On binlerce lise öğrencisi, hiç haberleri olmadan yükseltilen sınıf geçme notu nedeniyle mağdur durumda. Bir ay sonra okullar açılacak. Bakanlıktan hala bir açıklama yok. Yeni bir sınav hakkı mı verilecek, yoksa baraj notu mu aşağı çekilecek hiç belli değil.
Bakanlık öğretmen açığını kapatmak için nasıl ki, Devlet Memurluğu Sınavı DMS'de puan barajını aşağı çektiyse, geç alınmış ve yeterince duyurulmamış kararından kaynaklanan sınıf geçme barajında da indireme gidebilir...
Yüzlerce, binlerce örnek var. 2.5'la sınıf geçirilirken, not barajı bir anda 3'e çıkartıldı. Ama öğrencilerin çoğu iş işten geçtikten sonra olayın farkına varabildi. 2.90'la, 2.98'le sınıfta kalanlar oldu. Hem de çok sayıda. Bakanlık, haziranda not yükseltme sınavı vardı, öğrenciler şimdi feryat edeceklerine o zaman sınava girip notlarını yükseltselerdi diyebilir. Ama onlara da, okulların kapanmasından üç gün sonra yapılan bir sınav, ne kadar adil olur diye sormazlar mı? Öğrenci yıl boyu yükseltemediği notunu, hiç hazırlanmadan üç günde nasıl artırabilsin?..
Milli Eğitim Bakanlığı, öğrenci mağduriyetine neden olan diğer tüm konularda olduğu gibi bu konuda da kesinlikle haksız. Bu yüzden bu haksızlığı düzeltme görevi de onlara düşüyor. Eğer eylül başında yeni bir sınav hakkı verilecekse şimdiden açıklanmalı, yok eğer notlar bir defalığına eski konumuna getirilecekse de bir an önce duyurulmalıdır.
Üniversiteye girişte meslek liseliler resmen eğitim şehidi oldu, barajzede durumuna düşen liseliler de eğitim gazisi. Ayrıca eğitim sektöründe başınızı ne tarafa çevirseniz, yine benzeri şehit ve gazilerle dolu. Yazık, çok yazık...
Zorunlu bağışlar
İlk ve orta dereceli okullarda kayıtlar, pazartesi günü başlıyor. Sınav kazananlar, parası pulu olanlar, iyi bir torpil bulanlar için sorun yok. Ama sade vatandaşlar için kayıtlarla birlikte işkence dönemi de başlıyor. Gelir düzeyi sınırlı aileler için, çocuklarını yoksulluktan kurtarabilmenin tek yolu iyi bir eğitim. Devletin görevi ise, okuma aşkıyla yanıp tutuşan bu kimselerin önünü açmak. Ama nerdeeee...
Okul koruma derneklerine yüklüce bir bağış yapmadan kayıt ne mümkün. Paranız yokmuş, hiç kimsenin umurunda değil. Senet alanlar bile var. Zorunlu bağışa göstermelik de olsa karşı çıkan bakanlık da artık durumu kabullenmiş gözüküyor. Okullara elektrik, su, yakıt parası bile göndermeyen Ankara'dakiler, tamam, zorla da olsa bağış almanıza gözlerimizi kapayacağız ama bizi zor duruma düşürmeyin, velilerin elinden bağışı gönüllü yaptıklarına dair yazı alıp, bir de makbuz verin mesajı gönderiyor...
Özetin özeti: Bu kayıt dönemi öncekilerden çok gaddarca geçecek. Milyarları bulan zoraki bağışı veremeyenler, yine kahrolası uygulamaya lanet edecekler. 1.5 milyonu ilkokula olmak üzere iki milyonu aşkın öğrencinin kayıt dönemi, hiç olmazsa bu yıl velilere zehir olmasın. Sayın Bakan, hiç olmazsa kayıt döneminde varlığını hissettirsin. Ödeme gücü olanlar da lütfen okullara olabildiğince yardımda bulunup, son kuruşuna kadar nereye harcandığının takipçisi olsun!..
Yazara E-Posta: aguclu@milliyet.com.tr