On binlerce gencin gözü kulağı Milli Eğitim Bakanlığı'nda. Atama bekliyorlar. Kimi eğitim fakültesinden mezun, kimi de diğer fakülteleri bitirip sertifika alanlar. İçlerinde yıllardır öğretmen olmayı bekleyenler var. Sabır tükenmiş, sinirler gerilmiş durumda...
Milli Eğitim'in kafası önceden olduğu gibi yine karmakarışık. Daha önceki Devlet Memurluğu Sınavı DMS'lerden farklı olarak Öğretmen Yeterlilik Sınavı (ÖYS) düşünüyor. Ama bir türlü Başbakanlık'tan onay alamıyor. Sınav için izin alsa bu kez Maliye Bakanlığı ile başı dertte. Onlar da kadro vermiyor. Bir yanda boş geçen dersler, öte yanda yıllardır tayin bekleyen öğretmenler ve Ankara'nın işgüzarlığı. Bu nasıl devlet yönetmekse!..
On binlerce öğretmen adayı şu soruların cevabını merakla bekliyor:
* Devlet Memurluğu Sınavı DMS ya da Öğretmen Yeterlilik Sınavı ÖYS ne zaman yapılacak?
* Yeni öğretmen alımı ne zaman gerçekleşecek?
* Yeni öğretmenler önceki sınavlara girenler arasından mı, yoksa yeni yapılacak sınavı kazananlar arasından mı seçilecek?
* Yeni atamalar iddia edildiği gibi mart ya da nisan yerine şubattaki ara tatilde yapılamaz mı?
* Yeni atama döneminden sertifika sahipleri yararlanabilecek mi?..
Evet Ankara, cevabını bekliyoruz. Bu soruların cevabını siz bilmezseniz kim bilecek?..
Üniversiteler son günlerde Ankara'nın gündemine iyice oturdu. Başbakan'dan sonra, bugün de Cumhurbaşkanı üniversite temsilcilerini kabul edip sorunlarını dinleyecek. Maaşlara zam konusunda olumlu gelişmeler var. Hocaların dört gözle beklediği bir başka gelişme ise emeklilik yaşının 67'den 72'ye yükseltilmesi. 60 yaşın üzerindeki hocaların sıcak baktığı bu düzenlemeye genç hocalar soğuk. Önümüz iyice tıkanır diyorlar. Haklılar. Özellikle büyük kent üniversitelerinde 72 yaş uygulaması sevindirdiklerinden çok küskünler ordusu yaratır. 72 yaş illa da çıkacaksa, hocalar bu +5 yıllık süreyi, 10 yaşını doldurmamış Anadolu'daki üniversitelerde değerlendirmeliler.
Zam konusunda da tam gün çalışan hocalarla, üniversiteyi adres olarak kullanan hocalar birbirinden kesinlikle ayrılmalıdır. Marmara Üniversitesi'nden sadece Yeditepe Üniversitesi'ne gidip ders veren hoca sayısı 386 imiş! Yine birçok üniversitede 3, 4 yerde görevli hocalar var. Şimdi bunlarla, bütün gün üniversitede canı çıkan hocaları bir tutmak hiç olur mu? Vakıf üniversitelerine gelince, devlet hocasıyla eğitim yapmak oh ne güzel! YÖK uyuyor mu?..