Öğrenci, veli ve öğretmenlerin sorunları bitmiyor. Hemen her gün farklı konularda mesaj yağıyor. Eğitimle uzaktan yakından ilgisi olup da memnun kalanı bulmak neredeyse olanaksız...
Eğitim sistemi öylesine sorun üretir bir noktaya geldi ki, çözüm için alınan önlemler bile sorun yaratıyor. Bunun en bariz örneği; lise 1'ler için çıkarılan af ve kayıtların daha da karmaşık hale gelmesine neden olan dünkü ekstra tatil...
Bu arada af için kapı kapı dolaşan bir başka kesim ise, üniversiteyi kazanıp da liseden mezun olamayanlar. Yüz binlerce genci geride bırakıp üniversiteyi kazanan öğrencilerin de, velilerin de sevinci yarım kaldı. İçlerinde tıbbı, mühendisliği, hukuku kazananlar da var. Ama nedense öğretmenleri bu başarıyla gurur duyacaklarına, ellerinden gelen tüm çabayı gösteren öğrencilerini yüzüstü bırakıyorlar.
İçinizden, hak etmediyse kalsın diyenleriniz çıkabilir. Ama durum çok farklı. Kaldıkları dersler ile kazandıkları bölümler öylesine farklı ki! Bir daha hayatta o dersle hiç karşılaşmayacaklar. Ama bu kimin umurunda...
Üniversitelerde kayıtlar için sayılı günler kaldı. Ama nedense gelecek öğretim yılının harçları hala açıklanmadı. Oysa YÖK aylar öncesinden yüzde 54'lük bir zammı uygun görüp Bakanlar Kurulu'na göndermişti...
Bir yılı aşkın bir süredir beş kuruş zam almayan, dahası alım güçleri yarı yarıya azalan velilere yüzde 54'lük bir zam çok ağır gelecektir. Ama öte yandan da üniversiteler parasızlık içerisinde kıvranıyor. Hükümetin bu konuda karar alırken iki tarafı da koruyup kollaması gerekiyor...
YÖK Başkanı Gürüz, meslek liselerinin üniversiteye girişlerini zorlaştırarak aklınca imam hatiplerin önünü kesti. Dışarıdan bakıldığında da böyle bir görüntü var. Oysa olan meslek liselerine oldu.
İmam hatiplerden kaçan ya da gitmeyi düşünen öğrencilerin çoğu, son yıllarda sayıları pıtrak gibi artan tarikatların açtığı özel okullara yöneldiler. Hem yine istedikleri bir tarzda eğitim görüyorlar hem de üniversiteye girişte imam hatiplerden çok daha avantajlı duruma geldiler.
Peki bu durum karşısında MEB ne mi yapıyor? Hemen her konuda olduğu gibi sadece izlemekle yetiniyor!..
DSP yönetimi, MHP'li kadrolaşmanın yanı sıra bir de bu konuyu araştırsa çok iyi olacak!..
Hükümet bir yandan TL'nin itibarını yükseltmek için kampanyalar düzenlerken, öte yandan dolara endeksli eğitimi seyrediyor. Özel okul sahipleri de akıllanmadı. Ücretlerini dolara değil de TL'ye endeksli hale getirselerdi kontenjanları böylesine boş kalmazdı.
Yastık altındaki dolarların çoğu bu yüzden saklanıyor. Bu yüzden özel okullara gitmekten korkuluyor. Sektörün canlanması isteniyorsa, ki hala geç kalınmış değil, ücretler bir an önce TL'ye döndürülüp makul seviyelere çekilebilir...
Lise 1'in sonunda lise 2'nin başında yani şu günlerde gerçekleştirilen alan seçimi bir ölçüde gençlerin hayatına yön veren en önemli kararlardan biri. Ama ne öğrenci ve veliler ne de okul yönetimleri olayın farkında. Ne zaman ki üniversite tercihleri yapılıyor, hatanın boyutları o zaman anlaşılıyor. Bu konuda da yoğun şikayetler söz konusu. Bizden duyurması...
