Marmara'da neler oluyor?

Marmara Üniversitesi öğrenci açısından Türkiye'nin en büyük üniversitelerinden birisi. Ama bir türlü istikrara kavuşmuyor. Bir önceki Rektör Ömer Faruk Batırel YÖK'ün dayatması sonucu istifa etmişti. Onun yerine getirilen Turay Yardımcı da cuma günü yine YÖK'ün dayatamsı sonucu görevi bırakmak zorunda kaldı.
Rektörlüğe vekaleten atanan Tunç Erem, son seçimde rektör adayıydı. Ama seçim günü gelmeden YÖK'ün isteği üzerine adaylıktan geri çekildi. Şimdi bir kaç ay içerisinde yeni bir seçim yapılması bekleniyor...

Söylentilerin arkası kesilmiyor
Marmara Üniversitesi, 12 Eylül döneminde İstanbul İktisadi ve Ticari İlimler Akedemisi ile bazı yüksekokulların bir araya gelmesiyle kuruldu. Kurucu Rektörü Orhan Oğuz'du. İki dönem görevde kaldı. Üniversite onun döneminde gelişti. Ama etliye sütlüye karışmaması nedeniyle üniversite tutucu akademisyenlerin merkez üssü oldu.
Oğuz'dan sonra çok kısa bir ömrü kaldığı bilindiği halde Hakkı Dursun Yıldız rektör seçildi. Ama vefat ettiği için ancak iki ay görevde kalabildi. Rektörlük koltuğuna bu kez Ömer Faruk Batırel oturdu. Dışarıya fazla renk vermese de onun da Orhan Oğuz gibi kadrolaşmaya seyirci kaldığı konuşulmaya başlandı. YÖK de bu konudaki gelişmelere hep seyirci kaldı. Ancak ikinci dönemin üçüncü yılına gelindiğinde Batırel'i görevden almak zorunda kaldı.
Dışarıdan bakıldığında tıpkı Turay Yardımcı gibi o da kendi isteğiyle istifa etti gözüktü ama olayın perde arkasında YÖK'ün dayatması yatıyordu...
Olur olmaz gerekçelerle üniversitelerle oynamayı alışkanlık haline getiren YÖK Başkanı Gürüz, Batırel'in yerine Yardımcı'yı getirdi. Ayrıca seçimi kazanması için de elinden geleni yaptı. Bir yandan kazanma şansı yüksek olan adaylar hakkında, kazansa bile cumhurbaşkanına bildirilmeyecek söylentileri yayılırken öte yandan da şu anda vekaleten röktörlüğe atanan Tunç Erem gibi bazı adaylara el altından sözler verilerek seçimlere katılmamaları sağlandı.
Rektörlükten istifa eden, daha doğrusu istifia ettirilen Turay Yardımcı ile ilgili olarak seyirci kaldığı yolsuzluklardan, akademik yeterliliğine kadar çok farklı söylentiler ortaya atıldı. YÖK uzun süre bunları dikkate almadı. Ama söz konusu şikayetler Çankaya ve hükümete de ulaşınca düğmeye basmak zorunda kaldı.

Şimdi ne olacak?
Marmara Üniversitesi'nde bundan sonra sular durulur mu? Evet demek çok zor. Tunç Erem, hemen herkesin takdir ettiği çok beyefendi birisi ama o kadar. Ne artık kemikleşmiş kadrolaşmaya dur diyebilir ne de kendi üniversitelerinden çok özel üniversitelerin derslerine giren hocalara göz dağı verebilir. Sadece durumu kurtarır o kadar...
Turay Hanım da öyle idi. Ama YÖK ve yardımcılarının elinde oyuncak oldu. Dilden dile dolaşan söylentiler bu yöndeydi ve son noktaya gelmesine de hiç bir zaman ciddiye almadığı bu söylentiler neden oldu.
Özetin özeti: Türkiye'nin en iyi üniversitelerinden biri olmaya aday bu güzelim üniversite, ayak oyunları yüzünden bir türlü hakettiği konuma gelemiyor. Yazıklar olsun onu bu noktaya getirenlere!...