12 Eylül'ün eksilerinin yanı sıra artıları da yok değil. Örneğin öğretmenevleri. Orduevlerine özenilerek dönemin Milli Eğitim Bakanı Hasan Sağlam tarafından kuruldu.
Amaç; öğretmenlerin de kendileri için oluşturulan mekanlarda sosyal yaşamın içerisine daha ekonomik koşullarda girmelerini sağlamaktı.
Her ilde, ilçede açılmaya başlandı. Sayıları 800'e, yatak kapasiteleri de 17 bine ulaştı. Her öğretmenin artık Türkiye'nin neresine giderse gitsin kendisini kucaklayan bir öğretmenevi var. Kimi beş yıldızlı otelleri aratmayacak kadar görkemli, kimileri de sıradan kasaba otelleri gibi. Ama bulundukları ortamın önemli sosyal mekanlarından biri olduğu kesin.
Büyük kentler dışında şehre gelen protokol genelde öğretmenevlerinde ağırlanır. Aslında birçok kent için bulunmaz bir fırsat...
İçlerinde profesyonelce yönetilenler olduğu gibi bakkal Ahmet Efendi mantığıyla yönetilenler de fazlasıyla var. Garip olan bu kurumların 22 yıldır bir statüye kavuşturulmamaları. Hem MEB'e bağlılar, hem de değiller. Maliye onları birer ticari kurum olarak gördüğü için geçici olarak görevlendirilen idareci öğretmenlere hiçbir ek ödenek verilmesini onaylamıyor. Teşkilatlanması ve yönetmeliklerinin yeniden düzenlenmesi kaliteyi artırdığı gibi kurumsallaşmalarına da neden olacaktır.
Bu değişim, bakalım ne zaman gerçekleşecek?..
İlksan diğer adıyla İlkokul Öğretmenleri Yardımlaşma Sandığı, bir dönem yağmacılığın sembol isimlerinden biri haline gelmişti. Demirel'in "Verdimse verdim ne olmuş yani" diyerek dağıttığı paralar İlksan'ın paralarıydı. Üzerinde büyük gürültüler koptu. Demirel'in başbakanlığı tehlikeye düşmüşken, Özal vefat etti Demirel Çankaya'ya çıktı. Tartışmalar da unutuldu gitti.
İlksan'la ilgili yine pek çok iddialar geliyor. 13 Nisan'da genel kurulu varmış. Umarız bu iddialar bu genel kurulda da gündeme gelir ve doğru yol bulunur!..
Anlaşılan o ki vakıf üniversiteleriyle ilgili daha çok yazı yazacağız. Üniversiteleri bir şirket gibi yönetip, vakfı da vergi kaçırma, devletten yardım alma ve kamuoyuna hoş görünmede kamuflaj olarak kullanan bazı uyanıklar ilk kez YÖK'te sorgulanacaklar.
YÖK'teki vakıf üniversiteleri zirvesine yarın rektörler, salı günü de rektörlerle birlikte mütevelli heyeti başkanları katılacak. Bu zirveden vakıf üniversitelerinin kurumsallaşması için yeni kararlar mı çıkacak yoksa başlarına daha buyruk olmaları konusunda yeni tavizler mi koparacaklar hep birlikte göreceğiz.
Bu arada vakıf üniversitesi sayısı 23'e çıkmış. Gözümüz aydın! Belki çoğunun adını dahi duymadınız. İşte isimleri:
İstanbul: Koç, Sabancı, Bilgi, Kültür, Yeditepe, Okan, Kadir Has, İstanbul Ticaret, Işık, Haliç, Fatih, Doğuş, Beykent, Bahçeşehir.
Ankara: Atılım, Başkent, Bilkent, Çankaya, Ufuk.
İzmir: İzmir Ekonomi, Yaşar.
İçel: Çağ.
Özay Şendir
Netanyahu için sonun başlangıcı…
18 Mayıs 2025
Abbas Güçlü
Eğitim vezir de eder rezil de!..
18 Mayıs 2025
Zeynep Aktaş
Toparlanmanın devamı gelir mi?
18 Mayıs 2025
Ali Eyüboğlu
Hande Subaşı: Modellikten geliyorum, ama modayı hiç takip etmiyorum
18 Mayıs 2025
Güldener Sonumut
Yunanistan’ı anlamama sendromu
18 Mayıs 2025