorlar. Dört aşamalı bir planları var. İlk aşamada öğretmenleri çağımızın teknolojik üstünlükleriyle tanıştıracaklar. İkinci aşamada Türkçe yazılım gerçekleştirecekler, üçüncü aşamada kendi bilgi ağlarını oluşturacaklar, dördüncü aşamada ise okullar, cihazlarla donatılarak İnternet gibi uluslararası ağlara girilecek.
Bakanlık akıllanmışa benziyor. Altyapı hazırlanmadan, alınan kredileri heba etmek istemiyor...
Bu arada sevindirici gelişmeler de olmuyor değil. Bilim Şenliği başlıyor, eğitim ve teknoloji'nin tartışıldığı toplantılar peş peşe geliyor...
Eğitimin, bilimin, teknolojinin konuşulduğu bir ülkede, irtica kendine zemin bulamaz. Galiba biraz biraz akıllanıyoruz...
Yazara E-Posta: A.Guclu@milliyet.com.tr