Öğrenciye söz hakkıHep biz büyükler çocukların, gençlerin, öğrencilerin nasıl olmaları gerektiğini sorgulayıp dururuz da, onlar bizi nasıl görmek istiyor, hiç sormayız.
Madem ki öğrenci odaklı bir eğitimden söz ediliyor, madem ki demokrat gençler yetiştirmek istiyoruz, o zaman onların da bu çorbada katkıları olması gerekmez mi?..
Biz büyüklerin kendimize biçtiğimiz rolle, onların kafasındaki imaj birbirine uyuyor mu? İsterseniz gelin bugün öğrenciler nasıl bir öğretmen istiyorlar ona bir göz atalım. Sonra sırasıyla başta biz gazeteciler olmak üzere politikacıları, yargıçları, güvenlik görevlilerini ve diğer meslekleri masaya yatıralım. Bakalım ortaya neler çıkacak?..
Nasıl bir öğretmen istiyoruz konusunda Özel Ege İlköğretim Okulu 4 ve 5'inci sınıf öğrencileri bakın neler diyorlar:
* Öğretmen, mesleğini çok sevmeli.
* Maddi sıkıntısı olmamalı.
* Bilgisayar ve internet kullanmalı.
* Sevgi dolu ve hoşgörülü olmalı.
* Sertlikten hoşlanmamalı.
* Baskıyı ve korkutmayı değil saygıyı ön planda tutmalı.
* Eğitimde dayağa kesinlikle karşı olmalı ve başvurmamalı.
* Sorunları konuşarak çözme yoluna gitmeli.
* Öğrenciler arasında ayrım yapmamalı.
* Dersleri iyi işlemeli, ön hazırlık ve araştırma yapmalı.
* Öğrencilerin seviyesine inebilmeli.
* Öğrencilerle arkadaş gibi olmalı.
* İyi bir konuşma diline sahip olmalı.
* Ders esnasında öğrencinin dikkatini dağıtacak başka işlerle uğraşmamalı...
Ev ödevi nasıl olmalıdır? Sınavlar gibi ev ödevleri de öğrencilerin en büyük baş ağrısı. Öğretmenler ödevin dozunu bazen öylesine kaçırıyorlar ki, normal koşullarda altından kalkmak mümkün değil. Bu yüzden de ödevlerin çoğunu anne babalar yapar hale geldi.
Öğrenciler, öncelikle ödev yerine pekiştirme çalışması denilmesini istiyorlar ve sıralıyorlar:
* Kitapta yazılanları, tekrar yazdırma ödevi verilmemelidir.
* Fazladan verilen her ödev bizleri sosyal hayattan biraz daha uzaklaştırıyor.
* Ödev yapmayanlar uyarılmalıdır ama kaba kuvvet ve kötü söz olmamalıdır. Ceza yerine teşvik uygulanmalıdır.
Ceza yerine ödül Türk eğitim sistemi ödüllendirmeden çok, cezalandırmaya yönelik. Öğrencinin bildiklerini değil, bilmediklerini ölçeriz. 10 dersten geçip, tek dersten kalanı okuldan atarız. Bu konuda bakalım öğrenciler ne diyor:
* Her başarı mutlaka ödüllendirilmelidir.
* Madalya ya da plaket yerine bir çift güzel söz veya bir öpücük daha iyidir.
* Başarılıya verilen ödül, başarısıza verilen en büyük cezadır. Ayrı bir ceza gerekmez.
Özetin özeti: Eğitimin güzelleşmesi için öğrencilere daha çok kulak vermeliyiz...