Abbas Güçlü

Abbas Güçlü

aguclu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Başbakan Erdoğan, geçen ay dershaneleri garabete benzetti ve kapatılmaları gerektiğini söyledi. Bu ay ise 40 yıllık dershaneciye TBMM Üstün Hizmet Ödülü verildi.
Birileri bizimle dalga geçiyor ama kim?
Yaşanan çelişkiler sadece bu konuyla sınırlı kalsa geçer gidersiniz. Ama eğitimle ilgili hemen her konuda benzeri çelişkiler yaşanıyor. Örneğin bir yandan sınavların fazlalığından şikâyet ediliyor, öte yandan sınav sayısı artırılıyor. Yine bir yandan önemli olan sınavda alınan puan, onun dışında bir arayış gerekmez deniliyor, öte yandan okullardaki şişirilmiş notlarla öğrencilerin kaderiyle oynanıyor. Bir yandan 3. kayıt dönemi kaliteyi düşürür deniyor, öte yandan buna onay veriliyor.
Çelik yönetimindeki Milli Eğitim Bakanlığı için daha önce pek çok benzetme yapılmıştı. Son ikisi ise şöyle: Milli Eziyet Bakanlığı ve Dalga Geçme Bakanlığı...

Hangi puanda kaç kişi?
OKS’de tercih yapmak Loto ya da Toto’da tahmin yapmaktan çok daha güç hale geldi. Hiçbir anlam ifade etmeyen puanlar, anadolu liseleri ile kolejler arasındaki gelgitler ve yanlış bilgilendirmeler yüzünden tercihler içinden çıkılmaz hale geldi. Velilerin kafası karmakarışık. Öğrenciler ise mutsuz. Çünkü hiç kimse önünü göremiyor. 100 sorudan 100’ünü yapanlar bile!
Peki ne zamana kadar? Yaz sonuna, hatta okullar açılıncaya kadar bu belirsizlik devam edecek.
Bu arada, en çok merak edilen ve tartışılan konu ise İlköğretim Başarı Puanı. Hangi öğrencinin puanı ne kadar? Bu konuda çeşitli iddialar var. Bazı okullar, öğrenciye farklı karne verdi, Ankara’ya farklı karne gönderdi. Bazı okullarda 5 üzerinden 5’le mezun olan parmakla sayılırken, bazılarında tüm öğrenciler 5’le mezun oldu. Bu konuda benim en çok merak ettiğim ise MEB’in de, ÖSYM gibi böylesi şişirilmiş notlar için bir önlem alıp almadığı. Bakanlığın bu konudaki şaibeleri ortadan kaldırması için şeffaf olması ve tüm ayrıntıları velilerle paylaşması gerekiyor. Ama bu sorular hep havada kalıyor.
Önceki yıllarda, böylesine çok şampiyon olmadığı dönemlerde bile aynı puanda onbinlerce öğrenci yığılıyordu. Bu yıl ise yığılmanın çok daha üst düzeye çıktığı sanılıyor. İşte bu yüzden öğrenci ve velilerin önlerini daha net görebilmeleri için hangi puan diliminde kaç kişi olduğu en ince ayrıntısına kadar açıklanmalı. Bu konuda, çeşitli yayın organlarında yer alan tabloların gerçeği yansıtmadığını da özellikle hatırlatmak isteriz. 

Vakıf üniversiteleri
ÖSS’de en çok merak edilen konu ise yeni açılan üniversiteler ve vakıf üniversiteleri. Tercih listesine almaya değer mi? Değmez mi? Hangisi daha donanımlı, hangisi daha pahalı? Mezuniyet ve iş bulma oranları nasıl?
Yeni açılan üniversitelerden pek çoğunun daha önce başka adlarla eğitim yaptığını hatırlatmakta yarar var. Bir kısmı sadece tabela değiştirdi. Bir kısmı ise yeni açıldı. İsim değiştirenlerin bir altyapısı var. Ama yenilerde öğrenim görmek bazen beklentileri karşılamayabilir.
Vakıf üniversiteleri konusunda da benzer bir durum söz konusu. Çok donanımlı olanlar da var. Daha ayakları üzerinde durmaya çalışanlar da. En iyisi mi, mümkün olduğunca onları yakından tanımaya çalışın. Reklamlara ve söylenenlere değil, gördüklerinize inanın!..

Reklam enflasyonu
Şampiyon enflasyonuyla birlikte, bilgilendirme dezenformasyonu da yaşanıyor. Dershane ve okullar sadece dereceye giren öğrencilerini lanse ediyor. Peki ya hiç kazanamayanlar ya da ortalamanın çok altında kalanlar? Bu yüzden MEB, eğer ille de ilan verilecekse, söz konusu okul ya da dershanelerin tüm öğrencilerinin puan ortalamasını da yayımlama zorunluluğu getirmelidir. Yoksa haksız rekabet olur. Birkaç başarılı öğrenciyi transfer eden kurumlara haksız itibar sağlanır.
Özetin özeti: Eğitim ciddi bir iştir. Ve bu ciddiyeti MEB ve medya da dahil hiçbirimizin erozyona uğratmaya hakkı yok!..