Abbas Güçlü

Abbas Güçlü

aguclu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Düne kadar peşinde koşulan kolejlerin çoğu boş kaldı. Robert, Alman, Avusturya, Üsküdar Amerikan, Koç ve diğerleri. Hiçbiri asil kayıt döneminde kontenjanını dolduramadı. Pek çoğuna tek kayıt dahi yapılmadı. Yedeklere gün doğdu!..
Kolej sahiplerine sorarsanız bu vahim durumun gerçek nedeni, 8 yıllık kesintisiz eğitim. Giriş sınavlarının 5'ten 8'inci sınıf sonrasına kaydırılması nedeniyle, kolejlere henüz gerçek anlamda bir talep oluşmadı. Bu yaş kuşağından koleje ilgisi olanlar zaten önceki yıllarda istedikleri okullara girmişlerdi. 8 yıllık temel eğitim, ilk mezunlarını gelecek yıl verecek. Dolayısıyla kolejler önünde yine uzun kuyruklar oluşacak diyorlar...
Olsa olsa buna züğürt tesellisi denir. Kolejler bu kez gerçekten SOS veriyor. Eğer hala görünmezden gelinirse Türk eğitim sistemi, onarılması güç derin bir yara daha almış olacak...
Bu nasıl eğitim politikasıysa, özel yüksek öğretim kurumları sınırsızca desteklenirken, özel ilk ve ortaöğretim kurumları adeta batıp yok olsunlar diye çaba harcanıyor. Hem de devlet, özel okul sahipleri ve aileler el ele hep birlikte...
Türkiye'nin göz bebeği kurumlar neden bu hale düştü? Bir bir ele alalım:
* Okul öncesi eğitimde sınıfta kalan, anayasal zorunluluk olan zorunlu temel eğitimi yeterince yaygınlaştıramayan, mesleki eğitimi geliştiremeyen, yükseköğretimi kısırlaştıran devlet, asıl yapması gerekenleri bir yana iterek, yabancı dil gibi fantezi ve pahalı bir eğitime yönelerek, hem kaynaklarını rasyonel kullanmıyor, hem de kolejlerin çöküşüne ortam hazırlıyor. Bedava anadolu liseleri varken, trilyoner de olsa kimse çocuğunu koleje göndermiyor...
* Tıpkı turizmciler gibi, özel okul sahipleri de vatandaşa yolunacak kaz gözüyle bakıp, ücretleri şişirdikçe şişirdi.
* Bu konuda veliler de en az devlet ve özel okul sahipleri kadar suçlu. Çocuklara bırakabilecek en iyi mirasın eğitim olduğu hala kavranabilmiş değil. Eğitim yerine, mala, mülke, dövize yatırım devam ediyor...
Aslında özel okulların çökmesine neden olan daha pek çok neden var ama, yerimiz sınırlı olduğu için biraz da neler yapılması gerektiğine dikkat çekmek istiyorum. Evet neler yapılabilir?
* Devletin üzerindeki eğitim yükünün hafiflemesi ve eğitimle ilgili asli görevlerini yerine getirebilmesi için özel öğretim kurumlarının yaygınlaşması kesinlikle şart. Önce bunun kabul edilmesi, ardından da gereğinin yerine getirilmesi gerekiyor. Örneğin: vergi indirimi, burslu öğrenci okutulması, haksız rekabetin önlenmesi...
* Özel okul sahipleri, vakıf ve derneklerin şapkalarını önlerine koyup düşünme zamanları geldi de geçiyor. Kesinlikle çok kötü yönetiliyorlar. Tanıtım eksikleri var, birbirlerini desteleyeceklerine çökertmeye çalışıyorlar...
Özetin özeti: Birkaç yıl öncesine kadar ikinci yedeğe düşmeyen okullar, şimdi 200'üncü yedekten öğrenci alıyor. Eğitimin kalitesi dibe vuruyor ve özel okulların çoğu yüzde 35, 40 kapasiteyle ayakta durmaya çalışıyor. Milli Eğitim Bakanı ise her zaman olduğu gibi üç maymunu oynuyor. Görmüyor, duymuyor, konuşmuyor...



Yazara E-Posta: aguclu@milliyet.com.tr