Eğitimde ciddi sorunlarımız var ama hiçbiri çözülmeyecek gibi değil. Minik dokunuşlarla mükemmel sonuçlar alınabilir.
Bunu daha önce başardık, yine başarabiliriz. Örneğin, Anadolu’nun en ücra köşesindeki, en fukara öğrencilere de yabancı dil öğretebiliyorduk, şimdi kentlerdekilere de öğretemiyoruz.
Peki ama neden?..
Yabancı dil konusu Türk eğitim sisteminin en tartışmalı konularından biri.
Yıllarca, yabancı dille eğitim mi yoksa yabancı dil destekli eğitim mi tartışmaları yaptık içinden çıkamadık.
Basamaklı kur, süper lise gibi çok farklı sistemler denedik, elimize yüzümüze bulaştırdık.
Anadolu liseleri gibi mükemmel işleyen bir uygulamaya sahipken, onu da çökerttik.
Çok az lise dışında hazırlık sınıflarını kaldırıp, bazı derslerin yabancı dille yapılmasına son verdik. Daha da vahimi, her okula Anadolu lisesi tabelası astık, o da yetmedi, okullarımızı nitelikli, niteliksiz diye ayırdık, daha da beteri olmaz derken, sınavla öğrenci alan, almayan liseler diye okullarımızı iyice ayrıştırdık.
Yabancı dille eğitim konusunda, tam bir kaos hâkim ve düzeltme konusunda maalesef hiçbir çaba yok!.. Örneğin Dil Sınıfları yok oldu gibi, mezun olanların da üniversiteye girme şansı yerlerde sürünüyor. Ders kitapları hâlâ rant kapısı. Bir asırdır çocuklarımız için kendi kültürümüzle, kendi müfredat programımızla yoğrulmuş, evrensel değerlere sahip bir ders kitabı ve bir müfredat programı hâlâ hazırlayamadık.
İngilizce dışındaki yabancı dilleri adeta yok ettik. Bu konuda, öğretmen, öğrenci ve velilerimiz çok dertli ve bugün gelin sözü, yabancı dil öğretimi konusuna çok uzun yıllarını veren bir öğretmenimizden dinleyelim.
Öğrenmek için değil sınav için eğitim!
“31 yıldır MEB’de çalışıyorum. Bunun 21 yılında çoğunlukla dil sınıflarına girdim. Yani üniversiteye öğrenci hazırlıyorum. Arada bazı yıllar dil sınıfım olmadı. Ancak toplamda bu kadar süre dil sınıfı üzerine çalışan başka birisi var mı, bilmiyorum.
Eski sistemde 0.24 katsayısı varken süper liselerde çalışıyordum. Öğrencilerim 100 sorunun 90’ını bile yapsalar katsayı nedeniyle istedikleri üniversiteye gidemezlerdi. Şimdi ise sayısalcılara sağlanan avantajlar yüzünden yine istedikleri bölüm veya üniversiteye gidemiyorlar.
Dil sınıfları son yıllarda anlamını tamamen yitirdi. Aslında sadece Yabancı Dil alanı değil Eşit Ağırlık (EA) da değerinden çok şey kaybedenlerden.
Neden? Çünkü:
Özetin özeti: Yapılacak çok iş var...
Özay Şendir
‘Diyalektik bir şey’ olarak Lozan tartışması...
16 Mayıs 2025
Abbas Güçlü
Sosyolojik hatalar!
16 Mayıs 2025
Zafer Şahin
Sanatçılar ‘Terörsüz Türkiye’ istemiyor mu?
16 Mayıs 2025
Abdullah Karakuş
Krizler, görüşmeler ve sonuçları
16 Mayıs 2025
Güldener Sonumut
İttifak’ta görüş ayrılığı çıkmadı
16 Mayıs 2025