Diyalog Öğretmen adaylarının atanma isteklerini daha önce defalarca dile getirdik. Ama değişen hiçbir şey yok. En azından bir takvim açıklanabilirdi. O bile net değil. Öğretmen alınacak mı, alınmayacak mı? Alınacaksa başvurular ne zaman başlayacak? Atamalar ne zaman yapılacak? Göreve ne zaman başlayacaklar? Bilen yok.Ortalıkta bir 24 Kasım tarihi dolaşıyor. Güya Öğretmenler Günü'nde, öğretmenleri böyle sevindireceklermiş, ama resmi bir açıklama maalesef söz konusu değil. Diyelim ki 24 Kasım'da öyle ya da böyle atamaları yapıldı. Peki ne zaman işbaşı yapacaklar? Bir hafta içinde mi? Yoksa şubatta, ikinci yarıyılda mı?Bakan Bey'i bir yerlerde gören olursa, yüz binlerce öğretmen adına ne olur bu soruyu da sorsun. Bu arada bakanlık müsteşarının hâlâ atanmadığını, siyasete bakan olma sevdasıyla girip partisi barajı aşamadığı için milletvekili dahi seçilemeyen Ömer Balıbey'in tekrar MEB'deki görevine geri döndüğünü de özellikle hatırlatmak isterim. Aslında siyasi görüş farklılıkları bir yana denilip Balıbey müsteşarlığa atansa ne iyi olur. Bakanlık'ı, teşkilatı ve eğitimi bilen birisi. Bürokrasiye de, hiyerarşiye de fazlasıyla saygılı. Kazanan Milli Eğitim olur. Ama nerede böylesi engin görüşlülük!.. Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik seçim öncesinde kaybolmuştu. Hâlâ ortalıkta yok. Oysa vitrine çıkmayı çok seven bir isimdi. Umarız sağlığı, keyfi ve heyecanı yerindedir. Çünkü yapacağı daha çok iş var... Okullarda yemeğin yasaklanmasından sonra, beslenme saatleri daha bir önem kazandı. Gelişim çağındaki öğrencilerin dengeli bir şekilde beslenmeleri konusunda çok duyarlı davranan okullar da var. Hiç ciddiye almayanlar da. Peki bu konu hafife alınacak kadar sıradan bir konu mu? Kesinlikle hayır. O halde neden yeterince tartışılmıyor?Bazı okullar yemek yasağından sonra, kantinlerini zenginleştirmiş. Bazıları da ortak beslenme mönüleri oluşturmuş. Zengin fakir ayrımını ortadan kaldırmak için, beslenme çantalarında aynı yiyeceklerin bulunması zorunluluğu getirilmiş. O gün elma yenilecekse herkes elma getirecekmiş. Yumurta yenilecekse herkes yumurta yemeye mecbur kalacakmış. Enteresan bir uygulama ama nereye kadar?Oldu olacak sefertası uygulamasına yeniden başlasınlar. Sadece kuru gıdayla beslenmek sağlıklı olmayacağına göre yeni alternatiflerin geliştirilmesi gerekiyor.Bizim zamanımızda Amerikan süttozu vardı. Süt saatleri olur ve hemen her gün sınıftaki farklı bir öğrenci sütün yanında yenilmek üzere evde pasta, börek türü bir şeyler yapar getirirdi.Seven olurdu, sevmeyen olurdu. Ama hatırladığım kadarıyla herkes o sütü içmek ve getirilenleri yemek zorundaydı. Şimdi her şey çok farklılaştı. Özellikle de büyük kentlerdeki okullarda 4-5 yıldızlı lokantalar kuruldu. Servisinden sunumuna, yemek çeşitliliğinden damak tadına kadar asıl amacın çok ötesine geçildi.İstanbul Milli Eğitim Müdürü Ata Özer'i kızdıran ve yasak noktasına getiren de bu olsa gerek. Paranın girdiği yerde her türlü usulsüzlük oluyor varsayımıyla, etütlü okullar, yani tam gün eğitim yapan okullar dışında yemek işini tümden kaldırmış.Kantincilerin baskısıyla diyenler de var. Farklı gerekçeler ileri sürenler de. Ama belli ki daha çok konuşulacak. Beslenme saatleri Öğrencilerin bilgi hamallığından kurtulup biraz da sosyal insan olmaları için olmazsa olmaz derslerden resim, müzik, beden'in tümüyle ihmal edildiğine yönelik çok şikâyet geliyor. Ya branş öğretmenleri derslere girmiyormuş ya da sınava hazırlananlar için feda ediliyormuş.Milli Eğitim Temel Kanunu, her öğrencinin sanatın ve sporun en az bir alanında donanımlı bir birey haline gelmesini hedef gösteriyor ve yerine getirilmesini istiyor. Peki ya çevrenizdeki kaç öğrenci bir müzik aleti çalıyor, düzenli spor yapıyor, tiyatroya, resme zaman ayırıyor?Özetin özeti: Bakan Bey'i bir yerlerde görürseniz, seçimlerin bittiğini bir hatırlatıverin... aguclu@milliyet.com.tr Resim, müzik, beden
Özay Şendir
Netanyahu için sonun başlangıcı…
18 Mayıs 2025
Abbas Güçlü
Eğitim vezir de eder rezil de!..
18 Mayıs 2025
Zeynep Aktaş
Toparlanmanın devamı gelir mi?
18 Mayıs 2025
Ali Eyüboğlu
Hande Subaşı: Modellikten geliyorum, ama modayı hiç takip etmiyorum
18 Mayıs 2025
Güldener Sonumut
Yunanistan’ı anlamama sendromu
18 Mayıs 2025