Abbas Güçlü

Abbas Güçlü

aguclu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Üniversite giriş sınavı ÖSS için geri sayım başladı. Sınav günü yaklaştıkça öğrencilerin tedirginliği artıyor. Ama asıl önemli olan kızgınlıktan patlama noktasına gelmeleri.
Meslek lisesi mezunları, harcanmış bir nesil olarak büyük bir hayal kırıklığı içerisindeler. Fen liseleri de öyle. Meslek liseleri gibi fen liseleri de boşaldı. Nedeni ise eşitlik adına getirilen orta öğretim başarı puanı (OÖBP) uygulaması. Güya okullar ve bölgeler arasındaki fırsat eşitsizliğini ortadan kaldıracaktı. Tam tersi oldu.
Fen lisesinde not ortalaması 5 üzerinden 4.85 olan bir öğrenci bir başka okuldaki 2.5'luk bir öğrenciden daha az OÖBP alınca o okulda kalması tam anlamıyla enayilik oluyor. Bu yüzden ikinci sınıfın ikinci yarısından itibaren fen liselerinden kaçıyorlar. MEB, YÖK, ÖSYM de dahil hiçbir kurum çıkıp bu kaçışın gerekçelerini araştırmıyor, sorgulamıyor. Yazık hem de çok yazık!..
Dil bölümünden bir öğrenci, 5 üzerinden 5 ortalama ile okul birincisi olsam ve sınavdaki tüm soruları cevaplasam acaba istediğim yere girebilir miyim diye soruyor. Normal koşullarda elbette girebilmeli ama bu sisteme göre mümkün değil.
Örneğin öğrenci Boğaziçi Üniversitesi İngilizce Öğretmenliği'ne girmek istiyor olsun. ÖSS'de Türkiye birincisi de olsa amacına ulaşması zor. Çünkü öğretmen lisesi mezunlarına 0.15'lik ekstra OÖBP verildiği için daha az soru çözüp, daha az puan alan birisi Boğaziçi'ne girer ama Türkiye birincisi aynı sevinci tadamaz...
Durum böylesine vahimken ve öğrencileri böylesine üzerken hala bu konuda bir şey yapılmaması art niyetten başka bir şey değildir.
YÖK, ÖSYM ve MEB bu konuda sınıfta kaldı. Daha duyarlı başka kesimlerin devreye girmesi kaçınılmaz. Örneğin koalisyon ortaklarının...

Öğretmenlik, istihdam potansiyeli yüksek meslekler sıralamasında önceliğini koruyor. Her ne kadar her yıl 30, 40 bin yeni öğretmen alınsa da ihtiyaç bitecek gibi değil. Öyle anlaşılıyor ki öğretmenlik önümüzdeki yıllarda da istihdama en açık mesleklerden biri olma özelliğini kaybetmeyecek.
Buraya kadar iyi güzel de kimler öğretmen olacak sorusu hala havada.
Değişik fakültelerden mezun olanlar hala neden sertifika programları açılmıyor diye isyan ediyorlar. Oysa artık sertifikalıların öğretmen olması çok zor. Bakanlığın görüşü, bundan böyle tezsiz mastırı olmayanların öğretmenliğe atanmayacakları yönünde.
Özellikle fen edebiyat fakültelerinde okuyanların sertifika yerine tezsiz mastıra yönelmelerinde sonsuz yarar var...

Eşit işe eşit ücret kararnamesi arapsaçına döndü. Sevinenler kadar karşı çıkanlar da var. Üniversitelerde konuşulan tek konu bu. Oysa onlar da biz de üniversitelerin diğer sorunlarına ayıracağımız zamanı bu kısır tartışma için harcıyoruz. Hükümet, bu konudaki tartışmalara son verecek gerekli açıklamaları bir an önce yapmalıdır!..