Abbas Güçlü

Abbas Güçlü

aguclu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Eğitim söz konusu olduğunda doğal olarak önce kendi çocuklarımızı düşünürüz. Oysa gerek birey olarak gerekse kent ya da devlet olarak tüm çocukların en iyi eğitimi almalarını olmazsa olmaz kurallardan biri olarak görmemiz gerekiyor. Tıpkı şimdi Suriyeli çocukları, kendi çocuklarımız olarak görmemiz gerektiği gibi...
Çocuklarımız en iyi okullarda okusalar bile sokağa çıktığı zaman kiminle oynayacak, trafiğe çıktıklarında kiminle karşılaşacaklar, maça gittiklerinde kiminle tezahürat edecekler?
Yeri gelecek tanıdıklarıyla ama çoğu zaman da hiç tanımadıklarıyla bir arada olacaklar.
Hani bir söz var, arkadaşını söyle, sana kim olduğunu söyleyeyim diye. İşte bu çerçeveden baktığımızda, elbette komşularımız, kentlilerimiz çok önemli. Ama şimdi onları, artık attığımız her adımda, bir şekilde karşımıza çıkan Suriyeli çocuklarımızı da bu çerçevede düşünmemiz gerekiyor.
Çocuklarımız diyorum çünkü artık pek çoğunun ülkelerine dönmeleri çok zor. Kimi savaştan kaçacak kimi de ülkemizi sevecek ve buradan kopmak istemeyecekler. İşte bu nedenle, kendi çocuklarımız için eğitim adına ne istiyorsak, ülke olarak onlara aynı olanakları sunmalıyız. Yoksa karşımıza eğitimsiz ya da yarı eğitimli sorunlu nesiller olarak çıkarlarsa, bunun kabahatlisi, onlar değil biz oluruz...
Ülkemiz, yakın komşularımızın pek çoğundan göç aldı ve hemen hemen hepsine çok iyi eğitim olanakları sundu. Şimdi pek çoğu iyi yetişmiş insan gücü olarak ülkelerine yani ülkemize hizmet ediyorlar. Bugün nasıl onlarla gururlanıyorsak yarın da diğer misafirlerimizle gururlanmalıyız.
Türkiye’yi başkalarından farklı kılan, büyük devlet yapan da zaten bu değil mi?