Abbas Güçlü

Abbas Güçlü

aguclu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Liselere giriş sınavı SBS için başvurular başladı ve bitti. Ama aynı öğrencilerin, daha doğrusu, 8. sınıf öğrencilerinin kolej başvurularından hâlâ bir haber yok. Çünkü, yerleştirmenin nasıl yapılacağı konusunda hâlâ sıkı pazarlıklar var. Sınavları gerçekleştiren Eğitim Teknolojileri Genel Müdürü Prof. Dr. Nizami Aktürk’ün bununla bir ilgisi var mı, yok mu bilmiyoruz. Ama zamanlama çok ilginç!..
Milli Eğitim Bakanlığı’ndan gelen bilgiler, sınavlardan sonra anadolu liseleri ile kolejlerin tercih ve yerleştirme sisteminin de ortak hale getirileceği yönünde. Yani tıpkı üniversite girişte olduğu gibi devlet-özel okul ayrımı yapılmadan tek tercih listesi hazırlanacak ve merkezi sistem yerleştirme yapılacak.
Özel okulların önemli bir kısmı buna karşı gibi. Çünkü merkezi sisteme giren okullara daha sonra istediği gibi öğrenci alma serbestliği tanınmayacakmış.
Kendi açılarından bakıldığında haklılar. Çünkü çok büyük yatırım yapıyorlar ve her kontenjan açığı yeni bir krizin habercisi olabiliyor.
Bu tür okulların, merkezi kayıt sistemi yerine serbest kayıt sistemini tercih etmeleri daha akılcı olabilir. Ama bu da acaba iyi okul değil mi de böyle davranıyor intibaı yaratır diye endişeliler.
Aslında MEB’in getirmeyi düşündüğü yeni sistem, bir anlamda pek çok sorunun da cevabının bulunmasına olanak sağlayacak. Her ne kadar yeni tartışmaları da beraberinde getirse de. Örneğin, bakalım, yabancı okulların dışında kaç okul, ortak tercih ve merkezi yerleştirmeyi kabul edecek? Boş kontenjanım kalırsa ne olur korkusu yaşamayacak?..
Daha da önemlisi, kendilerini tercih eden öğrencilerden ne kadarı kayıt yaptıracak? Örneğin A okuluna kaydını yaptıran bir öğrenci, yarın sınav sistemine katılmayan özel okullardan birine burslu olarak kabul edildiğinde kaydını alıp gidecek mi yoksa o okulda kalmaya devam edecek mi?
Böylesi kritik durumlar, on binlerce veli için olmasa bile yüzlerce veli ve öğrenci gibi, bazı okullara da zor anlar yaşatacak. İşte bunun için kayıt takvimi düzenlenirken kayıtların aynı anda başlayıp, aynı anda bitmesi çok önemli.
Merkezi yerleştirmeyle öğrenci alan okulları iki kayıt dönemiyle sınırlandırıp, diğer okullara sınırsız kayıt hakkı tanımak, üniversiteye girişte çok iyi işlediği için anadolu liseleri ve kolejler için de düşünülen bu başarılı sistemi dejenere edebilir.
Milli Eğitim Bakanlığı ve Özel Okullar Birliği bu konuda ne düşünüyorlarsa, her şeyi şeffaf bir şekilde kamuoyuyla paylaşmalılar. Daha sonra atılacak her geri adım ya da yapılacak tartışmalar, sistemin ölü doğmasına neden olabilir. Ve Milli Eğitim Bakanlığı da, YÖK de bunu çok sık yapıyor.
Yeni getirilecek sistemin özel okulları kesinlikle mağdur etmemesi gerekir. Bu yüzden tümünü ortak tercih ve merkezi yerleştirmeye zorlamak anlamsız olur. Ama onlar da merkezi sistemle bir yeri kazanan öğrencileri “ayartma” yoluna gitmemeliler.
Yaygın bir kanı da ortak tercih yapılması halinde, velilerin yanlışlıkla ya da parasız diye özel okulları da yazacağı, bu yüzden boş kontenjanlar kalacağı. Bu, velileri hafife almak olur. Kaldı ki, çok iyi hazırlanmış bir tercih kılavuzu, bütün bu sorunları ortadan kaldırır. Ayrıca, tercih listelerini kabul eden okul yöneticileri de bu konuda, velileri özellikle uyarırsa hiçbir sorun yaşanmaz.
Şimdi yine birileri çıkıp “Bütün bu değişikliklere ne gerek var? Ortada bir sistem var, aynen devam etsin” diyebilir. Onlara cevabımız, önceki yıllarda yaşanan sıkıntılara ve boş kalan kontenjanlara, bir göz atmaları olacaktır.
Getirilecek değişiklikler bazı sıkıntılar yaratabilir ama çapı ne olursa olsun, kesinlikle önceki yılların yarattığı tahribattan daha büyük olmayacaktır.
Örneğin, hem en iyi okullar da dahil binlerce kontenjan boş kalmayacak, hem de velilerin yaz tatili koşuşturmakla geçmeyecektir.
Özetin özeti: Sorunları çözme yerine halının altın süpürme taktiği eğitimde hep derin yaralar açtı. Umarız bu kez öyle olmaz!..