Abbas Güçlü

Abbas Güçlü

aguclu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

       ÜNİVERSİTEYE girişteki yeni düzenlemelerle ilgili olarak yoğun tepkiler var. Gazetelere tam sayfa ilanlar veriliyor. Sık sık basın toplantısı ve paneller düzenleniyor. Kapalı kapılar ardındaki kararı erteletmeye yönelik kulis faaliyetlerinin de ardı arkası kesilmiyor.
       YÖK'ü ve ÖSYM'yi yaptıkları yanlışlar nedeniyle en fazla eleştirenlerden biri olarak, olup bitenleri anlamakta güçlük çekiyorum.
       Eleştirilerin önemli bir bölümü çoğu kez bir incir çekirdeğini bile doldurmuyor. "Öğrenci aleyhine bir terslik varsa, gelin hep birlikte üzerine gidelim" diyoruz, ama ortaya somut ve inandırıcı bir eleştiri çıkmıyor.
       Dershaneci, yayıncı ve özel ders veren öğretmenlerin, yani sınav sektöründen 100 trilyonun üzerinde kazanç elde edenlerin, "değirmenin suyunun kesileceği" endişesiyle haykırışlarını anlamak mümkün. Ama sırf eleştirmiş olmak için bu kervana katılanların açıklamalarının ne ifade ettiğini çözmek gerçekten çok zor.
       Her konuda olduğu gibi bu konuda da artı ve eksilere bakarak karar vermek, galiba en doğrusu. Önce mevcut sistemin eksilerine, ardından da yeni sistemin artılarına bakalım.
       Mevcut sistemin eksileri:
       * Öğrencileri aşırı ders yükü altında boğuyor.
       * Dershaneye ve özel derse zorunlu kılıyor. Yani parası olana avantaj sağlıyor.
       * Daha iyi eğitim için harcanması gereken kaynaklar, sınav yarışını hızlandırmak için tüketiliyor.
       * Umut tacirliği yapıyor.
       * Okul içi eğitimi yeterince değerlendirmiyor.
       Yeni sistemin artıları ise şöyle:
       * Alan seçimini getirerek öğrenciyi daha bilinçli öğrenim görmeye yöneltiyor.
       * Kaynak israfını azaltıyor.
       * Dershane ve özel derse olan bağımlılığı en aza indiriyor.
       * İkiden bire inerek sınav stresini azaltıyor.
       * Okul içi başarı daha fazla dikkate alınıyor.
       * Sınavdan sonra yapılacak tercih sıralaması ile umut tacirliğine son veriliyor.
       YÖK ve ÖSYM yıllardan beri ilk kez doğru düzgün bir iş yapıyor. Uzun vadede ortaöğretime ve yükseköğretime geçişe çekidüzen verecek gelişmelere imza attıkları için şu aşamada köstekten çok desteğe ihtiyaçları var. Yeni sistemde de elbette sorun yaratacak durumlar ortaya çıkacak. Umarız; başlangıçta yaşanabilecek bu sorunlar, kangren olmadan hemen çözüme kavuşur.
       Bu arada Milli Eğitim Bakanlığı'na da çok iş düşüyor. Hemen herkesin ortak kaygısı, liselerde öğretmenlerin not verirken adil davranmayacağına ilişkin kuşkular. İyi bir denetleme mekanizmasıyla bu kolayca önlenebilir. Örneğin; okul notlarıyla sınavda alınan puan arasındaki korelasyon çok önemli ipuçları verebilir.




Yazara E-Posta: A.Guclu@milliyet.com.tr