Bilişim Çağı, yaşamın her alanını etkiledi. Ama en fazla da eğitimi ve çocukları.
Peki bu etkileme, olumlu yönde mi oldu yoksa olumsuz yönde mi? Bu konuda yapılan çok fazla araştırma var.
Ülkelerin, teknolojiye bakış açıları da çok farklı.
Kısıtlama noktasına gelenler de var, bizim gibi devrim diye sunanlar da.
Görünen o ki daha uzun süre tartışılacak. Çünkü, hala kafalar karma karışık.
Teknolojinin katkısı ticari mi, pedagojik mi?
Daha da önemlisi yeterli altyapı yani kolay erişilebilir yazılımlar var mı?
İşte size BBC’nin bu konuda hazırladığı çarpıcı bir dosya:
Wisconsin Üniversitesi’nde yapılan araştırma, ekranla iletişimin çocukların öğrenmesine yardımcı olabileceğini ortaya koydu. Buna göre, teknoloji ne kadar interaktif ise o kadar öğretici oluyor.
5 yaşın altındaki çocukların yeni teknolojiye tuhaf bir yatkınlığı var. Akıllı telefonlardan tablet bilgisayarlara ve oyun konsollarına kadar büyük rahatlıkla ekranla iletişim kurduklarını büyük bir özgüvenle tuşlara bastıklarını görmek mümkün.
Gerçi anne babalar çocuğun bu meşguliyeti sayesinde bir süre kafa dinleme imkanı buluyorlar ama muhtemelen gizliden gizliye de ekranla bu kadar haşır neşir olmanın çocuğun beynine bir zarar verip vermediğinden sürekli kaygı duyuyorlar. Fakat yeni bir araştırma, ekranla iletişimin çocukların öğrenmesine yardımcı olabileceğini ortaya koyuyor. Hem de teknoloji ne kadar interaktif ise o kadar öğretici oluyor.
Doğru yaş kaç?
Çocuk Gelişimi Araştırmaları Birliği Konferansı’na sunulan bir çalışma, 2-3 yaş arasındaki çocukların dokunmatik ekranlara ilgi gösterme ihtimalinin, dokunmatik olmayan ekranlardan daha yüksek olduğunu ortaya koydu.
Araştırmaya göre, ekran ne kadar interaktifse, çocuk açısından bir o kadar gerçek ve kullanımı doğal oluyor. Çalışmayı yürüten, insan gelişimi ve aile çalışmaları konusunda yardımcı Doç. Heather Kirkorian, dokunmalı ekranların emekleme çağındaki çocukların bir şeyler öğrenmesinde kullanılabileceğini söylüyor.
Kirkorian’ın, kelime öğrenme konusunda yaptığı bir test de benzer sonuçlar vermiş, “Ekranla iletişim kuran çocuklar çok daha çabuk ve iyi öğreniyor, daha az hata yapıyor, daha hızlı kavrıyor” diyor.
Ama şunu da ekliyor: “Onları birer deha haline getirmiyoruz, sadece biraz daha bilgi edinmelerine yardımcı olmuş oluyoruz.”
iPad mi, öğretmen mi?
Birçok ilkokul ve anaokulu sınıflara iPad’i soktu bile. Teknoloji, bilişim ve iletişim şimdiden müfredatın bir parçası.
İngiltere’de 5 yaşın altındaki çocukların eğitim teknikleri ve içeriğini geliştirmeyi amaçlayan Early Education (Erken Eğitim) adlı vakfın başkanı Helen Moylett, “Çocukları cep telefonları, tabletler ve benzerlerinden korumamız gerektiğine inananlardan değilim” diyor. “Sürekli olarak, diğer şeylerin yerine değil, ama doğru yerde kullanıldıkları takdirde gerçekten yararlı ve ilginç araçlar olabileceklerine inanıyorum.” Ne var ki, Moylett’in bir kaygısı var. Anne ve babaların her zaman iyi örnek oluşturmadıklarını düşünüyor: “Bazen yetişkinlerin yürürken mesaj attıklarını görüyorum. Çokça da kullandıkları alete o kadar yapışıyorlar ki, bu çocuklarıyla iletişimlerinin önünde bir engel haline geliyor.”
Evdeki alışkanlık!
Stirling Üniversitesi’nde yakınlarda yapılan bir araştırma da ailenin evde teknolojiyi kullanma biçiminin, çocuğunkini de belirlediğini ortaya koymuş. Bu araştırmanın sonuç bölümünde “3-5 yaş arası çocukların deneyimleri her bir ailenin ayrı sosyo-kültürel ortamı ve her bir çocuğun tercihleriyle oluşuyor” deniyor.
“Çocuğun deneyimini belirleyen teknoloji değil, bireysel ilgisi ve ailesinin kültürel ortamı oluyor” bir başka deyişle.
Psikolog Dr. Aric Sigman ise, çocukların giderek daha çok ekran karşısında vakit geçirdiklerine dikkat çekiyor ve depresyona ya da bağımlılığa yol açabileceğini söyleyerek bu alışkanlığın sınırlanması gerektiğini söylüyor.
Dr. Sigman’a göre bugün doğan çocuklar, 7 yaşına geldikleri zaman, hayatlarının bir yılını ekrana bakarak geçirmiş olacaklar: “Önemli olan çocukların eline iPad’i vermek değil, doğru nitelikte uygulamaları bulabilmek.”
Özetin özeti: Çok merak ediyoruz, eğitimde Tablet Çağı’nı başlatan MEB ve üniversitelerimiz de bu konuda ciddi araştırmalar yapıyor mu?..
Özay Şendir
Netanyahu için sonun başlangıcı…
18 Mayıs 2025
Abbas Güçlü
Eğitim vezir de eder rezil de!..
18 Mayıs 2025
Zeynep Aktaş
Toparlanmanın devamı gelir mi?
18 Mayıs 2025
Ali Eyüboğlu
Hande Subaşı: Modellikten geliyorum, ama modayı hiç takip etmiyorum
18 Mayıs 2025
Güldener Sonumut
Yunanistan’ı anlamama sendromu
18 Mayıs 2025