CHP, sonunda üniversiteli gençlerle bir araya gelebildi. Genel Başkan Kılıçdaroğlu’nun da katıldığı toplantıda, 15 sorun belirlendi ve bu sorunların nasıl çözüleceği konusunda görüş birliğine varıldı.
Kılıçdaroğlu, bu sorunların çözümü için CHP’nin evet dediğini belirtti ve AKP, MHP, HDP’yi de çözüm için TBMM’de oybirliğiyle yasa çıkarmaya çağırdı.
CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun üniversitelerde okuyan gençlerin ve gençlik hareketlerinin temsilcileriyle birlikte belirlediği ve basın toplantısı düzenleyerek açıkladığı 15 temel sorun ve istekler şöyle:
Gençlerin istekleri
1- Özerklik sadece yönetimsel anlamda değil, mali ve bilimsel açıdan da olmalıdır. Üniversiteler, sıcak siyasetin müdahale etmediği alanlar haline gelmelidir.
2- YÖK kaldırılmalıdır.
3- Eğitim ve üniversiteler parasız olmalıdır. Üniversite öğrencileri, ailelerine, ayrıca yük getirmemelidir.
4- Üniversitelerde yeterli sosyal tesis, kütüphane, spor sahaları ile kültürel etkinlik alanları yaratılmalıdır.
5- Yurt konusu, sorun olmaktan çıkarılmalıdır.
6- Makul şüphe tedirginliği, hukuksuz, gerekçesiz gözaltına alınma, tutuklanma endişesi ortadan kaldırılmadır.
7- Kampüsler ile kent arasındaki ulaşım sorunu çözülmelidir.
8- Üniversitelerin akademik kadrosundaki yetersizlikler ortadan kaldırılmalı ve taşeronlaşmaya son verilmedir.
9- Öğrenciler de üniversite yönetiminde söz ve karar sahibi olmalı ve bu, yasal bir güvenceye kavuşturulmalıdır.
10- Üniversite öğrencileri gelecek kaygısı içinde. Mezun olanları işsizlik bekliyor.
11- Üniversite yönetimleri, kullandıkları kaynakların nerelere ve nasıl harcandığı konusunda öğrenciye de hesap vermelidir.
12- Üniversitelerin daha çok bilim üretmesi için laboratuvar, kütüphane ve iyi yetişmiş akademik kadrolar artırılmalıdır.
13- Gençler yönetimde ve siyasette daha çok rol almalılar.
14- Üniversite öğrencileri genç olmanın, üniversiteli olmanın sorumluluğu içinde, özellikle gençler arasında yaygınlaşan uyuşturucu konusunda duyarlıklarını artırmalılar.
15- Yurtdışı eğitim programları yaygınlaştırılmalı ve daha adil olmalıdır.
Eğitim Şûrası mı, Din Şûrası mı?
Kamuoyu algısı çok önemli ama nedense bu MEB’in umurunda değil. Örneğin Antalya’daki Eğitim Şûrası’nın kamuoyundaki algılanma şekli çok farklı.
Bu algı belki birilerinin hoşuna gidiyor olabilir ama birçoğunu da tedirgin ediyor.
İşte okurlardan gelen oldukça yaygın tespitlerden biri:
Eğitim Şûrası’na (Din Şûrası) bir öneri: Siyer Nebi, Hadis, Peygamberler Tarihi, Arapça, Osmanlıca bütün liselerde zorunlu ders olsun; fizik, kimya, biyoloji, sosyoloji seçmeli hale getirilsin. Böylece bomba gibi bir eğitim reformu yapılmış olur.
Peki, gelinen son nokta bu mu? Elbette hayır. Ama dışarıya yansıyan görüntü bu şekilde.
Ve belli ki bu durum, MEB’i rahatsız etmiyor!..
Din dersleri olmasın mı? Tabii ki olacak. Ama bu algı, diğer derslerin dışlanacağı izlenimi yaratmamalı.
Bir dönem nasıl Atatürk’ü hedef haline getirip tükettiysek şimdi de İslami değerlerimize halel getirmeyelim.
Umarız, her kim ne yapıyorsa, bir bildiği vardır...
Özetin özeti: Eğitim ve gençler hiç bu kadar sahipsiz kalmamışlardı. Bakalım atılan son adımlar nasıl bir karşılık bulacak?..