Abbas Güçlü

Abbas Güçlü

aguclu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Önceki gün, yönetici belirleme sınavında sorulan 100 sorudan 25'inin hatalı ve yanlış olduğunu gündeme getirip, bu nasıl bakanlık demiştik. Sağ olsun Bakan Bostancıoğlu'ndan hemen açıklama geldi. Duyarlılığı için sevindik. Ama uzun sürmedi. Hani özrü kabahatinden büyük diye bir deyim var, işte Bakan'ın açıklaması tam buna örnek.
Soruların yanlışlığı ile hiç ilgilenmemiş. Muhtemelen, nedir bu rezalet diye bürokratları sıkıştırmış, onlar da tam kendilerinden beklenen bir açıklama yaparak, güya hem kendilerini, hem de bakanı kurtarmışlar. İşte Sayın Bakan'ın sizleri bilgilendirmem ricasıyla gönderdiği açıklama:
"Sınavda yöneltilen sorular, Bakanlığımızca değil, adayların hizmet içi eğitim gördükleri üniversitedeki öğretim üyeleri tarafından hazırlanmış ve sınavdan bir hafta önce Bakanlığımızın Eğitim Teknolojileri Genel Müdürlüğü Ölçme ve Değerlendirme Dairesi Başkanlığı'na ulaşmıştır. İlgili Daire ise sadece, üniversitelerce hazırlanan sorulardan test kitapçığı oluşturarak sınavı uygulamış ve değerlendirmesini yapmıştır."
Evet suçlu bulundu. Yanlış soruları hazırlayan MEB değil, üniversite. Peki Sayın Bostancıoğlu, başında bulunduğunuz bakanlık Köyişleri, Bayındırlık ya da Orman Bakanlığı mı ki, kendisi soru hazırlayamıyor? Haydi başkaları hazırladı, bu konulardan hiç anlamıyor mu ki, soruları hiç kontrol etmiyor?..
Üniversitelerin halinin, milli eğitimden çok farklı olmadığını Sayın Bakan'ın çok iyi bilmesi gerekir. Kaldı ki, yasalar gereği, okul öncesinden üniversiteye kadar hepsinden Sayın Bakan sorumlu. Ayrıca bir yükseköğretim bakanlığı yok. TBMM'de YÖK'ü de, üniversiteleri de Milli Eğitim Bakanı temsil ediyor...
Bu arada merak ediyorum, acaba Milli Eğitim Bakanlığı yanlış soru hazırlayan öğretim üyeleri konusunda, üniversiteleri uyardı mı? Hiç sanmıyorum ama, yine de merak ediyorum işte...

Ek kontenjan zamanı geldi

Üniversitelerde boş kalan kontenjanlar için yeni kayıt dönemi pazartesi günü başlıyor. Az değil tam 42 bin öğrenciye yeni bir şans doğdu. Açıkta kalanların oturup yeniden bir durum değerlendirmesi yapmalarında sonsuz yarar var.
Öncelikle kimler başvurabilecek? Ona bir göz atalım: Her şeyden önce 2000 ÖSS'ye girmesi ve açıköğretim dışında herhangi bir yükseköğretim kurumuna yerleşmemiş olması gerekiyor. ÖSYM tarafından herhangi bir yükseköğretim kurumuna yerleştirilenler, kayıtlarını yaptırmamış olsalar da bu haktan yararlanamıyor.
Kontenjanların önemli bir bölümü vakıf ve KKTC üniversitelerine ait. Onların ücretleri ise 3 ile 6 bin dolar arasında değişiyor.
İl dışındaki bir devlet üniversitesine ya da dershaneye gitmenin faturası da hiç az değil. Bu çerçeveden de bakarak özel üniversite konusunu bir kez daha değerlendirmekte yarar var.
Bu arada ÖSS'de ek kontenjana evet diyen ÖSYM'nin DGS için hala direniyor olması da anlaşılır gibi değil. Dikey Geçiş kontenjanlarının en az dörtte birinin açık kalacağını bir kez daha YÖK'e hatırlatmakta yarar görüyoruz...


Yazara E-Posta: aguclu@milliyet.com.tr