Diyalog Oysa önce dersini iyi çalışması gerekir. Profesör de olsa, ne üniversiteleri yeterince tanıyor ne de yükseköğretimin sorunlarından yeterince haberdar.Bu yüzden de her konuşması tepkileri beraberinde getiriyor.Hafta sonu yine konuşmuş. İşte bu konuşmasından satırbaşları: Türk üniversitelerinin bilimsel yayn sıralamasında 19'uncu sıradan 10'uncu sıraya yükselmesi hedefleniyor.Öğretim üyelerinin maaşları iyileştirilecek.Öğretim üyelerinin emeklilik yaşı yükseltilecek.Araştırma görevlileri kadrolu değil burslu olacak. 5'inci yılın sonunda başarılı olan kalacakMerkezi asistanlık sınavı gelecek. Üniversiteler paralı hale getirilecek, isteyene burs verilecek.Herkesin üniversiteye gitmesi gerekmez. Belli sayıda genç üniversiteye gitsin, geri kalanlar teknik okullara ve meslek yüksekokullarına yönelsin.Bazı yabancı ülkeler, ülkemizde okul açmak istiyor. Bizden arsa ve bina talep ediyorlar. 4 müracaat var. İstanbul'u seçiyorlar ancak ben Türkiye'nin her yerinde açılacak bu okulların rekabeti artıracağını düşünüyorum. YÖK Başkanı Yusuf Ziya Özcan, konuşmayı seven biri. Her fırsatta konuşuyor. Her konuşmasından sonra da şimşekleri üzerine çekiyor. Daha önceki YÖK başkanları ile hep sorunlarımız oldu. Biz eleştirdik, onlar kızdı. Oysa amacımız aynıydı. Onlar da biz de daha iyi bir üniversite istiyorduk. Ama bakış açılarımız farklıydı. İçlerinde mahkemeye verenler de oldu. Selamı sabahı kesenler de. Ama sonunda haklı çıkan hep biz olduk. Çünkü doğru olanı savunuyorduk.Doğramacı, Sağlam, Gürüz ve Teziç'ten sonra başkanlık koltuğuna oturan Özcan, bu beşli içerisinde en acemi olanı. Diğer 4'ü rektörlük yaptığı için hem sistemi biliyorlardı hem de yönetmenin zorluklarından haberdardılar. Dahası, nerede, ne zaman konuşulması gerektiği konusunda deneyimlilerdi...Özcan ise bir anda albaylıktan genelkurmay başkanlığına getirildi. Görevini hakkıyla yerine getiremez mi? Zaman gösterecek! Ama önce oturup dersini iyi çalışması gerekiyor.İşte bu yüzden kendisine eleştiri oklarını yöneltmemek için kendime 100 günlük bir süre tanıdım. Bu süre içerisinde ne söylese, ne yapsa, acemiliğine vereceğim. Konuların çok uzağında olmasa, kalkıp da mevcut Anayasa ortadayken, yabancılara üniversite hakkından söz eder miydi? İstanbul değil de başka bir il olsa sıcak bakarmış. Peki ya Anayasa?Daha önce açıkladığı gibi görmezden mi gelelim!Ya paralı üniversiteye ne demeli? Öğrenciler, borçlansınlar mezun olunca da ödesinler diyor. Aslında üzerinde tartışılmaya değer bir öneri ama öyle bir tarzda söyledi ki hemen herkesi ayağa kaldırdı. Meslek yüksekokullarına gidin önerisi de afaki. Sanki oradan mezun olanların bir eli yağda bir eli baldaymış gibi.Onların da diğer üniversite mezunlarından hiç farkı yok. Onlar da işsiz, onlar da ezik, onlar da gelecek kaygısı içinde. Aşağıdaki sorunları çözülmeden, bu yönlendirme yapılsa ne olacak ki?1- Üniversite mezunu olmamıza rağmen, askerde neden ilkokul mezunu ya da hiç okumamış adam muamelesi görüyoruz?2- MYO bittikten sonra lisans tamamlamada neden bu kadar engelle karşılaşıyoruz?3- İşyerlerinde neden mevki sorunu yaşıyoruz?4- Neden imza yetkimiz yok? 100 gün süre Başkan Özcan'ın yazının başında sıraladığımız önerilerine bakıldığında, kendi fikirleri olmaktan çok bir yerlerden duyup bizlere aktardığı izlenimi veriyor.Belki iyi niyetli, belki de hükümümetten kendisine kayıtsız şartsız destek geleceğini umuyor. Ama belli ki devlet bürokrasisini hiç tanımıyor. Başbakan da, cumhurbaşkanı da istese ve desteklese de, bazı şeylerin öyle kolay kolay değişmediğini görecek, yaşayacak ve isyan edecek. Başkan'a önerimiz, kendisine çok iyi hukuk danışmanları bulması. Önyargılardan uzak, sadece ve sadece hukukun üstünlüğünü savunan danışmanlar. Yoksa ileride başı çok ağrıyabilir...Özetin özeti: Zirveye çıkmak en kolayı. Birileri sizi alıp paraşütle oraya indirebilir. Zor olan, orada kalmaktır. aguclu@milliyet.com.tr Kulaktan dolma konuşuyor
Özay Şendir
Netanyahu için sonun başlangıcı…
18 Mayıs 2025
Abbas Güçlü
Eğitim vezir de eder rezil de!..
18 Mayıs 2025
Zeynep Aktaş
Toparlanmanın devamı gelir mi?
18 Mayıs 2025
Ali Eyüboğlu
Hande Subaşı: Modellikten geliyorum, ama modayı hiç takip etmiyorum
18 Mayıs 2025
Güldener Sonumut
Yunanistan’ı anlamama sendromu
18 Mayıs 2025