Görünen o ki Yeni Türkiye kurtuluşu yine Eski Türkiye’de buldu.
Öğrenciyken Yerli Malı Haftası vardı.
Başlıktaki tekerleme dilimizden düşmezdi.
Sonra ne olduysa oldu ve yerli malı kullanmak, yerli filme gitmek, milli takımı tutmak, yerli diziler izlemek, yerli sanayi kurmak, yerli bankalarla çalışmak, şirketlere yerli isimler vermek neredeyse aşağılayıcı bir durum olarak görüldü...
Daha ucuza geliyor diye tarım ve hayvancılık öldürüldü, daha iyisini yapamayız diye teknoloji ürünlerinde ithalata gidildi, yerli ürünler ihale dışı bırakıldı, ezberci test sistemiyle yaratıcılık ve inovasyon köreltildi, yeni icat çıkarma diye yenilikçi her şeye karşı çıkıldı ve geldiğimiz son nokta, inanılmaz cari açık ve üretenden çok tüketen yeni bir Türkiye!..
Başbakan’dan cesur adım
Başbakan Davutoğlu’nun 9 maddelik yeni ekonomik programı hemen herkesin uzun yıllardır dillendirdiği ama bir türlü hayata geçiremediği çok önemli açılımlar ve yaptırımlar getiriyor.
Ana fikir, yerli üretime destek.
Peki, uygulanabilir mi?
Hem evet, hem hayır.
Evet, çünkü başka çaremiz yok, eğer disiplin içerisinde hareket edersek mutlaka sonuç alınır.
Hayır, çünkü kolay para kazanmaya ve lükse öylesine alıştık ki yeni düzene ayak uydurmamız çok zor...
İşte bu noktada, başta Başbakan Davutoğlu olmak üzere, ilgili tüm bakanların bu konuya canı gönülden inanmaları ve herkesi inandırmaları gerekiyor.
Eğer ille de tasarruf deniliyorsa, bunu ilk önce kendilerinin yapması gerekiyor.
Çok daha önemlisi ise özellikle Ar-Ge’ye ayırılan kaynakların, makam sahiplerinin eş dost ilişkisine ya da üretime dönüşme olasılığı sıfır olan makale ve patentlere göre değil, ülke ekonomisinde önemli sıçramalar yaratacak, katma değeri yüksek projelere verilmesi gerekir.
Bu sürecin belki de en zor tarafı bu, çünkü bu konuda hiçbir zaman objektif olamadık!..
Yeni hedefler?..
İşte gerçekleşmesi halinde Türkiye’nin kaderini değiştirecek olan kararların satır başları:
1- İthalata Olan Bağımlılığın Azaltılması Programı: Hedef, ihracatın ithalatı karşılama oranını 2018’de yüzde 70’in üzerine çıkarmak.
2- Öncelikli Teknoloji Alanlarında Ticarileştirme Programı: Orta ve yüksek teknolojiye yönelik yeni yatırım programı hazırlanacak.
3- Kamu Alımları Yoluyla Teknoloji Geliştirme ve Yerli Üretim Programı: Yerli firmaların kamu ihalelerinden daha fazla pay alması artırılacak.
4- Yerli Kaynaklara Dayalı Enerji Üretim Programı: 2018 yılında enerji üretiminde yerli kaynak payının yüzde 35’e çıkarılması planlanıyor. Bürokrasiyi hafifleterek yatırım kolaylaştırılacak.
5- Enerji Verimliliğinin Geliştirilmesi Programı: Linyit kaynakları azami şekilde ekonomiye kazandırılacak.
6- Tarımda Su Kullanımının Etkinleştirilmesi Programı: Su tasarrufu yaygınlaştırılacak. Tarımda su kullanımını etkinleştirecek adımlar atılacak.
7- Sağlık Endüstrilerinde Yapısal Dönüşüm Programı: 2018’de cihaz ihtiyacının yüzde 20’si, ilaç ihtiyacının yüzde 60’ı yerli imkânlarla karşılanacak..
8- Sağlık Turizminin Geliştirilmesi Programı: Yerli Ar-Ge ve üretimi destekleyecek şekilde Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı kurulacak.
9- Taşımacılıktan Lojistiğe Dönüşüm Programı: Lojistik destek adımları atılacak. Lojistik master planı hazırlanacak. Lojistik mevzuatı hazırlanacak.
Özetin özeti: Alınan kararların hepsi de önemli ama en önemlileri tasarruf ve yüksek katma değerli üretim. Bakalım, lafın ötesine geçip, bunu başarabilecek miyiz?..