ÖSS, OKS ve kolej tercihleri konusunda kafalar hâlâ karmakarışık. Gelen mail’ler bunu gösteriyor. Aslında öğrenci ve veliler haksız da sayılmazlar. Kafalarını karıştıran o kadar çok ki!..
OKS ve kolejler konusunda şimdilik hiç kimsenin paniğe kapılmaması gerekir. Çünkü asıl yerleştirmeler 3 ve 4. kayıt döneminde gerçekleşecek. Şu an için sadece gelişmeleri yakından izlesinler yeter.
Ama ÖSS tercihleri şekillenirken, daha önce yaptığımız önerilere ek öneriler yapma gerekliliği ortaya çıktı. Sorulan sorular bunu zorunlu kıldı. Niye mi? İşte gerekçeleri:
Üniversite tercihi mi? Yoksa fakülte tercihi mi?
Bu konuda öğrencilerden önemli bir bölümü ciddi bir yanılgı içinde. İlle de A üniversitesine gireceğim diye, tüm tercihlerini bu üniversiteye yönelik olarak yapıyor. Tercih yelpazesi o kadar geniş ki, amaç bir fakülteye, bir mesleğe yönelmekten çok, ille de o üniversiteye girmek. Bu hemen anlaşılıyor. Peki ne yapmak gerekir?
Üniversite öğrenimi 4, bilemedin 5 yıl. Ne kadar keyifli bir dönem geçirirseniz geçirin, eninde sonunda bitecek. Ama meslek öyle mi? Bir ömür boyu onunla yaşayacaksınız. Örneğin ille de hukuk diyorsanız, nerede hukuk varsa, oraya gitmelisiniz. 24 tercihin 24’ünü de hukuk seçip bunları istek sıranıza göre sıraladığınızda, ileri de iyi bir hukukçu olabilirsiniz.
Çünkü bu mesleğe gönül vermişsiniz. Yok eğer ille de A üniversitesi, puan, yüzdelik dilim, kazanma şansı, burs olanakları, araya sıkıştırılmış çok farklı tercihler gibi seçeneklerle kafanızı karıştırırsanız, bir süre sonra, ne kazandığınız üniversitede mutlu olabilirsiniz ne de sonrasında. Bizden hatırlatması. En azından ileride, hiç kimse beni bu konuda uyarmadı ki diyemezsiniz...
Vakıf üniversiteleri, kredi kartı veren bankacılar gibi. Onlar nasıl ki kartı verinceye kadar birbirinden cazip öneriler sunuyorsa, vakıf üniversiteleri de aynen öyle. Ama balayı dönemi uzun sürmüyor. Siz siz olun, hele dereceye girdiyseniz, çok iyi sözleşmeler yapın. Yok eğer parayla okuyacaksanız, mezun oluncaya kadar sabit ücret garantisi isteyin. Yoksa ileride bütçenizi zorlayan zam oranları nedeniyle başınız çok ağrıyabilir.
Özel yetenek sınavları konusunda dikkatli olun.
Genelde hiçbir yeri kazanamayan öğrencilere yönelik olan yetenek sınavıyla öğrenci alan bölümler, kısa süreli olarak, üniversite hayalinize yeşil ışık yakabilir. Ama eğer girdiğiniz bölüme yönelik olarak ilgi ve yeteneğiniz yoksa, kendinizi tam bir maceranın ortasında bulabilirsiniz.
Boşa giden sadece yıllarınız olmaz. Emeğiniz, paranız, hayalleriniz de onunla birlikte uçup gider. Bu konuda öylesine çok örnek var ki, bu bölümlerden mezun olanlara konuşmadan sakın kesin karar vermeyin. Bu arada diğer bölümlere yatay geçiş yapmanız konusunda verilecek güvencelere de ileride muhatap bulamazsanız hiç şaşırmayın.
Devlet üniversitesinde sıradan bir bölümde okumaktansa, iyi bir vakıf üniversitesinde istediğiniz bölümde okumak tercih nedeni olmalıdır. Ama iyi olanı bulma konusunda, söylenenlere değil, kendi araştırmalarınıza güvenin. Bu konudaki en önemli referansınız da yine mezunlar olmalıdır. Çünkü onlar da sizinle aynı süreçten geçtiler.
Ek kontenjanlara fazla güvenmeyin. Ama ille de şansımı denemek istiyorum diyorsanız, kazandığınızda gidip öğrenim göremeyeceğiniz programları kesinlikle tercih listenize almayın. Çünkü herhangi bir fakülteye yerleşen, ek kontenjandan yararlanamıyor.
Çift anadal, biri yurtiçi, biri de yurtdışı çift diploma, öğrenciyken staj, mezuniyette iş garantisi, bir değil, iki yabancı dil gibi kulağa hoş gelen söylemleri de ihtiyatla dinleyin. Öğrencilerin ne kadarı yararlanıyor, ona bakın.
Özetin özeti: Tercih konusunda vereceğiniz kararlar yaşamınızın daha sonraki akışına yön verecek. Bu yüzden, hem araştırmacı hem de çok titiz olmanız gerekiyor. Yoksa ileride çok büyük hayal kırıklıkları yaşayabilirsiniz!..