Üniversitelere yeni "kazık"

Abbas GÜÇLÜ

Türkiye'den daha garip bir ülke bulunabilinir mi? Ben hiç sanmıyorum. İsterseniz olayı anlatayım, kararı siz verin.
YÖK ve hükümet, aylardır üniversitelere mali özerklik vermek için çalışma içindeydi. Bu konuda Dünya Bankası'yla ortak projeler gerçekleştirildi. Dünya üniversitelerindeki mali yapı incelendi ve en sonunda, bazı üniversitelerde "torba bütçe"ye geçilmesine karar verildi.
Başlangıçta 5 üniversitede uygulanacaktı. Sonra 10, en sonunda da 15'de karar kılındı. Üniversiteler arasında kırgınlık olmasın diye torba bütçeye geçecek olanlar, kuruluş sırasına göre belirlendi. Ama Cumhurbaşkanı Demirel'in ismini taşıyan İsparta Süleyman Demirel Üniversitesi ilk 15'e girmedi. O kadarcık kusur kadı kızında da olur misali, 16'ncı üniversite olarak o da kapsama alındı.
Üniversitelerde bir bayram, bir sevinç. Nihayet batılı üniversiteler gibi mali özerkliğe kavuşuyorlardı. Ancak, akademik özerkliğe giden yolun mali özerklikten geçtiğini çok iyi bilen akademik çevrelerin bu sevinci uzun sürmedi. Maliye Bakanlığı geçtiğimiz hafta yayınladığı tasaruf genelgesiyle, bırakın mali özerklik tanımayı, üniversitelerin elindeki tüm tasarruf yetkilerini geri aldı.
Hatta hatta öğrenci harçlarının faiz gelirleri bile gasbedildi. Son tasarruf genelgesi çıkıncaya kadar, üniversiteler topladıkları harçları milli bankalardan birinde istedikleri şekilde değerlendirebiliyorlardı. Kimi kullanıncaya kadar faize yatırıyor, kimi de repoyu tercih ediyordu. Oysa şimdi çıkan genelgede harçların sadece ve sadece Ziraat Bankası'na yatırılacağı emrediliyor. Üstelik hiçbir gelir getirmeyen vadesiz hesaba.
Rektörler şimdi, YÖK Başkanı Kemal Gürüz ve Hükümete veryansın ediyor. Ne hayaller kurmuşlardı, ne olmuştu.
İş sadece para konusuyla sınırlı kalsa yine iyi. Öğretim üyesi dışındaki yardımcı hizmetler ve öğretim görevlileri kadrosu da Başbakanlık ve Maliye'nin "olur"'una bırakılarak adeta imkansız hale getirilmiş.
Geçen gün büyük bir üniversitemizin büyük fakültelerinden birinin dekanından bir belgeyi fakslamasını rica ettik. Verdiği cevap aynen şöyle:
"Faksımız şehirlerarasına kapalı. Yarın diğer fakülteden size çekmeye çalışırız..."
Üniversiteler bu kafayla nasıl gelişecek. Kütüphanelere gelen dış kaynakların parasını ödemeyeceksiniz, faksı, interneti kapattıracaksınız, en ufak bir yatırım için maliye, DPT, YÖK'ün peşinde aylarca koşturacaksınız, ondan sonra da vaktiniz kalırsa ilimle, bilimle uğracaşacaksınız...
26 ocak'ta yayınlanan tasarruf genelgesi tama 14 sayfa. İçinde yok yok.
Acaba yazdıkları kendileri için geçerli değil mi???


Yazara EmailA.Guclu@milliyet.com.tr