Abbas Güçlü

Abbas Güçlü

aguclu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Diyalog Ankara, son haftalarda, dünyanın en önemli başkentlerinden biri. Ankara'da alınacak kararlar dünyanın dengesini altüst edebilir. Sadece sınır ötesi harekât değil, Ortadoğu barışı ve Kafkasya'daki gelişmeler için de gözler Ankara'ya çevrilmiş durumda.Genelkurmay'dan Çankaya'ya, Başbakanlık Konutu'ndan TBMM'ye tüm gelişmeleri en yakından izleyen kesim ise Ankaralı gazeteciler. Bazen Başbakan'la, bazen Genelkurmay Başkanı'yla, bazen de Cumhurbaşkanı'yla birlikteler. Başkentte diyalog kopma noktasına geldiğinde, devletin zirvesindekiler bile onların aracılığıyla bilgi alışverişinde bulunuyor. Bu yoğun gündemde işleri çok zor. 24 saat ayaktalar. Hem haber atlamayacaklar hem de farklı ve yeni haberler sunacaklar ki koşuşturmalarına değsin.İşte Ankara'nın bu yoğun trafiğinde, Milliyet, Cumhuriyet, Posta, Kanal D ve CNN Türk'ün Ankara temsilcileriyle birlikte olduk. Fikret Bila, Mustafa Balbay, Hakan Çelik, Erhan Karadağ ve Yavuz Oğhan ile Ankara'nın nabzını tuttuk.Program boyunca SMS'lerle izleyicilere iktidarın son üç aylık icraatını başarılı bulup bulmadıklarını sorduk, öğrencilerden de programdaki performansları çerçevesinde medyaya karne vermelerini istedik. Sonuç medya açısından ne kadar sevindirici ise hükümet açısından o kadar sinir bozucu oldu. İktidarı 22 Temmuz sonrasında başarılı bulanların oranı saatler ilerledikçe azaldı. 3.5 saatlik program bitiminde, iktidarı, dış politikadan terörle mücadeleye, işsizlikten şeffaflığa kadar tüm icraatlarıyla başarılı bulanların oranı yüzde 22'ye kadar indi. Temsilci arkadaşların karnesi ise, son aylarda verdiğimiz en başarılı karne oldu. Konuya Hakimiyet'ten Vizyon'a, İnandırıcılık'tan Samimiyet'e kadar tüm notlar Pekiyi'ydi. Hatta içlerinde Yıldızlı Pekiyi olanlar bile vardı.Öğrenciler, gazetecileri coşkuyla alkışlarken, eleştiriyi de elden bırakmadılar. "Her gün teröristler kıstırıldı haberleri veriyorsunuz ama arkası gelmiyor. Kıstırılan bu teröristler sonradan buhar olup uçuyorlar mı? Neden haberlerin devamını vermiyorsunuz? Ayrıca Genelkurmay sınır ötesi harekât yok derken, siz jetlerimize nasıl bombardıman yaptırıyorsunuz?" sorusunu da sordular. Onlar da aynı durumdan şikâyet edip zaman zaman yanlış anlamaların olduğunu ve böylesi nahoş durumların yaşandığını söylediler. Programda, salondaki öğrenciler kadar ekran başındakileri de hüzünlendiren, hatta pek çoğuna gözyaşı döktüren kişi, yayına telefonla bağlanan Filiz İpek oldu. İpek, askerlik çağına gelen oğlu olduğunu ve onu büyütmek için çok büyük sıkıntılar çektiğini dramatik bir şekilde anlattıktan sonra, ABD'nin çirkin senaryoları nedeniyle evladını kaybetmek istemediğini, ille de biri askere gidip şehit olacaksa, bu görevi oğlunun yerine kendisinin seve seve yapacağını söyledi.Rize'den arayan Bayram Tufan'ın önerisi de bol alkış aldı. Tufan, yaşadığımız sorunların pek çoğunun temelinde dış borçlar ve IMF'ye bağımlılığının yattığına dikkat çektikten sonra, dış borçlar kurtulup özgürce hareket edebilmemiz için ben servetimin yarısını bağışlamaya hazırım. Devlet kampanya başlatsın, vatandaş olarak biz gereğini yerine getirmeye hazırız dedi.Program boyunca hükümetin en çok eleştirildiği konuların başında, seçimler nedeniyle sınır ötesi harekâtın geciktirilmesi, Suudi Arabistan Kralı'na özel protokol uygulaması ve işsizlik geldi. Gazetecilere parlak karne getiren özelliklerin başında ise konulara hâkimiyetleri, olaylara objektif yaklaşımları ve samimiyetleri oldu.Özetin özeti: Güven erozyonunda, politikacılar ile gazeteciler atbaşı yarışıyordu. Son Genç Bakış'ta medya en azından vaziyeti kurtardı. Tabloyu kendi lehine çevirdi. Darısı iktidarın başına. aguclu@milliyet.com.tr Genç Bakış önceki gece Ankara'da Başkent Üniversitesi'ndeydi. Konuklar da haberin göbeğindeki medya temsilcileri.