Abbas Güçlü

Abbas Güçlü

aguclu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Üniversite sınav ve yerleştirme sonuçlarına ilişkin sayısal veriler çok ilginç. Keşke tek tek ve uzun uzadıya konuşulsa, tartışılsa ve elde edilen veriler çerçevesinde yeni bir yol haritası çizilse.

Çocuklarımızı mutsuz etmenin ötesinde bir işe yaramayan bugünkü sınav sistemi mutlaka yeniden ele alınmalı.

Buna her zamankinden daha fazla ihtiyacımız var.

Neden mi?

Çocuklarımızın girmek için yarıştığı en başarılı liselerin mezunları bile hayaline kavuşamıyor.

Hayallerini bir yıl öteleyip dershaneye gidiyor.

Haberin Devamı

Peki o zaman o okullara girmek için harcadıkları onca emek, zaman, para ve en önemlisi de yaşayamadıkları çocukluk ve gençlik yılları ne olacak?

Elbette her şeyin bir bedeli olmalı ama bu kadar da ağır olmamalı.

2022 YKS yerleştirme sonuçlarına baktığımızda tablo her şeyi anlatıyor.

Sınav şampiyonu olarak açıklanan en başarılı lisemiz fen liseleri.

Bu yıl sınav puanı hesaplanan yani tercih yapma hakkı bulunan 55 bin fen lisesi mezunundan 4 yıl ve üzeri lisans bölümüne girenlerin sayısı sadece 28 bin. Özel fen liselerinde de tablo farklı değil. 26 bin adaydan sadece 14 bini lisans bölümlerine yerleşti.

Yıllık öğrenim ücretleri artık on binler yerine yüz binlerle telaffuz edilen düz özel liseler felaket durumda. 36 bin mezundan lisans bölümüne girenlerin sayısı sadece ve sadece 4 bin.

Yabancı dille eğitim veren kolejlerde ise durum biraz daha iyi gibi olsa da velilerin yarısı gönderdiğine bin pişman. 203 bin kolej mezunundan lisans bölümünü kazananların sayısı 72 bin!

271 bin imam hatip mezunundan lisans bölümünü kazanan sayısı ise 49 bin. Diğer liselere baktığımızda durum farklı değil. Örneğin, yine girmek için yarışılan sosyal bilimler liselerinden bu yıl 11 bin adayın puanı hesaplanmış, 5 bini fakültelere girebilmiş!..

Nereden bakarsak bakalım, hangi liseden mezun olunursa olunsun, fire oranı çok yüksek.

Elbette dünyanın hiçbir yerinde liseden mezun olan her öğrenci üniversiteye giremiyor. Zaten böyle bir beklenti de söz konusu değil. Bizde yanlış olan, tüm lise mezunlarının üniversiteye yönlendirilmesi ve tek hedef olarak sınavların gösterilmesi.

Haberin Devamı

Dershaneye bu kadar yoğun bir şekilde yönelmenin ve yaşanan hayal kırıklıklarının bu kadar büyük olmasının en önemli nedeni bu!

Peki, ne yapılmalı?

Her şeyden önce liselerin misyon ve vizyonları yeniden belirlenmeli ve tüm mezunları üniversite kapısına yığmaktan vazgeçilmelidir.

Yükseköğrenim görmek tabii ki çok önemli ama herkes okuyacak diye kural yok. Olamaz da.

Mezunlardan çoğu için bir an önce hayata atılmak üniversiteden çok daha önemli ise sistemin ona göre dizayn edilmesi gerekmez mi?

Bu görev YÖK ve ÖSYM’nin görevi değil de kimin?

ON BİNLERCE YENİ KONTENJAN

Her ne kadar doluluk oranı yüzde 99 olsa da 100 bine yakın adaya ek yerleştirme hakkı doğabilir.

Ek yerleştirme üniversite kayıtlarının sona ermesinden sonra başlayacak ve sadece açıkta kalanlar bu haktan yararlanabilecek.

Kazanıp da kaydını yaptırmayanların OBP’leri gelecek yıl yarı yarıya düşse de bu haktan yararlanamıyor olmaları büyük bir haksızlık! Çünkü boş bıraktıkları yere zaten öğrenci alınıyor!

Haberin Devamı

Kazanan öğrenciler 22 ile 26 Ağustos tarihleri arasında üniversitelere kayıtlarını yapacaklar.

Kayıtların ardından boskalan kontenjanlar ve kazanıp da kayıt yaptırmayanların yerine ek yerleştirme yapılacak.

Ek tercih kılavuzunun eylülün ilk haftasında yayınlanması bekleniyor.

Ek yerleştirmede tıptan eczacılığa, mühendislik ve mimarlığa, hukuktan eğitim fakültelerine az ya da çok mutlaka yerleşme şansı elde edebileceksiniz.

Barajlar kalktığına göre peki, bu kontenjanlar neden boskaldı?

Barajlar genelde kalksa da bazı meslekler için hâlâ baraj var ve barajı aşan aday sayısı bazı alanlarda yetersiz kaldı.

Bazı adaylar da sadece yüksek puanlı yerleri tercih edip, şanslarını ek yerleştirmede kullanmak istedikleri için o kontenjanlar boskaldı.

İşte bu yüzden, bu yılın sınav sezonunu hepten kapatmadan önce ek yerleştirme sürecini beklemekte yarar var.

Özetin özeti: Üniversite öğrenimi iyi bir gelecek için çok önemli ama tek seçenek değil. Hayata dönük diğer seçenekleri de incelemekte yarar var. Neler mi? Onlar da bir sonraki yazımızda...