Diyalog Ek yerleştirmede, boş kontenjanlar için sadece açıkta kalan öğrencilerin başvuruda bulunabilmeleri, belki bir ölçü de makul olabilir. Ama yeni açılan fakülteler için böyle bir kısıtlamanın getirilmesi çok büyük haksızlık. Örneğin yeni açılan Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi Tıp Fakültesi, bölgedeki pek çok öğrenci için bulunmaz bir fırsat. Ama böyle bir fakültenin açılacağından haberdar olamadıkları için, ya başka üniversitelere yöneldiler ya da farklı fakültelere. Yeni açılan üniversiteler için de durum farklı değil.YÖK yaz uykusuna yatmayıp da bu fakülte ve üniversitelerin açılmasına öncelik verseydi, böylesine bir haksızlık ortaya çıkmazdı. İki aylık bu gecikme yüzünden, şimdi pek çok öğrenci istediği fakülteye giremeyecek. Bu yıl olmasa bile, en azından gelecek yıllarda yeni açılan fakülte ve üniversiteler temmuz kılavuzuna girerse, ekimdeki ek yerleştirmelerde böylesine haksızlıklar yaşanmaz. Yeni açılan üniversiteler, fakülteler ve boş kalan kontenjanlara, ek yerleştirmeyle on binlerce yeni öğrenci alınacak. Kontenjan sayısı, çoğu iki yıllık meslek yüksekokulu olmak üzere 60 bin civarında. Başvurular dün başladı, 4 Ekim'de sona erecek. Konuyla ilgili ayrıntılar osym.gov.tr'den öğrenilebilir. Eğitim - Sen'in OECD raporlarına dayanarak hazırladığı raporda çok ilginç tespitler var. Türkiye'de her şey yerinde sayarken ya da geriye giderken artan tek şey işsizlik. (egitimsen.org.tr)OECD 2007 Bir Bakışta Eğitim Raporu'na Göre Yükseköğretim Sisteminin Durumu başlıklı çalışmanın değerlendirme bölümü şöyle:"Üniversitelerimizin sorunları ortadadır ve acil çözüm beklemektedir. Sendikamızın da düzenli olarak kamuoyuyla paylaştığı bu sorunlar, OECD'nin geçtiğimiz hafta yayımlanan Bir Bakışta Eğitim 2007 Raporu'nda yer bulmuş, saptamalarımız istatistiksel olarak bir kere daha doğrulanmıştır. Bu rapordan elde ettiğimiz bilgilerle kaleme aldığımız raporumuzdan da anlaşılacağı üzere, hükümet, yükseköğretime yeterli kamusal kaynakları aktarmamakta, genç nüfusu için üniversite sorununu çözememekte, bu ortamda vakıf üniversitelerinin sayısı artmakta, üniversite eğitimi ancak parası olanların satın alabileceği bir özel hizmet haline gelmekte, deyim yerindeyse, toplumda var olan eşitsizlikler, yükseköğretimdeki fırsat eşitsizlikleri yoluyla derinleştirilerek pekiştirilmektedir. Tefeciye, faizciye dünyadaki en yüksek reel faiz ödemesini yapan hükümet, sıra üniversitelere gelince elini sıkılaştırmaktadır.Öte yandan, üniversite mezunlarına yeterli istihdam yaratılamadığı da OECD raporundan anlaşılmaktadır. İstihdam yaratamayan, akademik kadroları sınırlayan, mesleği çekici hale getiremeyen yaklaşım neticesinde yükseköğretim, popülist yaklaşımların ve oy avcılığının alanı haline getirilmiştir.Geçtiğimiz hafta, yeni üniversitelerimizden Muş Alparslan Üniversitesi'nde eğitim-öğretim yılının öğretim görevlisi olmaksızın başladığı yönündeki haberler çeşitli basın yayın organlarına yansımıştır. Maalesef bu, münferit bir örnek değildir. Şubelerimizden ve bilim emekçisi üyelerimizden bize gelen bilgiler, bunun taşra üniversitelerinin çoğunluğunda, ama en çok da yeni açılan üniversitelerde, istisnadan çok, kural olduğunu doğrulamaktadır.Üniversitelerimizin sorunlarını ve yükseköğretim sistemimizin durumunu, OECD raporunun sağladığı karşılaştırma imkânları sayesinde gözler önüne serdiğimizi düşünüyoruz. Üniversitelerimizin, öğrencilerin ve öğretim görevlilerinin sorunlarını, Türkiye'de bugüne kadar gerçekleştirilen en geniş kapsamlı üniversite araştırması sayesinde önümüzdeki haftalarda ayrıca kamuoyuyla paylaşacağız. İlk bulgular, 2-3 Kasım tarihlerinde gerçekleştireceğimiz Demokratik Üniversite Sempozyumu'nda halkımızın ve bilim dünyamızın dikkatine sunulacaktır."Özetin özeti: Türkiye dışarıdan hükümetin göstermek istediğinden çok farklı gözüküyor... aguclu@milliyet.com.tr Eğitim-Sen raporu
Özay Şendir
Netanyahu için sonun başlangıcı…
18 Mayıs 2025
Abbas Güçlü
Eğitim vezir de eder rezil de!..
18 Mayıs 2025
Zeynep Aktaş
Toparlanmanın devamı gelir mi?
18 Mayıs 2025
Ali Eyüboğlu
Hande Subaşı: Modellikten geliyorum, ama modayı hiç takip etmiyorum
18 Mayıs 2025
Güldener Sonumut
Yunanistan’ı anlamama sendromu
18 Mayıs 2025