Abbas Güçlü

Abbas Güçlü

aguclu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

       ÜNİVERSİTEYE girişte bundan sonra uygulanacak yeni sınav sistemi, dün YÖK Genel Kurulu'nda kabul edilerek resmen yürürlüğe girdi. Milliyet'in aylar önce duyurduğu tek basamaklı yeni sistem, başta dershaneciler olmak üzere pek çok kesimi rahatsız etti. Bunlardan biri de maalesef bizim meslektaşlar.
       Eğitim konularını akılları estikçe hatırlayan, bu konuda gazetelerinde küçücük bir köşe bile açmayı düşünmeyen arkadaşlar, atladıkları tek sınav haberinin acısını YÖK Başkanı'nın protesto ederek hafifletmeye çalışıyorlar. Yeni sınav sistemine ilişkin bilgiler, niye herkese birden değil de Milliyet'e verilmiş...
       Onların yanıldıkları nokta bize bu haberleri kimsenin getirip vermediği. Ama bir türlü anlamıyorlar. Bazı gazeteler, yeni sistemin getirdiği olumlu noktaların hepsini göz ardı ederek, sadece haber atlamanın kuyruk acısıyla sisteme karşı çıkmaya devam ediyor.
       YÖK Başkanı'na protesto faksı gönderen, habercilikle kindarlığı birbirine karıştıran arkadaşlar, eğer ÖSYM Başkanı Fethi Toker'in aylar önce, hangi görev için izne ayrıldığını biraz olsun araştırsalardı, ne haber atlarlardı, ne de kendi beceriksizliklerinin faturasını başkasına çıkartırlardı.
       "İki kişinin bildiği bir şey sır değildir" diye bir söz var. YÖK'ün ise 24 üyesi bulunuyor. Yani bu konuda bilgi alabileceğiniz 24 haber kaynağı mevcut. Bize bu konuda en az bilgi veren, hatta hiç vermediği halde eleştiri oklarına hedef olan kişi: YÖK Başkanı Kemal Gürüz.
       Gürüz, "Bu bilgileri benim size vermediğimi yazın da, arkadaşlar boş yere bana kırılmasınlar" diyor. Biz yazsak da onlar yine inanmamakta devam edecekler. Umarız başka bir konuda onlar da bizi atlatır da, alkışlarız...
       YÖK, hukuk konusundaki katı tavrını dün de sürdürdü. Düne kadar S puanıyla öğrenci alan hukuk ve kamu yönetimi bundan böyle TM ile alacak. Ama bu arada S'yle alıyor diye lisede bu bölümü seçen öğrenciler, mağdur olacak. Bu konuda önümüzde iki alternatif var: Ya Milli Eğitim Bakanlığı, lise son sınıfta alan değişikliği için yeşil ışık yakacak ya da son sözü Danıştay söyleyecek...

       Tek bir ders yüzünden bir gencin aktif öğrenim hayatına son verilebilir mi? Elbette verilmemesi gerekir. Ama maalesef Türkiye'de buna da şahit oluyoruz. Lise 1'de ikinci yılını okuyan pek çok öğrenci, bir tek Edebiyat yüzünden sınıfta kaldı. İşin daha da acı tarafı aynı sınıfta, aynı sırada okup aynı dersten kalan iki öğrenciden birine yeni bir sınav hakkı veren bakanlık, iki yıllıklara bu şansı vermedi. Bu karar da tıpkı, YÖK'ün kararı gibi Danıştay'dan dönecek, ama kırdıkları kalpleri kimse tamir edemeyecek.
       Gazetelerde günlerdir PİAR'ın gençler arasında yaptığı anketin sonuçları tartışılıyor. Gençler Türkiye'yi sevmiyormuş, devlete güvenmiyorlarmış. Gelen fakslar da gösteriyor ki okulu ve öğretmenleri pek sevdileri söylenemez. Peki bütün kabahat onların mı?..




Yazara E-Posta: A.Guclu@milliyet.com.tr