Resmi Gazete’de 19 Kasım’da yayımlanarak yürürlüğe giren “Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı Kurulması İle Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun“ üniversitelerde fırtınalar estiriyor. Özellikle de ek maddeleri!.. Söz konusu kanuna göre, vakıf üniversitelerinde görevlendirilen öğretim üyeleri ya yuvalarına dönecekler ya da istifa etmek zorunda kalacaklar. Ve asla idari görevler alamayacaklar. Bu durumda 4 rektör ve yüzlerce öğretim üyesi bulunuyor. Yeni yasayla belirlenen iki yıllık süreyi dolduranlar şu anda zor bir karar aşamasındalar.
İşte o madde: Madde 27’de 2547 sayılı Kanunun 40’ıncı maddesinin (b) fıkrasına aşağıdaki cümle eklenmiştir:
“Vakıf yükseköğretim kurumlarına yapılacak görevlendirmeler toplam iki yılı geçmez ve bu şekilde görevlendirilen öğretim üyelerine idari görev verilemez.”
Cezalar kapıda
Vakıf üniversitelerinde kimilerine göre “çok can yakacak“ maddelerden biri de şu:
“Eğitim-öğretim faaliyetlerini yürütmekle birlikte kurucu vakfa veya üçüncü şahıslara doğrudan ya da dolaylı kaynak aktardığı Maliye Bakanlığı’nın görüşü alınarak Yükseköğretim Kurulu tarafından belirlenen nesnel ve ölçülebilir kriterlere göre tespit edilen vakıf yükseköğretim kurumları hakkında, verilen süre içerisinde aktarılan kaynağın vakıf yükseköğretim kurumuna iade edilmemesi hâlinde, Yükseköğretim Kurulu gerektiğinde düzeltici, kısıtlayıcı veya faaliyet iznini kaldırma şeklinde tedbir niteliğinde kararlar alır. Vakıf yükseköğretim kurumlarının denetimi ve bu denetim sonucu ilgili yükseköğretim kurumu hakkında yol gösterici, düzeltici, kısıtlayıcı veya faaliyet iznini kaldırıcı önlemlerin alınmasına ilişkin usul ve esaslar Üniversitelerarası Kurul’un görüşü alınarak Yükseköğretim Kurulu tarafından çıkarılan yönetmelikle düzenlenir.”
Peki, ek madde ne anlama geliyor? İşte cevabı:
Anayasa gereği kâr amaçlı vakıf üniversiteleri kurulamıyor. Dolayısıyla, kurucularının eğitim ve öğretimden para kazanmaları mümkün değil. Onlar da bu kazancı üniversiteye hizmet satarak elde ediyor. Bu yöntem kimilerine göre üniversiteyi daha büyük maliyetlerden kurtarıyor, kimilerine göre de 3 liralık malı 5 liraya satarak kazanç kapısı haline getiriyor.
Üniversiteler, istedikleri takdirde, çağrısız olarak ihaleye çıkabiliyorlar. Yani kampus inşaatından servis ve kantinlere, yemeklerden araç gereçlere kadar istedikleri her şeyi, istedikleri şirketlerden, istedikleri ücrete alabiliyorlar...
Ve bugüne kadar, bu konuda, pek çok devlet üniversitesinin yanı sıra pek çok vakıf üniversitesi hakkında da ciddi soruşturmalar açıldı. Hapse giren rektörler bile oldu. Bu yeni madde ile maddi ve manevi çok büyük yaptırımların yanı sıra öğrenci almama hatta kapatmaya kadar varan cezalar gelirse hiç şaşırtıcı olmaz!..
TÜRSEB’imiz eksikti!
“Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı Kurulması İle Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun“, tıpkı YÖK gibi, tartışmaları da beraberinde getirecek. TÜRSEB her ne kadar özerk bir kurum olarak lanse edilse de yönetim kurulu üyelerinin tümü iktidar tarafından atanacak yani bakan güdümlü olacak. İşte amaç ve üyelerinin atanma şekli:
MADDE 1: Kanun; sağlık bilim ve teknolojileri alanında ülkeye ve insanlığa hizmet etmek amacıyla; Türkiye’nin rekabet gücünü artırmak ve sürekli kılmak, kalkınma planı hedefleri ile Bilim ve Teknoloji Yüksek Kurulu’nun belirlediği öncelikleri de dikkate alarak ülkemizin ileri teknoloji ve inovasyon ihtiyacını karşılamak, yeni ürünlerin üretimini ve var olanların geliştirilmesini sağlamak, araştırmacılara bilimsel ortam temin etmek, kamu hukuku ve özel hukuk tüzel kişileri ile iş birliği yaparak bilimsel araştırmalar yapmak, yaptırmak, bu araştırmaları koordine etmek, teşvik etmek, Ar-Ge’lere katkı sağlamak, sağlık bilim ve teknoloji kültürü ile ekosistemlerin geliştirilmesinde öncülük yapmak, sağlık hizmetlerinde akreditasyon faaliyetlerini yürütmek üzere Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı’nın kurulması ile teşkilat ve görevleriyle ilgili usul ve esasları düzenler.
MADDE 6: Yönetim Kurulu, Bakan’ın başkanlığında; Bakanlık Müsteşarı, Başkan, Bakan tarafından seçilecek iki üye, Yükseköğretim Kurulu’ndan iki üye ile iki enstitü başkanı olmak üzere toplam dokuz üyeden oluşur. Seçilen üyelerin görev süresi iki yıldır. Üye enstitü başkanları dönüşümlü olarak ikişer yıl için enstitülerin kuruluş tarihi esas alınarak belirlenir.
Özetin özeti: Atılan tüm adımlar umarız ideolojik değil, akademiktir!..