Abbas Güçlü

Abbas Güçlü

aguclu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Diyalog "Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, üniversite öğrencilerine her ay ödenen 150 YTL'lik burs miktarının 2008 yılından itibaren 160 YTL'ye çıkarılacağını açıkladı.Meclis Plan Bütçe Komisyonu'nda, Milli Eğitim Bakanlığı'nın 2008 yılı bütçesinin görüşmeleri sırasında konuşan Çelik, görüşmelerinde ilköğretim ve yükseköğretime devam eden öğrencilere ödenen bursların artırıldığını açıkladı. Çelik, bu kapsamda yatılı ilköğretim ve ortaöğretim okullarına devam eden öğrencilerin iaşe bedelinin 2008 yılında 5.89 YTL'ye, burslarının ise 65 YTL'ye çıkarılacağını belirtti. Çelik, üniversite öğrencilerinin aylık 150 YTL olan burslarının ise 160 YTL'ye yükseltileceğini söyledi."Bakana da, bu haberi bu başlıkla sunan arkadaşlara da şapka çıkarmak gerekir. Aslında, zam sadece onlara yapılmamış. Lise öğrencilerinin bursu da 65 YTL'ye yükseltilmiş. Dahası, yatılı okullar için günlük iaşe bedeli yani yeme içme için ayrılan kaynak 5.89 YTL'ye çıkmış. Bu iktidar, bu bakan alkışlanmaz da ne yapılır?Helal olsun Sayın Bakan, bu 10 YTL'lik zam için size ve hükümetinize, öğrenci arkadaşlar adına canı gönülden teşekkür ediyoruz. Allah sizden razı olsun, eksikliğinizi hissettirmesin! Sizler de olmasanız, öğrenciler bilimsel yayınları, kültürel aktiviteleri, medyayı, ülkemizi, dünyayı nasıl yakından izleyeceklerdi? Kişi başına milli gelirin 7 500 dolara yükseldiğini müjdelediğiniz gibi harçların 160 YTL'ye çıktığını müjdelemenizi de şükranla karşılıyoruz. Yılda 2 bin dolar bile alamayacaklar. Ama olsun. Onlar öğrenci. Fazla para şımartır. İdareli kullansınlar. Tasarrufu daha şimdiden öğrensinler. Amacınızın bu olduğunu biliyor ve bu yüksek katkılarınızı ayakta alkışlıyoruz. Tabii "müjdeci"leri de... Bazı haber ajansları ve internet siteleri, dün, "Üniversite öğrencilerine burs müjdesi" başlığı altında şu habere yer verdi: Bilkent, Türkiye'nin ilk vakıf üniversitesi. YÖK ve Hacettepe'nin kurucusu Doğramacı'nın gözdesi. Dünya standartlarındaki sayılı Türk üniversitelerinden biri.Kuruluşundan bu yana yakından izliyorum. Hoca Bey'in farklı yöntemleri nedeniyle sık sık eleştirdim. Diğer eleştiri haklarımı da saklı tutuyorum. Ama bugün, eleştiri günü değil, Bilkent'e sahip çıkma günü. Çünkü moralleri çok bozuk.Nedeni, niyesi hiç önemli değil. Elma veren ağaç taşlanır misali şu sıralarda, üzerine çok gidiyorlar. Devlet de, rakipleri de, belki farkında olmadan kendileri de...Bilkent, 20 yıl gibi, üniversiteler için çok kısa sayılabilecek bir süreçte, dünya markası haline geldi. Kurucularının da ötesine geçere, Türkiye'nin üniversitesi oldu.Bugüne kadar on binlerce öğrenciye burs verdi. Mezunları dünyanın en iyi üniversitelerine mastır ve doktora için kabul edildi. Siyasete, ekonomiye, kültüre damgasına vuran mezunlarının sayısı da her geçen gün artıyor. Her ne kadar yönetim babadan oğula geçtiyse de diğer vakıf üniversiteleriyle kıyaslanmayacak oranda özerkliğe sahip. Para kazanmaktan çok, para harcayan bir üniversite. Tepe ve diğer şirketler, kazanıyor, onlar harcıyor. Hem de ne harcama! Çünkü bilim, hele hele araştırma dünyanın pahalı işi. Yabancı öğretim üyesi de sanıyorum en fazla onlarda.Bilkent'in eski bozkır halini bilirim. Şimdi dünya standartlarında bir kampusa sahip. Doğramacı yoktan var etmeyi seviyor. Ama yaptıklarını koruma, kollama ve anlatma konusunda aynı performansı gösteremiyor. Tepeler de iş bitiriyor. Aşağılar ise umurunda değil. Kamuoyundaki imajı hak ettiğinin çok ötesinde. Oysa onun yaptığının yüzde birini yapmayanların fiyakasından geçilmiyor.Özetin özeti: Bilkentliler, dünyanın en iyi üniversiteleri gibi siz de öğrencisiyle, öğretim üyesiyle, mezun ve velileriyle üniversitenize sahip çıkın. Çünkü o bunu hak ediyor. Ve şimdi tam zamanı... aguclu@milliyet.com.tr Bilkentliler neredesiniz?